2.4. "İslâm İnançları Adâlete, Bilime ve Akla Aykırıdır."
Söz konusu ateist söylemin kurgusunun kavranması bakımından İslâm dininin inanç konularına ilişkin yaklaşımlarından örnekler vermenin yararlı olacağı kanaatindeyiz:
İslâm'ın bütün inanç esasları gibi Allah'ın varlığının da gözleme ve deneye dayanarak bilimsel yöntemle ispatı mümkün değildir. Allah kendi varlığını, O'na inanmamızı gerektirecek açıklıkta ortaya koymamıştır. Tanrı'nın mutlak egemeni olduğu dünyada, binlerce yıldan beri süregelen adaletsizlik ve zulüm, O'nun yokluğunu göstermeye yeterlidir. Eğer mutlaka bir tanrı varsa onun adil bir tanrı olmadığını düşünmek gerekir. Tanrı'nın varlığı gibi metafizik iddiaların meşru karşılandığı zamanlardan bugüne kadar geçen uzun yıllar sonrasında artık bilim, yaşamın doğa üstü bir güç tarafından yaratılmayıp, milyarlarca yıllık bir evrim içinde oluştuğunu göstermiş bulunmaktadır. Somut gerçeklerden hareketle, materyalist mantıkta ifadesini bulan biricik yaratıcı güç, uygun maddî koşullar üzerinde yükselen insan bilinci ve emeğinden başkası değildir.Gerçekte peygamberlik diye bir kurum olmadığı gibi olması da gereksizdir. Üstelik vahyi ilhamdan ayırmak olanaksız olup, vahyin Allah'tan geldiği iddiasının bilimsel bir dayanağı yoktur. Çünkü ruh diye bir varlığın olmadığı, her şeyin yüksek düzeyde maddî varlık olan beynimizde başlayıp beynimizde bittiği, dolayısıyla insan düşüncelerinin, sezgilerinin, duygularının, karakterinin, heyecanlarının insan üstü güçlerce değil; "insanî ve maddî süreçlerce belirlendiği", bilimsel gerçeği ışığında tanrıdan gelen vahiy düşüncesi, tipik bir VII. yy. insanı yargısıdır. Kur'an, yeni peygamberler ortaya çıkmasının, ideolojik ortamını kurutmak, iktidar parçalanmasının önüne geçmek, ideolojik ve anayasal boşluğu gidermek ve kazanılmış egemenliği koruyup genişletmek gibi doğrudan siyasi gereksinimleri karşılamak üzere toplanıp kitaplaştırıldı. Kur'an'ın iç yapısının, dil, üslûp ve metin kurgusunun, mûcize oluşu bir yana, onun sistemsiz ve çelişkilerle dolu bir kitap olduğunu söylemek gerekir.Bilimsel açıdan bakıldığında ahiret inancı verili yaşamdaki doyumsuzluğun sonucu olarak, insanın tüm beklentilerinin karşılandığı koşullarda, süreğen yaşama özleminin, basit bir yansımasından ibarettir. Ahiret inancı, insanlara "nasıl olsa öbür dünyada hak yerini bulacak; iyilerin tüm özlemleri gerçekleşecek, kötüler cezalandırılacaktır" düşüncesini aşıladığından egemenlerin sömürü düzenine hizmet eder: Bu durumda insanlar; zulme, sömürüye, eşitsizliğe karşı örgütlenip haklarını arayacaklarına ibâdete ve tevekküle yönelirler. Bundan dolayı tarih boyunca öbür dünya inancı; emekçi, dar gelirli ve ezilen kesimlerin sömürü düzenine yedeklenip, avutulması ve uyuşturulmasını kolaylaştırmıştır. Kur'an'da tasvir edilen cennet yaşamı, tam anlamıyla asalak bir Arap aristokrat yaşamıdır. Diğer yandan dehşetli ve korkunç cehennem tasvirleri, zaman ve mekân üstü, bilge, erdemli ve merhemetli bir tanrıya değil, olsa olsa VII. yy. Arap insanına ait olabilir.Sözünü ettiğimiz kesim 'kader' inancını, daha çok 'insanın özgürlüğü' ve 'rızık' konuları bağlamında tartışır. Onlara göre Kur'an'ın sunduğu kader anlayışında, her şey Tanrı tarafından belirlenmiş ve hiçbir ahlâkî, hukukî, değer ve norma bağlı olmaksızın, Tanrı'nın 'keyfi gereği' gerçekleşmektedir. Bu işleyişte insanın herhangi bir katkısı olmadığı gibi, maddî şartların da belirleyiciliği yoktur. Şu halde insanın kaderini belirleyen Allah'ın insanı sorumlu tutup cezalandırması da zulümdür. Diğer yandan rızkı Allah'ın paylaştırdığı inancı, sömürünün ve eşitsizliğin kutsanmasını ve inanırların pasifize edilmesini sağlamaktadır.
Hiç kuşkusuz bu ateist söylem sahiplerinin en önemli zaaflarından biri inanç kavramının ontolojik gerçekliğinin farkında olmayışlarıdır. İnanç insanın bigâne kalamayacağı hayatî bir gerçekliktir. Her dinin, ideolojinin temel, şartsız ön kabulleri vardır ve bunların tümü inanç kapsamındadır. Kişinin inancında rasyonel, somut, bilimsel etkenler söz konusu olsa da inanç, mahiyeti gereği hiçbir zaman düşünüşümüzün kurallılığı ve somut olanla, bilimle sınırlandırılamaz. Bundan dolayı inanç, ilkece nesnel doğrulanmayı, denetlenme ve gerekçelenmeyi beklemeyen kabuldür. Bir takım ön kabulleri benimsemeden fen bilimlerinin bile kurulamayacağının, tabiata ilişkin bilgilerimizin dahi nihaî, kesin bilgiler olmadığının kabul edildiği günümüz dünyasında, ateistler kendi ideolojilerinin materyalist ön kabullerini hangi nesnel kritere göre ispatlayabilirler?Öncelikle ifade etmeliyiz ki, mahiyetinin ve üslûbunun farkında olunmadığında Kur'an'ı ve tabi ki İslâm inançlarını da doğru anlama ve değerlendirme imkânı peşinen yitirilmiş olur. Bundan dolayı yazarların İslâmî inanç ve değerlerle ilgili olarak Kur'an'a atfen ileri sürdükleri görüşleri, çoğu zaman, kendi önyargıları ve yanlış İslâm tasavvurlarının ürünü olup hakikatle ilgisi yoktur. Öte yandan Tanrı, vahiy, melek, ahiret, gibi inanç ve değerler, metafizik (gaybî) olgular hakkında gerek savunmak gerekse reddetmek gayesiyle pozitif bilimlerin ölçülerine göre değerlendirmeler yapmak bilim değil, yalnızca bilim söylemiyle "metafizik" ya da "verimsiz spekülasyon" yapmaktır. Bu açıdan bakıldığında İslâm inançları bilim dışı değil bilim ötesi olduğunu söylemek mümkündür.
--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
(www.vtunnel.com adresinden girebilirsiniz. Yasak yok.)
Bu Sitede Yer Almayan İletiler Bana Ait Değildir.
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.