(anadoluhaber) Re: Saadet'te Hizbullah çatlağı

Yazınızı üstüme alınmam için kendimle alakalı bir paralellik görmedim.

Ama insan dilinin altında saklıdır denir. Siz yazdıklarınızı yeniden düşününüz.

Fıkra

Hıristiyan devşirme yeniçeri camide vaaz dinlerken hocada kürsüde Yahudilerin peygamberleri öldürdüğü ve hazreti İsa as'a yaptıkları işkenceleri anlatıyormuş.

Öfkeden deliye dönen yeniçeri camiden çıkınca o zamanlar ki kıyafetinden Yahudi olduğunu anladığı yaşlı bir adama yaratana sığınıp bir Osmanlı tokadı parlatmış. İhtiyar yere yuvarlanmış.

Güçlükle doğrulup ben sana ne yaptım bire kuzum diye sormuş.  O da siz peygamberleri öldürüp

İsa as'a da çok işkenceler yapmışsınız diye cevap verince, İhtiyar Yahudi, ama o iki bin sene önce oldu bire kuzum demiş.

Yeniçeri bir süre kafasını kaşıdıktan sonra aynı sertlikle bağırmış. Ben anlamam ben yeni duydum.

 

Fitne uykudadır onu uyandırana lanet edilmiştir.

A.D.Şimşek


07 Mayıs 2009 Perşembe 16:31 tarihinde Yavuz Sultan <caldiranli@gmail.com> yazdı:

Sen harbiden sorunlu bir tipsin, senin gibilere acımak lazım mı onu da bilmiyorum. Be hey şaşkın, hey nefsinin düşkünü, hey Allah’dan korkmaz kuldan utanmaz, hey çukur adam sana ne diyeyim daha. Grub yönetimi umarım bu söylediğim lafları hakaret olarak algılamaz, zira bu çukurun hakaretleri insanın imanına dair. Sen kimsin hadi bana Müslüman olduğunu ispat et, edebilir misin alçak adam. Daha sorduğum sorulara dahi cevap veremedin hep kıvırdın, hep boğuntuya getirdin.

 

Söylediklerim zoruna gitti demi, yazdığım bütün maillerde seni rahatsız eden bir yer vardı. Çünkü sen Şii’sın, Ehli Sünnet düşmanı bir ahmaksın sen. Şia’nın klasik tavrı “takiyye” işte sen bunu yapıyorsun ve ben senin kelini açığa çıkarıyorum, sen ise sureti haktan gözükmeye çalışarak beni kâfir ilan edebiliyorsun. Hain adam İslam’da bir mümine kâfir demenin ne manaya geldiğini biliyorsun. Ben Elhamdülillah Müslüman’ım. Ölçüye göre oldun mu kâfir, yoksa Şia mezhebinde böyle bir ölçü yok mu, red mi ediyorsunuz? Be hey akılsız bir mümine kâfir demek ne demek…

 

Senin sevmediğin zira Şii’sin, İmamı Azam Ebu Hanife Hz.leri, babası ile kavga eden, öldürüp kafatası ile şarap içen, o sarhoşlukla anası ile zina eden birini kâfir ilan etmezken, sen kim oluyorsun da beni kâfir ilan edebiliyorsun? Bu ne ahmaklık, hala savunmaya çalışıyorsun kendini, sus sus konuştukça batıyorsun adam. Nefsinin zoruna gidiyor susmak, sustuğun zaman zannediyorsun ki tamam alt edildim.

 

Senin bu yaptığın nedir fitne çıkartmak değil de nedir, insanları töhmet altında bırakıyorsun, iftira atıyor müfterilik yapıyorsun. Bu mailleri okuyan herkesin kafasını karıştırdın. Birkaç tane daha neyi konuştuğumuzu bile bilmeden senden yana olanlar var diye haklı olacağını mı zannediyorsun. Ben burada Şia’dan bahsediyorum sen habire beni kâfir ajan yapıyorsun, biride oradan habire Erbakan’la alakalı haberleri yolluyor ne alakası varsa.

