MHP NEDEN BÖLÜNDÜ?

Ülkücü harekette İnce bağlantı! Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den Ayrılmasında Türkeş'in Yahudi bağlantıları Etkili oldumu ?

Yazıcıoğlu Ne Tepki gösterdi?
1992 yılında Yahudiler Türkiye'ye kabul edilişlerinin 500. yılını kutlayacaklardır.
(Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den Ayrılması 1992 yılında olması bu konuda tahminleri güçlendiriyor)İsrail Cumhurbaşkanı Herzog da İstanbul'da.


Türkeş ve Müftüoğlu Sinagog ziyaretini gerçekleştirmiş çıkacaklar iken, Sinagog duvarının üstünde ve duvar dibinde onlarca genç birden;

‘ Başbuğ Türkeş, Başbuğ Türkeş' .. Diyerek slogan atmaya başlarlar.

Yalnız bir tuhaflık vardır.

Sinagog ziyareti gizli tutulduğundan, ülkücü gençlerin orda olma ihtimalleri yoktur…

Peki, sloganları atanlar kimlerdir?

Rıza Müftüoğlu Türkeş'e sorar;

Başbuğum kim bunlar?

Türkeş cevap verir;




‘ MUSA'NIN BOZKURTLARI'….


Oldu Olası Koyu Miliyetçi ve maneviyatçı olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den Ayrılmasında Etkisi olduğu tahmin ediliyor..

YAZICIOĞLU BİR RÖPÖRTAJDA AYRILMA NEDENİ OLARAK NELER SÖYLEMİŞTİ

Güvenoyu verilmesiyle partinin daha avantajlı hale geleceğini düşünmüş olabilirdi. Kadroların değerlendirilmesi, işsiz arkadaşlarımızın iş bulması açısından. İdeolojik olarak bu hükümet DEP’lilere mahkûm hale gelmesin gibi bir gerekçe de vardı. Tabii ben de diyorum ki, güvenoyunu biz vermesek bile hükümet yeterli sayıya sahip. Türkiye’nin çıkarlarına uygun olan her hareketi destekleyelim. Bizim fikriyatımıza uygun olan. Ama ben toptan irademizi böyle bir iktidara vermeyi doğru bulmuyorum. Bu bir görüş. O zaman Seyfi Oktay Adalet Bakanı’ydı. Bu bakanlığın böyle bir zihniyetin eline verilmesinin mahsurlarını anlattım. En az 30 yıl bunların ektiği tohumları tarladan temizleyemeyiz dedim. Dolayısıyla bu zihniyetin mesuliyetini almamamız gerektiğini düşünüyorum. Tabii on yıl sonra Türkiye cezaevlerini yıkarak teslim almak zorunda kaldı Moğultay. Beş bin yeni kadro aldı.

Ben güvenoyu vermeme kararını alırken tek başıma almadım. Arkadaşlar da karar alırken kendi kendine almadılar. Tabanın, teşkilatların talebiydi bu.

Bu davranışınız sonrasında size karşı tavır değişti galiba. Bazı tatsız olaylar da yaşandı...

DERGİYE BASKIN

- Ciddi bir gedik açıldı. Anadolu’dan bizimle ilgili yapılmış programlar merkezden iptal ettirildi. Yaptırımlar, planlar başladı. Açık bir şekilde istifaya zorlandık. Önceden programlanmış davetler iptal ettirildi. İller iptal etmedi. Bazı yerler buna rağmen davetleri devam ettirdiler. Bu programları yaparken, parti içine yönelik bir program değildi. İç çelişkileri gündeme taşıyan toplantılar değildi. Normal konferanslardı. Türkiye’nin genel sorunlarını tartışıyorduk. Sonra da çıkarılan bir dergi vardı. O derginin genel merkez idarehanesi basıldı, orada silah kullanıldı. Baktık ki ülkücü ülkücüyü vursun, ülkücü ülkücüyle kavga mı etsin. İşin demokratik zarafet ölçüsünden çıktığını görünce o gün istifa ettim. Önceden parti içinde bir organizasyon yapalım ve bu bir bölünme noktasına getirsin, ondan sonra da yeni bir siyasi parti organizasyonu bunun içinden çıkartalım diye planlanmış progamlı olarak getirilmiş bir nokta değildir. Şartlar sürükleyip getirdi.

Ve BBP kuruldu... Partinin kuruluşu Türk milliyetçiliğinden vazgeçiş, İslâm’a yöneliş değil ama ideolojisi ne oldu?

- Parti içinde nüanslarımız zaten vardı. Bu 1970’li yıllardan beri gelen...

İlk konuşmalarınızda gönüldaşlarımız demeye başladınız. Hilalin içine gül konuldu. Bunların anlamı neydi?

İç unsurların tezgâhı

- Bunların hiçbirinden vazgeçmedim. Başından beri gönüldaşlarım, ülküdaşlarım diyorum. Bu arada Türk İslâm ülküsü diye ifade ettiğim doğru terkibi, bana göre ne soyumdan, ne de dinimden endişem var. Ne de artık demokrasiyle ilgili bir problemim var.

Arkamızda başka güç aramak, iftira ve hayalperestlik olur. Biz biziz. 1968’lerde genç ülkücüler teşkilatında Muhsin Yazıcıoğlu neye inanmışsa, o zaman neye varsa BBP’yi kurarken de ona inanmıştır ve devam ettirmiştir. Dolayısıyla eksik varsa bizimdir. Yanlış varsa bizimdir. Doğru ise bizim doğrumuzdur. Bir başka mahfilin bize dayattığı, oluşturduğu ve yönlendirdiği bir iş değildir. Ama birşey vardır MHP’den kopuşumuzda dış unsurlardan daha çok iç unsurların tezgâhı olabilir. Ona birşey demem.

Nasıl yani?

- MHP’nin kendi içinde Yazıcıoğlu ve arkadaşları kopsun diye bir gayret olmuş olabilir. Bu gayretin katkıları olmuş olabilir. Bu yönde zorlanmış olabiliriz. Şartların o şekilde oluşması için belli çabalar olabilir. Bunlara bir şey demiyorum. Ama ne yapmışsak kendimize inanarak yaptık. O gün istifa etmemiş olsaydım o zaman MÇP’nin kapısında ve koridorlarında başka şeyler olurdu.

HABER KAYNAĞI:
www.Haberhilal.com


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.