İslamoğlu'nun hakkındaki iddialar üzerine verdiği cevaplar şöyle:
MEZHEPLERİ YOK SAYIP İMAMLARINI KÜÇÜMSEDİ Mİ?
Mezhepleri tahfif, tahkir ve tezyif etmem. Etmeyi de uygun bulmam. Çünkü mezhepler ve onların imamları bu ümmetin yıldızlarıdır. O mezhepler o mektepler olmasaydı milyonlarca Mü'min nasıl ibadet edeceğini bilmez nasıl davranacağını bilmezdi. Fıkıh hukuktur. Fıkıhsızlık hukuksuzluktur. İmam Şafi'ye, İmam Ahmet Bin Hambel'e, İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ye, İmam Malik'e, İmam Cafer'e, İmam Zeyd'e, İmam İbni Hazm'a ve daha burada isimlerini sayamadığım imamlar haklarını helal etsinler. Diğer imamlara nasıl küçümseyici bakarım? Ben bu kadar edepsiz miyim? Hiç benim ağzımdan bunlar için tahkir cümlesi duyduğunuz oldu mu? Aranızda 10 senedir 15 senedir derslerimi devam eden onlarca kardeşimi görüyorum. Bir tek kelime sarf ettim mi? Böyle bir edepsizlik caiz midir? Doğru olur mu? Biz kıymet bilmezsek bizimde kıymetimizi bilmezler. Kaldı ki bu imamlar bizim semasızın yıldızlarıdır ve bu imamların mektepleri yani mezhepler bu ümmetin gerçekten yollarıdır.
Mezhepler bu ümmetin yollarıdır Ana cadde üzerindeki şeritlerdir. Kimisi o şeritten gider kimi bu şeritten… Fakat benim yaptığım bir tek şey oldu o da kendimi bir mezheple tanımlamadım. Kendimi Müslüman olarak tanımlamakla iktifa ettim. Niye çünkü, Rabbim bizi Müslümanlar olarak tanımladı. Ben Müslümanların kendilerini mezhepleriyle tanımlamak yerine Müslüman olarak tanımlamalarını Rabbimizin bir arzusu olduğunu Kuran'dan yola çıkarak bildim ve inandım. Onun için de kendimi mezhebimle tanımlamadım yoksa bende Hanefi mezhebindenim. Ama taklit etmem tahdit ederim, delillere uyarım. Çünkü bana böyle emrediliyor. Mezhebi imamı da emrediyor işin galibi. Ve dahası İmamı Azam Ebu Hanefi hakkında ilk yazdığım eserlerden biri "İmamlar ve sultanlar" isimli İmamı Azam'ın hayatını ele alan bir eserdir. Dolayısıyla mezhepleri ve onların mübarek imamlarını, tahfif, tahkir ve tezyif etmek hiç birimize yakışmaz. Yakışık kalmaz bizlere böyle düşüklük yakışmaz.
Buna rağmen bunları söylediğimi iddia eden iftira etmiş olur. Ben sadece "Allah'tan korkmasını" söylerim. "Ahiret var" derim. Ne kadar cesur olduğunu söylerim. Ne kadar cesursun derim böyle söyleyene. "Sizinle huzuru ilahiye çıkmayacak mıyız?"derim. Çıkarsak ne olacak orada dolayısıyla ölüm zor hesap zor. Hesabını veremeyeceğimiz şeyleri söylemeyelim
"SAHABAYE KARŞI ÇİRKİN İFADELER KULLANMADIM"
Yazmayan, söylemeyen, gizli kapaklı hiç kimsenin önüne çıkmayan biri değilim. Aksine kırkı aşkın eseri olan, binlerce makale veren, onlarca yıldır gazetelerde köşe yazmış, bugün yüz binlere televizyondan uzanan, 15 yıldır da derslerle herkesin huzurunda olan bir kişiyim. Allah'ın bir kulu, Kuran'ın bir talebesiyim. Dolayısıyla benim ağzımdan sahabeye dahil yakışmayacak ifadeler söylediğimi duyan bu ifadelerimi getirirse huzurlarında yakışmayan ifadeden dolayı sahabenin ruhundan özür dileyeceğim huzurunuzda da tövbe istiğfar edeceğim. Bir daha öyle bir hata işlemeyeceğim. Eğer sahabeye hakaret ettiysem kötü söylemişsem. Ama yapmamışsam bunu söyleyenlerin yakasına yapışacağım. Ne kadar cesaretliler. Hak ve hukuk bu kadar mı kayboldu?
KADINLARLA TERSTEN İLİŞKİYİ ONAYLIYOR MU?
Bu meselede bana sorulan soru aynen sitemde de var. Verdiğim cevap da aynen site de var. Oradan nasıl bu çıkıyor Allah aşkına insafa çağırıyorum. Vicdana davet ediyorum. Ben orada bu konuda İslam tarihinde iki ayrı görüş olduğunu fakat ehlisünnetin bu konuda ki fetvası ayeti kerim ye uygun olan fetvasıdır. "Kadınlarınız tarlanızdır. Ona nasıl yaklaşırsınız."ayeti kerimesinde ehlisünnetin görüşünün ehli beytin görüşüne göre dosdoğru görüş olduğunu çünkü harfin tarla olduğunu tarlanın da çocuk elde edilen yani ürün elde edilen yer olduğunu diğer görüşün doğru olmadığını orada izah ettim. Kaldı ki burada soru sahibi bu ihtilaftan dolayı karşı tarafta olanları tahkir etmiş, küfretmiş, tahfif etmiş hatta tekfir etmiş. Ben orada tahkir, tahfif, tezyif edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. Bu meselede gelen soruyu da verdiğim cevabı da orada tuttum. Fakat bu mesele de bu fakire yapılan iftiradır. Allah'ta görüyor, ümmet de görüyor insanlar da görüyor. Bunu yapanlara nasıl yaptıklarını içlerine nasıl sindiğini sormak istiyorum. Hakikaten kardeşinize bunu nasıl reva görüyorsunuz. Nasıl bu kadar yapıyorsunuz. Ölmeyecek misiniz? Allah'ın huzuruna çıkmayacak mısınız? Hesap sorulmayacak mı? Birbirimizden hakkımızı almayacak mıyız?