 

Sen benim ruh aynamda kendini görüyorsun anlaşılan. Ehli Sünnet vel Cemaat’te tekfircilik yoktur, tekfircilik senin gibi Şii’ler de vardır bir tek. Siz yani Şii’ler sahabeyi kâfir ilan ediyorsunuz beni etmişsiniz çok mu? Bak oku tartışmalarımızı orda İfk hadisesini yazdım, ayetle sabit dedim, Amr bin As Hz.lerine zina çocuğu diyorlar dedim, Hz. Ebubekr, Hz. Ömer, Hz. Osman kim bunlar en büyük dört sahabenin ilk üçü demi, siz Şii’ler bunları kâfir görüyorsunuz. Bunları dedim sen ne dedin, bazı Müslümanlar sahabenin bazısına karşı biraz ileri gidiyorlar. Hadis değil mi, “Benim sahabelerim gökteki yıldızlar gibidirler, hangisine tutunursanız kurtulursunuz.” Yetmez mi, inkâr mı ediyorsunuz siz Şii’ler bu hadisi, edersiniz zira ayetle sabit olan hususu bile reddediyorsunuz, İfk hadisesi gibi Kâinat çapında bir cinayeti işliyorsunuz. Şii değimlisiniz canınız cehenneme, sizin öyle sapık kollarınız var ki, Peygamberliğin yanlışlıkla Efendimize geldiğini iddia eden ve aslında Hz. Ali’nin peygamber olduğunu iddia eden kollarınız var, Cebrail aleyhisselam şaşırmış güya çüşşşş…

 

Bak Ebu Lülu türbesinde ayin yapıyorlar mezhepdaşların sen de katıldın mı o ayinlere… Bir arkadaş yollamış o rezilliği sende var mıydın o rezillerin arasında. Bağırıyormuydun “beni Ömer’in canını alan Ebu Lülu ile yargıla” diye anıranların arasında var mıydın? Yoktum demen bir şey ifade etmez zira biz bilmiyoruz ama madden olmasan da ruhun hep orada senin. Çünkü sen itikadı bozuk bir Şii’sin, Ehli Sünnet vel Cemaat düşmanı pislikler sizi…

 

Şii’sin sen işte ve o pis sapık itikadını sokamazsınız Anadolu’ya kabul etmez Anadolu Şia’nın o pisliklerini, ak ve paktır Anadolu. Vatanını severmiş evet sen İran’ seviyorsun, Anadolu’nun ise düşmanısın, ifsad edilmesi gereken topraklar olarak görüyorsun, ama temiz Anadolu insanının itikadını bozamazsınız…

 

Hadi utanmadan bunlara da yaz bir şeyler, öğrenelim Şia’nın ne tür sapıklıkları varmış bekliyorum. Ceddim Yavuz Çaldıran da nasıl fitnenin başını kesmişti hatırlarsın, işte siz Osmanlı düşmanısınız, yukarıda da dedim bu toprakları ifsad edilecek topraklar görüyorsunuz. Nerede Sünni bir toprak parçası varsa zehirinizi akıtırsınız. Taliban’ı Amerika’ya satmadınız mı? Sizin nereniz Amerikan düşmanı, işinize gelince ey Ümmet “Büyük Şeytan” Amerika’ya karşı birleşelim dersiniz ve o birleşme içinde Sünnileri Amerika’ya satarsınız. Zira sizin için Sünniler Amerika’dan daha beter bir düşmandır. Git İran’a ana vatanına git, sen İrancısın tek derdin var bu toprakları ifsad etmek.

 

Birde utanmadan diyor ki ahmak Şii, dünya yargıçları falan filan o yüzden münafıksın diyor, GEÇ KÂFİRDİK ŞİMDİDE MÜNAFIKMI OLDUK. BİR DALDA DUR Şİİ BOZUNTUSU DURMADAN İNSANLARIN KAFALARINI KARIŞTIRMA, BİR SÜNNİ OLARAK KAFİRMİYİM MÜNAFIKMIYIM TAKİYYE YAPMADAN CEVAB VER BANA…

 

“Ehl-i Sünnet, cadde-i kübrâdır.
Ehl-i Sünnet, sevâd-ı a'zamdır.
Ehl-i Sünnet, İslâm'ın doğru ve hak yorumudur.
Ehl-i Sünnetin metodu doğrudur.
"İşlerin hayırlısı orta olandır" buyurulmuştur. Ehl-i Sünnet İslâm'ın orta, mutedil şeklidir.
Ehl-i Sünnet, Kur'ân'a ve Sünnet'e uygundur.
Ehl-i Sünnette aşırılık yoktur.
Ehl-i Sünnette kopukluk yoktur.
Ehl-i Sünnet Ehl-i Beyt'in, Ashab-ı kiramın, Tâbîin'in, Selef-i Sâlihin'in, her asırda gelip geçmiş ulemanın, sulehânın, evliyaullahın yoludur.
Atalarımız Osmanlılar yüz yıllar boyunca Ehl-i Sünnet bayrağını dalgalandırmış, üç kıt'ada i'lâ-i kelimetullah yapmıştır.
Ehl-i Sünnete saldıranlar hatâ etmektedir.
Ehl-i Sünnete göre tabakat-ı fukaha vardır, ilmî ehliyeti olmayanlar Kitab'tan ve Sünnet'ten hüküm çıkartamaz.
Ehl-i Sünnet İslâmî birlik, hiyerarşi, disiplin demektir.”




