KAĞITTAN EKONOMİLER ÇÖKERKEN YENİ DÜNYA SAVAŞINA KAPI ARALANIYOR…
küresel kapitalizm, nefes darlığı çekmeye başladı.
Süslü cümleler kurmakla tanıdığımız top sakallı liberal ekonomistlerimiz düne kadar dünya ekonomisini ne kadar parlak bir geleceğin beklediğini anlatıp dururlarken, bugün ekonomik krizin ne kadar ciddi olduğunu ve nasıl önlenebileceğini tartışmaya başladılar bile.
Bütün bunlar yaşanırken, aklıma bir Temel fıkrası geliyor. Temel, dişli bir rakiple ringde boks yaparken, her raunt sonunda eli yüzü kan içinde köşesine gittiğinde menajerleri ne kadar başarılı olduğunu, rakibi ne kadar kötü benzettiğini, rakibin nakavt olmak üzere olduğunu, kendisinin çok iyi durumda olduğunu söyleyip duruyorlarmış. Ağzı yüzü kanlar içindeki Temel, beşinci raunttan sonra pes etmiş ve demiş ki :
“Ulan beni kim dövüyor o zaman? ” Gerçekten de küresel ekonomik krizin nedenini sorgulayan liberal ekonomistler, düne kadar işleri tıkırında gittiğini söyleyenler olunca, top sakallı hikaye yazıcısı liboşlara kimse inanamıyor. Dünyayı kağıttan bir ekonomiye dönüştürdüler. Bir yanda kağıt yerli banknotlar, diğer yandan milyarlarca dolarlık sanal borsa değerleri, lotlar, öte yanda kağıttan dövizler ve kağıttan hisse senetleri, kağıttan çekler ve senetler, ekonomiyi sanal bir hale getirdi.
Üretimin gerçek değerini ortaya koyan ve üretimi teşvik eden, tüketimi adil dağıtan bir dünya ekonomisi kurulamadı. Böyle olunca, kağıttan ekonomi, dünyada eşitsizliğin, adaletsizliğin ve sömürünün kaynağına dönüştü. Sonunda kağıttan ekonominin çıplak olduğu ortaya çıktı ve birisinin Kral Çıplak demesi beklenmeden kağıt ekonomi büzülmeye başladı. Herkesin cebinde sanal bir para makinesi olan kredi kartları, tüketici kredileri, hisse senetleri, döviz, faiz, borsa kağıtları, çek yaprakları, senetler ve kağıttan sözleşmeler… hepsi bir anda buhar olmak üzere. Bütün bunlar, kağıttan bir kaplan gibi kağıttan bir ekonomi kurulduğunu ortaya koyan çıplak gerçekler.
Gerçek değerleri ifade etmiyor, üretime ve gerçek değerlere karşılık gelmiyorlar. Hiçbir değer üretilmeden sanal kağıtlar ile trilyonlarca dolar cebe indiriliyor, karşılığının olmadığı ise bugün anlaşılmaya başlıyor. Olay bu kadar basit. Dünyayı kağıt oyunlarıyla yönetmeye çalışan kapitalist küresel güçler, öyle bir çuvalladılar ki, işin içinden nasıl çıkacaklarını bile bilemiyorlar. İşte bu noktada çok dikkatli olmamız gerekiyor. 1929 bunalımından ikinci dünya savaşı ile çıkan kapitalist ekonomi, bugün de yeni bir dünya savaşı yada bölgesel savaşlar çıkararak ekonomik krizi aşmaya, unutturmaya ve etkisini hafifletmeye çalışabilir. Bu kapsamda Orta Doğu’da oynanan oyunları ciddiye alalım. Dünya kapitalist sisteminin yerli işbirlikçileri olan Şaakaşvili gibileri, bu oyunlarda çok etkili roller almaya şimdiden adaydırlar. Ülkemizde barış naraları atarak halklarının özgürlük ve bağımsızlığını başka milletlere altın bir tepside sunmaya çalışan Amerikancılar ve AB’ciler, gerçek savaşın ayak sesleri karşısında kış uykusuna çekilmiş durumdalar. Hani barıştan yanaydınız. Uyanın, sömürgeci kapitalist sistemin kağıttan ekonomisi çöküyor. Kapitalizm, savaşlara ve yeni tür faşist sistemlere (totaliter demokrasi) dayalı yeni bir dünya düzeni yaratmanın peşine düştü.
Uyanın Ey sahte solcular!
Uyanın Ey Ulusalcılar!
Uyanın Demokratlar,
, muhafazakarlar!
Uyanmazsanız, muhafaza edeceğiniz bir şeyiniz kalmayacak.
