(anadoluhaber) AKP'nin yüreğine düşen iki korku www.gazeteturka.com

AKP'nin yüreğine düşen iki korku
 
Kürt meselesinin siyaset yoluyla çözümünde AK Parti'nin yüreğine düşen iki büyük korku var...
 

diğer haberler

Semih 47 günlük bebekti...

Gülay GÖKTÜRK yazdı...

Bahçeli'nin grup konuşması

Şoven milliyetçilikle hesaplaşmadan

Kürt meselesinin siyaset yoluyla çözümünde adımlar atmaya her niyetlendiğinde, AK Parti'nin yüreğine düşen iki büyük korkuyu biliyoruz: Asker ne der; MHP ne der...

Son dönemde gerek duyduklarımız, gerek gözlemlerimiz askerin Kürt meselesinde geçmişe göre çok daha açık görüşlü bir noktada bulunduğunu gösteriyor. Asimilasyon projesinin çöktüğünü, artık yeni politikalar, yeni fikirler lazım olduğunu bizzat askerlerin ağzından duyuyoruz. Dolayısıyla bugün Ak Parti hükümetinin Kürt açılımı konusunda o cenahtan yana çok fazla bir sıkıntısının olmadığını tahmin edebiliriz.

Sanıyorum, şu anda en büyük sıkıntı MHP tarafından gelen "ihanet" suçlamalarından kaynaklanıyor; daha doğrusu bu suçlamaların kendi saflarındaki yankılarından... Bir başka deyişle AK Parti kurmaylarının çekindikleri şey, bir muhalefet partisi olarak MHP'nin engelleme gücü değil; asıl, AK Parti içinde varolmaya devam eden MHP zihniyetinin etkisi ve gücü...

Aslında Kürt meselesinde taa başından beri hükümetin çizdiği zigzagların önemli bir nedeni hep AK Parti içindeki bu milliyetçi damar oldu. Parti yönetimi reformları sürdürürken kendi tabanındaki şoven milliyetçi kesimi MHP'ye kaptırmamak için sürekli bu kesimin duyarlılıklarını dikkate almaya ve denge politikaları izlemeye çalıştı. İzlenen bu "denge" politikaları da sık sık bizleri şaşkınlığa düşüren zigzaglara yol açtı.

Şimdi...

Eğer Cumhurbaşkanı Gül dahil bu ülkede yaşayan herkes Kürt sorununun Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu düşünüyorsa; eğer 2009 bu sorununun çözümü için bir "fırsat yılı"ysa, bu fırsatı kullanacak olan hükümetin bütün cesaretini toplayıp kendi saflarındaki şoven Türk milliyetçiliğiyle fikri planda bir hesaplaşmayı da göze alması gerekir.

Bahçeli "bizden hangi konuda katkı isteniyor" diye soruyor ve sıralıyor: Koruculuğun kaldırılmasına çanak tutulması mı? Milli kimliğin tartışılmasının kabul edilmesi mi? Eğitim dilinin çeşitlendirilmesine sessiz durulması mı? PKK affına göz yumulması mı? Barzani devletinin tanınması ve tek taraflı tavizlere kucak açılması mı? Yeni anayasa maskesiyle üniter yapının ve milli kimliğin tahrip edilmesi mi? Türkiye'nin bölünme senaryolarının demokratikleşme reçetesi olarak pazarlanmasına rıza gösterilmesi mi? Federatif bir yapılanmanın sinsice yürürlüğe konulmasına alkış tutulması mı? Bin yıllık kardeşlik hukukunun çiğnenmesi ve sosyal dokunun bozulmasına kayıtsız kalınması mı?

Sanırım artık AK Parti bu soruları duymazdan gelerek, bu fikirlerle polemik yapmaktan kaçınarak ilerleyemeyeceği bir noktaya varmış bulunuyor. Bu sorulara açık cevap vermek ve kendi fikirlerini ortaya koyarken "bin yıllık kardeşlik hukukunu" asıl bozanın, "bölünme senaryolarını asıl besleyenin" şoven Türk milliyetçiliği ve bu temelde oluşturulan devlet projeleri olduğuna kendi tabanını da ikna etmesi lazım.

Böyle bir siyasi-ideolojik mücadele AK Parti içindeki milliyetçi tabanın bütününü ikna edebilir mi? Elbette hayır; gidenler, kopanlar, soğuyanlar mutlaka olacaktır.

Doğrudur, AK Parti gibi büyük kitle partileri, halkın bütününün duyarlılıklarını dikkate alır, mümkün olan en geniş halk kesimlerine dayanmak isterler. Ama şu da doğrudur ki, bazı tarihi dönüm noktalarında, "zamanı gelmiş" büyük sorunların çözümü için cesaretli adımlar atılması gerektiğinde, o kitle partileri tabanlarının bir kesimi ile uygun adım ilerleyemeyebilirler.

İşte gerçek liderlik de böyle zamanlarda çıkar ortaya. Büyük liderler böyle zamanlarda yüzde 5'lik 10'luk kayıpların hesabını bir yana bırakıp "zamanın ruhuna uygun" davranmayı seçenlerdir.

Böyle bir seçim oy hesabıyla yapılmaz, ama sonuçta gidenlerden çok daha fazlasının gelmesine yol açacağı; AK Parti'yi şimdiye kadar hiç olmadığı kadar güçlü hale getireceği de kesindir.

 
 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.