07 Mayıs 2009 Perşembe 15:15 tarihinde seyfedin keser <seyfeddinkeser@gmail.com> yazdı:

Ahmet bey lütfen ileri gitmeyin, tanımadığınız etmediğiniz ve ben müslümanım diyen bir insana kafir diyemezsiniz. İslam siz bu hakkı vermiyor, bir savaşta tam öldürüleceği sırada kelimei şahadet getiren birini sahabenin öldürmesi üzerine Allah Resülünün ihtiranı bilirsiniz. Kalpleri yarıcı değiliz, kimin Müslüman olduğunu veya olmadığını bilemeyiz. Gizli inançsızlar veya gizli inançlılar... Demişsiniz yazdıklarınız böyle düşünmeme sebebiyet veriyor, efendim tekfir etmek gibi bir lükse ve o ilme sahib değiliz. Evet zahire göre hükmederiz , fakat ben müslümanım diyen kimseyede hayır değilsin diyici değiliz. Evet bende diyorum Şia kötüdür ur'dur, habis insanlardır. Size göre kafirmi oluyorum, Ebussud efendinin fetvası var, saymaya gerek yok büyüklerin Şia'ya karşı tavırları malum hep kafirmi oluyorlar. Şunu biliyorum ki hayır tabiki de değiller onlar bizim büyüklerimiz diyeceksiniz ve böyle diyeceğinizede inanıyorum. İlimen olsun, siyaseten olsun "tekfir"le bir yere varılamz. Selefilerin en çok yaptığı şeydir bu ehli sünnet de tekfir anlayışı yoktur...

Saygılarımla



06 Mayıs 2009 Çarşamba 23:59 tarihinde ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> yazdı:

Eğer bir görev icabı münafık gibi davranmak zorunda iseniz ve aslında hak yolda biri iseniz. Bundan ben sorumlu olmam. Çünkü davranışınız suçunuzun delilidir ve verdiğiniz görüntü budur.
Eğer değilseniz, neden fitne çıkarmaya çalıştığınızı açıklamanız gerekir. Basiret körüyüm, ben iyi bir şey yaptığımı sanıyorum derseniz. Bilmemek sebebi necat değildir. Kesin bilmediğiniz işleri yapmamanız lazım. Doğru yoldayım sanıyorsanız zaten münafıklar kendilerinin doğru hareket ettiklerini sanır ve söyler ama heva heveslerine uyarlar. Eğer değilseniz, biz vicdan mahkemesinde tıpkı dünya yargıçları gibi fiile ve delile göre karar verdiğimizden verdiğimiz karar ilahi hukuka uygundur. Yanılmışşsak sonucuna katlanırız. 
Allah her şeyi kemali ile bilen kalplerin gizlediğinden haberdar olandır. Fitne çıkarmaya çalışmıyorum diyorsanız , çıkarıyorsunuz hemde düşman projelerine tamamen uygun olarak. Doğru sözlü iseniz, bu yüzden benim düşeceğim durum sizin sorununuz olmadığından dert etmenizede gerek yok. Kafir değilseniz nifak çıkardığınızdan münafıksınız. İlahi mahkemede öyle olmadığınızı savunursuz.  Bizde gerekçelerimizi. Mutlak hüküm sadece Allahındır.

06 Mayıs 2009 Çarşamba 20:27 tarihinde Yavuz Sultan <caldiranli@gmail.com> yazdı:

"Tamam, ben kafirim! YA DEĞİLSEM… NE DEMEK İSTEDİĞİMİ GAYET İYİ ANLADINIZ. Bırakın artık bu çocukça şeyleri eskidi bunlar, önüne geleni ajan ilan et, önüne geleni kâfir ilan et, önüne geleni hain ilan et. Yok ya herkes kâfir, ajan, hain bilmem ne tek sen ve gibilerin adam.