"ORUÇ TUTABİLİR, NAMAZ KILAMAZ" DEDİM
Namaz kılacağına dahil hiçbir fetva vermediğim gibi aksine namaz kılamaz diye kaç kere söyledim. Bu konuda dalga dalga iftira yayanları bir kez daha uyarıyorum. Allah'tan korkun. İnsan eti zehirlidir yemeyin. Oruç tutacağını da açıklıkla söyledim. Daha doğrusu oruç tutabileceğini ve bu konuda delil olarak Kur'an yeterlidir. Çünkü namaz için abdest gerekli oruç için abdest şart değil. Zaten hadiste de namaz kılmayana kaza gerekmez özel halde oruç tutmayana ise kaza gerekir. Dolayısıyla namaz ile orucun arasını ayırmak lazım. Ama kendini iyi hissediyorsa tutabilir, iyi hissetmiyorsa tutamaz. Onun için oruç meselesini namaz meselesinden ayırmışımdır. Oruç tutabilir istiyorsa. Bunu da Bakara Süresinin 175.ayetini delil göstererek hayızlının durumunu Kuran eza olarak almıştır."Sana hayızdan soruyorlar de ki o bir ezadır." 'Eza' kelimesi hastalığın bir küçüğü olarak geçiyor lügatlerde. Dolayısıyla hastanın oruca bahsine dâhil Kuran'da ayet var mı? Var. 185. ayetinde "Eğer ramazan da hasta iseniz ya da yolcu iseniz diğer günlerde gününe gün tutarsın. Dolayısıyla hastanın hükmüdür" dedim oruçta. "Ama namazdan muaf kılınmıştır" dedim. "Erkekler bir kere şehit olur kadınlar her ay şehit olur. Onları o hallerinde namazdaymış gibi görüyor" dedim. Bunu söyledim. Ne olur bana söylediğimi yakıştırın. Deyin ki "oruç istiyorsa tutabilir dedi" diyin. Bu iftira olmaz bu hakikattir. Ama namaz da kılar derseniz iftira olur. Ben böyle bir şey söylemedim.
ŞİA'YI ŞİRİN GÖSTERMEK Mİ İSTİYOR?
Ehli Beyt veya Şia ya sevimli göstermekte ne demek. Nefret ettirmekle ben çok mu sevinecek birileri? Yani Şia'dan ne kadar nefret ederseniz takvanız o kadar artar diye bir şey var mı? Ben böyle bir şeye inanmıyorum. Ehl-i Beyt mektebin inde bu ümmetin bir parçası olduğuna inanıyorum. Bu ümmetin vahdetine inanıyorum. Ümmetimizin bir tek ümmet olduğuna inanıyorum. Bu vahdeti sağlayamadan bizim başarının rüyasını göremeyeceğimize inanıyorum. Mezhep savaşlarıyla bu ümmetin harcadığı değerlerin tarih boyunca başımıza bela olduğuna inanıyorum. Onun için mezhep ihtilafına mezhep holiganlığına mezhep savaşına hayır diyorum. Dolayısıyla Ehlisünnetiyle Şia'sıyla bu ümmetin İslam ümmeti olduğunu kıblesinin Rabbi'nin Peygamberinin ve Kitabının bir olduğunu ihtilafınsa teferruatında olduğunu düşünüyorum bende böyle düşünüyorum. Bunu böyle bilirsiniz. Bunu böyle söyleseniz iftira olmaz. Ama bundan öte bir şey iftira olur.
EHLÜSNNET DIŞI FETVALAR MI VERİYOR?
Ehlisünnet dışı fetva ifadesini ben anlayamadım. Ehlisünnet içi fetva ehlisünnet dışı fetva nasıl oluyor. Mesela İmam Taberi ehlisünnet midir? Ehli biat midir? Ehli Şia mıdır? Nedir? Ehlisünnetin büyük imamlarından biridir. Fakat "ayak yıkamayı sünnet ayağı mesh etmeyi farz" olarak yazmış tefsirinde. Şimdi ne diyeceğiz, İmam Taberi'ye? Kısaca böyle.
--
Tarihine sahip çıkmayanların,istikballeri olmaz.
اللهم صلي وسلم وبارك عليك يا حبيبي ياشفيعي يا قرة عيني يا محمد
Yavuz Sultan Selim Diyor ki:
Bu seferlerimiz, bu sıkıntılarımız ve bu perişanlıklarımız, hep gönülleri birleştirmek, İslam Birliğini tesis etmek içindir.
Mülk Allah'ındır. Kim Allah'ın yardımı olmadan istediğini elde etmede zafere ulaştığını söylerse, Allah onu kahreder ve aşağı derecelere indirir.
Vükela ve ümeranın süslü elbiseler giymesi, padişahlarına tazimden ileri gelir. Biz Allah'tan başka kime tazime mecburuz ki, bu külfeti ihtiyar edelim? Bizim Padişahımız vücudu saran libasa değil, ruhun içindeki inanca bakar.
SERHAT ERDEMLİ
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.