T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Re: ::::HABERVER:::: Aman paşam sizin yumurtalarınız soğumasın, biz gideriz...

Aynı ideoloji içinde vaktiyle sarma dolaş olduğun ve içlerinde fikirlerine taban tabana zıt olmama rağmen konuşulabilecek insanlar bulduğum gruplar, yani sana benden daha yakın zümreler bile seni, fikir ve sanat âdiliğinin, dolandırıcılığının prototipi diye gösteriyorlar. Bana ne düşer?

İşte açıkça söylüyorum: Ben senin kâbusun, geceleri uykuna giren umacın, her an yokluğunu hissettiren şeytanınım. Sana acıyorum. Fakat elimden ne gelir?

Çektiğin yokluk ıstırabına hürmeten, sana vaktile vermediğim şerefi veriyorum. Seninle ilk ve son defa olarak konuşuyorum. Fakat hepsi bu kadar. Dediğim gibi sen, bence artık mazursun. Seni affediyorum, ve ne yapsan affedeceğim. Bu vaade güvenerek istediğini yap! Sakın bu fırsatı kullanmamazlık etme!

Yalnız bil ki, sönmüş ve pörsümüş hüviyetine, o kadar muhtaç olduğun ve elde etmek için ne yapacağını bilemediğin hayatı nefhedemiyeceğim.
Ölü diriltmek ve müflis kurtarmaktan âcizim.

Benim hakkımda, içinde hapsettiğin şeylerin hacmini bilmiyorum. Rivayete göre üç perdelik bir piyes, rivayete göre bir roman...

Fakat sana karşı hiçbir taktiği kalmamış adamın, bütün bir samimiyet ve açıklıkla içini tasfiye etmesine rağmen söyleyebileceği her şey ve sırf sana hitap etmekle düşebileceği bayağılık burada toptan ve ebediyen nihayete eriyor.

İşte görüp göreceğin rahmet!"
Necip Fazıl'dan, Vatan Haini Nazım Hikmet'e ve benden de, sana...


12 Ekim 2008 Pazar 20:46 tarihinde necla şener <nsener55@gmail.com> yazdı:
sen masalları boş verde, sorularımı yanıtla. yemezler bu ayakları. ABD ajanı AKP yalakası vatan haini..

12 Ekim 2008 Pazar 20:17 tarihinde Malcolm X <malcolmxelhaccmalikelsahbaz@gmail.com> yazdı:
Bak bu senin hikayen:

Oidipus'un son aşaması, yani «iğdiş edilme», bu konuda bir fikir verebilir bize: Oğlan çocuğu, iğdiş edilmenin trajik ve yararlı durumunu yaşayıp çözüme ulaştırarak babası gibi aynı Hakka (phallus'a) ve özellikle babasının annesi üzerindeki hakkına (ki annesinin, hem oğlan çocuk için anne hem de baba için karı olarak bir çifte kullanımın hoşgörülnez durumu içinde bulunduğu ortaya çıkmıştır) sahip olmamayı kabullenir; ama, babasıyla aynı hakka sahip olmadığını kabullenerek de, daha sonraları, yetişkin olduğu zaman günün birinde, gerekli «araçlar»dan yoksun olduğu için o gün kendisine verilmemiş olan hakka sahip olma güvencesini kazanmış olur. Oğlan çocuğunun, çok «uslu», davranıp büyümesini bilirse, büyüyecek olan bir ufak hakkı vardır yalnızca. Öte yandan, küçük kız çocuğu da, iğdiş edilmenin trajik ve yararlı durumunu yaşayıp yüklenerek annesinin sahip olduğu aynı hakka sahip olmamayı kabullenir; demek ki, kadın olduğu halde ve kadın olmasından ötürü annesinde o (phallus) olmadığı için babasının sahip olduğu aynı hakka (phallus) sahip olmadığını ve aynı zamanda annesinin sahip olduğu hakka da sahip olmadığını, yani henüz annesi gibi bir kadın olmadığını katmerli olarak kabullenir. Ama buna karşılık ufak hakkını elde eder. Yani "küçük kızhakkını" ve "Düzen Yasasını" kabullenerek; yani gerektiğinde yasayı saptırmak için çok uslu davranmaksızın ama bu yasaya yine de boyun eğerek büyümesini bilirse, büyük bir hakkın kendisine tanınacağı vaadini almış [kazanmış] olur. -alıntı-

12 Ekim 2008 Pazar 20:02 tarihinde necla şener <nsener55@gmail.com> yazdı:
ne oldu.. yanıt veremeyince sorularıma böylemi oldu. asıl sen fosseptiğin kendisisin.... ağzını açmana da gerek yok.. kokun kilometre uzaklıktan duyuluyor. sadakacı köpekler sizi..

12 Ekim 2008 Pazar 19:48 tarihinde Malcolm X <malcolmxelhaccmalikelsahbaz@gmail.com> yazdı:
Foseptiğin içinde ağzın açık konuşursan böyle olur! Bıktım artık homurtularından. Ve benden bundan böyle cevap alamayacaksın! Senin gibi ne idüğü belirsiz, şahsiyetsiz ahmaklarla konuşmak, kendime olan saygıma zarar veriyor ve istemeden de olsa seviyene inmek istemiyorum.

11 Ekim 2008 Cumartesi 13:52 tarihinde necla şener <nsener55@gmail.com> yazdı:
hangi gazetenin ve hangi yazarların olduğu belli ediyor yaklaşımı.. Hepiniz el birliği ile ülkemizi ABD ye teslim etmeye, kürdistanı kurdurmaya ve ABD nin bop unun bir parçası olmaya yeminlisiniz. allah belanızı versin hepinizin.