Yrd. Doç. Dr. BİROL ERTAN (Siyaset Bilimci)
küresel kapitalizm, nefes darlığı çekmeye başladı.
Süslü cümleler kurmakla tanıdığımız top sakallı liberal ekonomistlerimiz düne kadar dünya ekonomisini ne kadar parlak bir geleceğin beklediğini anlatıp dururlarken, bugün ekonomik krizin ne kadar ciddi olduğunu ve nasıl önlenebileceğini tartışmaya başladılar bile.
Bütün bunlar yaşanırken, aklıma bir Temel fıkrası geliyor. Temel, dişli bir rakiple ringde boks yaparken, her raunt sonunda eli yüzü kan içinde köşesine gittiğinde menajerleri ne kadar başarılı olduğunu, rakibi ne kadar kötü benzettiğini, rakibin nakavt olmak üzere olduğunu, kendisinin çok iyi durumda olduğunu söyleyip duruyorlarmış. Ağzı yüzü kanlar içindeki Temel, beşinci raunttan sonra pes etmiş ve demiş ki :
“Ulan beni kim dövüyor o zaman? ” Gerçekten de küresel ekonomik krizin nedenini sorgulayan liberal ekonomistler, düne kadar işleri tıkırında gittiğini söyleyenler olunca, top sakallı hikaye yazıcısı liboşlara kimse inanamıyor. Dünyayı kağıttan bir ekonomiye dönüştürdüler. Bir yanda kağıt yerli banknotlar, diğer yandan milyarlarca dolarlık sanal borsa değerleri, lotlar, öte yanda kağıttan dövizler ve kağıttan hisse senetleri, kağıttan çekler ve senetler, ekonomiyi sanal bir hale getirdi.
Üretimin gerçek değerini ortaya koyan ve üretimi teşvik eden, tüketimi adil dağıtan bir dünya ekonomisi kurulamadı. Böyle olunca, kağıttan ekonomi, dünyada eşitsizliğin, adaletsizliğin ve sömürünün kaynağına dönüştü. Sonunda kağıttan ekonominin çıplak olduğu ortaya çıktı ve birisinin Kral Çıplak demesi beklenmeden kağıt ekonomi büzülmeye başladı. Herkesin cebinde sanal bir para makinesi olan kredi kartları, tüketici kredileri, hisse senetleri, döviz, faiz, borsa kağıtları, çek yaprakları, senetler ve kağıttan sözleşmeler… hepsi bir anda buhar olmak üzere. Bütün bunlar, kağıttan bir kaplan gibi kağıttan bir ekonomi kurulduğunu ortaya koyan çıplak gerçekler.
Gerçek değerleri ifade etmiyor, üretime ve gerçek değerlere karşılık gelmiyorlar. Hiçbir değer üretilmeden sanal kağıtlar ile trilyonlarca dolar cebe indiriliyor, karşılığının olmadığı ise bugün anlaşılmaya başlıyor. Olay bu kadar basit. Dünyayı kağıt oyunlarıyla yönetmeye çalışan kapitalist küresel güçler, öyle bir çuvalladılar ki, işin içinden nasıl çıkacaklarını bile bilemiyorlar. İşte bu noktada çok dikkatli olmamız gerekiyor. 1929 bunalımından ikinci dünya savaşı ile çıkan kapitalist ekonomi, bugün de yeni bir dünya savaşı yada bölgesel savaşlar çıkararak ekonomik krizi aşmaya, unutturmaya ve etkisini hafifletmeye çalışabilir. Bu kapsamda Orta Doğu’da oynanan oyunları ciddiye alalım. Dünya kapitalist sisteminin yerli işbirlikçileri olan Şaakaşvili gibileri, bu oyunlarda çok etkili roller almaya şimdiden adaydırlar. Ülkemizde barış naraları atarak halklarının özgürlük ve bağımsızlığını başka milletlere altın bir tepside sunmaya çalışan Amerikancılar ve AB’ciler, gerçek savaşın ayak sesleri karşısında kış uykusuna çekilmiş durumdalar. Hani barıştan yanaydınız. Uyanın, sömürgeci kapitalist sistemin kağıttan ekonomisi çöküyor. Kapitalizm, savaşlara ve yeni tür faşist sistemlere (totaliter demokrasi) dayalı yeni bir dünya düzeni yaratmanın peşine düştü.
Uyanın Ey sahte solcular!
Uyanın Ey Ulusalcılar!
Uyanın Demokratlar,
, muhafazakarlar!
Uyanmazsanız, muhafaza edeceğiniz bir şeyiniz kalmayacak.
Yrd. Doç. Dr. BİROL ERTAN (Siyaset Bilimci)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.