 

VE TEKRAR EDİYORUM “YA DEĞİLSEM” YANILDIM DEMEKLE KURTULABİLECEKMİSİN BANA ATTIĞIN İFTİRANIN ATEŞİNDEN…"



04 Mayıs 2009 Pazartesi 17:44 tarihinde ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> yazdı:


Fitne çıkarmak isteyenlerin yapmak istediği, asıl dikkatin üzerinde yoğunlaşması gereken gerçek tehdidin gelebileceği düşmanı savunmak amacı ile hedef olma sırası belki de kırkıncı sıradaki birini öne çıkarmak sureti ile kişiyi asıl düşmanına yoğunlaşmaktan engelleyip asıl düşmanının işine yarayacak şekilde düşmanının düşmanına saldırtmaktır. Sonrada iki tarafında nefesi tükenince asıl hizmetinde bulunduğu düşmanın aniden arkadan saldırıp, savaşa kışkırttığı tarafın işini bitirecek darbeyi indirmesine hizmet etmektir. Sizn yaptığınız da TC.Devletine karşı ABD İsrail hesabına kamu oyumuzu bu şekilde bir intihar saldırısına hazırlama çalışmalarıdır. Her Vatandaş sizin gibilere karşı müteyakkız olmakla yükümlüdür.

Siz bunu yapıyorsunuz ve ülkemize de milletimize de ihanet içinde etki ajanlığı yapıyorsunuz. Ben bir otorite miyim? Evet, kışkırtıcı etki ajanları teşhiste bir tür otoriteyim de denilebilir.  Çünkü böyle bir durumu yakından teşhis edecek deneyim ve tecrübeye sahip bir Türk vatandaşıyım. Kesin ispatını o raddeye gelirse ya hukuk yapar ya da kelimeye duyarlı İsrail istihbaratı, Büyük bir Şii Türk nüfusa sahip İran’ın Türkiye’yi yakından gözlem altında tutan İran istihbaratı, benim yazılarımla dikkati çekilmiş olan yerli istihbarat birimlerindeki kişilerden bazıları da rutin çalışmaları içinde dikkate almışlardır. Almamışlarsa da bu yazılar birkaç gün daha sürünce ciddiye alınacaktır. Benim hakkımdaki incelemeler zaten yeteri kadar yapıldığı için kendim ve ilişkilerim belli bir kişi olarak çekineceğim bir tarafımda yoktur. Siznde yoksa mesele yok pek hoş olmasa da bu pek hoş olmayan sohbete birkaç ay yada yıl devem etmemizde de sakınca olmaz. Tekrar konuya dönelim.

Diyelim ki dünyanın en kötü ülkesi ve bizimde dini olarak düşmanımız İran olsaydı. Biz bir İslam ülkesi miyiz ki İran’la dini bir savaşa girelim. İran bize hadi len bir zamanlar GKB düzeyinde Türkiye bir İslam ülkesi de değildir İslam devleti de diye ilan edilen ülkenin kendi Müslümanlarının başına bela olmuş laikçi kafirler kendinize bakmadan bize mi laf söylüyorsunuz derse ne diyeceğiz.

İkincisi doğuda bizi bölmek isteyen İran mı ki sen bizi bölmek istiyorsun diye Ülkemizin bölünmüş haritalarını açıkça servis eden ABD’lileri ve bizi bölmek için bunca insan ve mali kaynak kaybımıza sebep olan batılıları ve 28 şubatta Türkiye de devrim yapan Meşru Refah yol hükümetini düşürüp Meclis iradesini saf dışı eden İsraillileri ve yandaşlarını ve onların emirlerindeki yerli bazı Yahudi, Sabataist, Mason, komutan neslinin hala ordumuzdan tamamen temizlendiğine emin olmadan üstelik tüm bu duruma rağmen emirleri NATO dan Alan Nato’ya bağımlı ordusu ile sanki kendi bağımsız ordumuz, yeterli silah ve cephanemiz varmış gibi Silahlarını kendi üreten, elli kere kuzey Irak’a bedel İran’a savaşa gidelim. Ya bize hadi lan kuzey  Irak’a ABD ve İsrail den icazet almadan giremiyorsunuz da benim ülkeme mi gireceksin derse ne diyeceğiz. Orada üstüne üstlük birde Ruslarla kafa kafaya gelip Azerbaycan’ı da Ruslara kaptırıp kaybettikten sonra  böyle bir durumda tamamen Haçlı ordularının kafir askerleri olarak tüm kötülüklerine rağmen yinede Müslümanız diyen yarı nüfusu Türk insanlar ile savaşıp,

Askerimizi ne şehittir ne gazi cehenneme gitti Niyazi mi yapalım istiyorsunuz.

Bu savaşı kimin istediği bellidir. Sizinde kime hizmet ettiğiniz belli. Benimde yazılarım bir Türk evladı ve vatandaşı olarak aslında çok hafif ve kibar. Çünkü aslında böyle iddiaları böyle bir zamanda Nato ya bağlı bir orduya rağmen Ramusen gibi bir İslam düşmanının komutasında İran’a saldırmaya teşvik amaçlı kamu oyu yaratmaya çalışanlara verilecek cevap nerde görülürlerse suratlarına Tükürmektir. Fitne çıkaranlar orman yakan sabotajcılara benzerler ne halt yediklerini bilseler de bilmeseler de aşağılık kişilerdir. Bir vatandaş olarak benim görevimde ihanete karşı can bahasına da olsa derhal karşı durmaktır.