10 Ekim 2008 Cuma 17:55 tarihinde Malik <malcolmxelhaccmalikelsahbaz@gmail.com> yazdı:
Paşamla alıp veremediğiniz ne Salih Tuna - Yeni Şafak
Benim paşam Antalya'da golf oynarken değil de, Kırkpınar'da yağlı güreş yaparken yakalansaydı bu kadar gürültü koparılacak mıydı? Golfa duyulan bu kin, bu husumet nedir Allah aşkına? Hepsinden geçtim, "Golfçü Paşa" ne ya? Belediye otobüsü şoförlerinin her freninde bilimin, ivmenin tersine hareket eden dallamalara verilen adı çağrıştırıyor. Böyle nezaketsiz, böyle yakışıksız ifade olur mu? Elinizi vicdanınıza koyun da cevap verin: Benim paşam Antalya'da golf turnuvasına katılmak yerine Bursa dolaylarında "Kılıç Kalkan Ekibi"ne katılsaydı aynı laflar edilecek miydi? Veya Muş'ta, bir "cundi" olarak "meydan"lara atılıp "Cirit Oyunu" oynasaydı, kim ne diyecekti? O zaman da, "Kınalı kuzularımızı, 350 kişilik hain pususuyla bir başına koyup saatlerce uçak ve helikopter göndermemek ne demek?!." şeklinde isyan edilecek miydi? O zaman da, "Çatışma haberini biz sıradan vatandaşlar bile senden önce duyduk! Gündemi mi takip etmiyorsun, yoksa memleketi düşman işgal etse ruhun duymayacak kadar oyuna mı dalmışsın?.." yollu bühtan edilecek miydi? O zaman da, istihbarat tarafından 10 gün önce haber verildiği ve bir şehidimizin saldırıdan iki gün önce ailesine, "PKK sürekli taciz ediyor, galiba buradan çıkamayacağız" dediği halde, önlem alınmamasının faturası sadece benim paşama kesilecek miydi? O zaman da, "Niçin şehit ağıtları villalardan, yalılardan yükselmiyor; şehitlerimizin evleri de karakolları gibi niçin derme çatma?.." gibi ifadelerle hamaset edebiyatı yapılacak mıydı? O zaman da, "Milleti eşek yerine koymayın; kahpe kurşunlar Mehmetçiğin göğsüne saplanırken neredeydiniz?.." diye sorulacak mıydı? O zaman da, paşamın "Aktütün'e ben mi gitseydim?" şeklindeki çıkışı, "Aman paşam sizin yumurtalarınız soğumasın, biz gideriz…" lakırdısıyla sarakaya alınacak mıydı? O zaman da, "Mehmetçik 9 saat çatışırken, kodamanlarla birlikte golf deliğine top düşürme derdine düşmüşsün; bir de, ben mi gitseydim, diyorsun!.." gibilerinden sitem edilecek miydi? O zaman da, "Gideceksin tabii; sana bu millet vatan savunması için maaş ödüyor, golf oynayasın diye değil!.." zirzopluğu yapılacak mıydı? O zaman da, "Ne demek ben mi gideceğim paşam? Ben havacıyım, Kara Kuvvetleri Komutanı gitsin demeye mi getiriyorsun?.." benzeri fitne fücur sorular akla gelecek miydi? O zaman da, "Bırak paşam bu TSK'yı yıpratmak istiyorlar ayağını; bizim lafımız TSK'ya değil, sana…" şeklinde edepsizlik yapılacak mıydı? O zaman da, Akşam yazarı Oray Eğin'in ifadesiyle, "Ahmet Altan'ın tetikçiliğinde yayınlanan propaganda bülteni Taraf ve dinci Vakit gazeteleri" Amerikan Neo-Con'larının emriyle TSK'ya karşı psikolojik harp yürütebilecekler miydi? O zaman da, "17 askerimiz şehit olurken sen hâlâ golf peşindeysen, dünyanın bütün psikolojik harekât uzmanları toplansa, TSK'ya senin verdiğin zararı veremez…" gerzekliğine tevessül edilecek miydi? O zaman da, gazetem Yeni Şafak, golf sahası için paşamın askeri üslere talimat verdiğini, "Bir golf sahasının inşaat maliyeti 500 bin ila 5 milyon YTL arsında değişiyor…" malumatıyla birlikte yazdığı gibi, mesela, yağlı güreşlerde harcanan yağın kaç YTL olduğunu da yazabilecek miydi? Kimse kendini kandırmasın: Kırkpınar'da güreş tutarken, "Kılıç Kalkan Oyunu"nda kılıç şaklatıp, "Cirit Oyunu"nda at koştururken yakalansaydı asla böyle eleştiriler yapılmayacaktı. Sadece… Askerlerimiz barakaya benzer teneke kaplı çatılarda vatan için can verirken, ata sporumuz yağlı güreş, 16'ıncı yüzyıldan itibaren savaş ve kahramanlığımızın göstergesi olan "Cirit Oyunu" veya Türkün savaşçılığını canlandıran "Kılıç Kalkan Oyunu" senin neyine gerek, "Sen git golf oyna paşam" denilecekti. E'ee, benim paşam da golf oynuyordu zaten, daha ne istiyorsunuz?



--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
Bu Sitede Yer Almayan İletiler Bana Ait Değildir. *Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.