Kırık cam teorisindeki cam kıran ilklerin ellerini tutmaktır. Vatan evladı olmak bu durumlarda ortaya çıkar. Bu sanal alem de herkesin kökenini ve amacını araştırmak ise haddi aşanlara mahsus olarak resmi görevlilere düşer.

A.D.Şimşek


04 Mayıs 2009 Pazartesi 15:12 tarihinde Yavuz Sultan <caldiranli@gmail.com> yazdı:

Elli defa söyledim derken kendinizi nerelere koyarak söylüyorsunuz siz bir otarite misiniz yoksa. Kim kim nereye salmak istiyor Allah aşkına biraz çevrenize bakın, at gözlüğünü çıkartın lütfen. Veya sizin gibi söylüyeyim elli defa söyledim, Sünni Taleban’a karşı ABD’ye işbirliği teklifini İran yaptı. Irak’ın içinde durumları belli değil mi? Bin yıldır uyuyan fitne imiş, bir kere fitne diyince akla gelen İran’dır. Yaşınız müsait hatırlarsınız, fazla ileriye gitmeyin yoklayın hafsalanızı. Doksanlı yıllar Ülkemin dört bir tarafına yayılan Şia fitnesi, insanların imanı ile oynadılar. İran’dan rejim ihracı yapmak istediler benim ülkeme, İran’dan gelen paralarla ülkemin dört bir tarafında örgütlendiler. Sünni Anadolu’nun kızlarının ırzına geçtiler “Muta Nikâhı” rezilliği adı altında. Ne çabuk unuttunuz bunları insan namusuna gelen haleli unutur mu? Kim yaptı bu söylediklerimi ve saymadığım daha fazlasını? Bunlar vatana ihanet olmuyor da benim bu fitneye dikkat çekmem mi vatana ihanet oluyor.

 

Hadi ben bir adım ileri daha giderek şunu diyorum: İman olmadı mı Vatan yoktur. Zira vatan iman etmiş, inanmış insanların kurduğu bir şeydir. Siz ne yapıyorsunuz ŞİA fitnesini sevimli göstererek VATANA İHANETİN EN BÜYÜĞÜNÜ YAPIYORSUNUZ. İnsanların imanını ateşe atan bir fitneyi sureti hak kılıfında insanlara sevimli gösteriyorsunuz. Şahsınız ikinci binin yenileyicisinden daha iyi biliyor galiba. Şahsınız Şeyhülislam Ebussuud Efendiden daha bir âlim galiba. Haddinizi bilin beyefendi haddinizi, kendiniz İran’ı seviyorsanız sevin ama bu insanlara sevimli göstermeye çalışmayın, insanların itikadı ile oynamaya çalışmayın. Hele hele bunu da ben vatanımı milletimi seviyorum vatanım her şeydir gibi malzemelerle süslemeyin. Farkındasınız veya değilsiniz yaptığınız ihanettir…

 

Bu nasıl bir anlayıştır Sayın Şimşek soruyorum size kim ilişti benim Ülkemin namusuna Patagonya’dan gelenler mi KİM? Bu toprakların anaları babaları Sünni olan ve dolayısıyla kendileri de Sünni olan fakat İran fitnesinden dolayı Şii’leşmiş şerefsizler yaptı bunları. Nasıl unuturum nasıl unuturuz? Peki ya insanların itikadları ile oynamak ne demek Sünnilere küfretmek ne oluyor, Sünni âlimlerin kitablarını paçavra diye yaftalamak, o muazzam eserlere küfretmek, o muazzam eserlerin müelliflerini kâfir olarak görmek ne demek? Sorarım size vicdanınız nasıl kaldırıyor bunu. İran kendi içinde Sünnilere yaşam hakkı vermiyor hapislerde çürütüyor, işkenceler yapıyor, öldürüyor.

 

Sakın bana Batı’dan bahsetmeyin zira onların küfrü açık ve yapacaklarını sureti haktan gözükerek yapmıyorlar. Onlar zaten düşmanımız, fakat İran siz ve benzerleriniz sayesinde bu insanların iliklerine işledi. İtikadi durumunuz nedir tam olarak bilmiyorum ve buraya bende sünniyim yazmanız bu saatten sonra beni tatmin etmez. Ki umarım Sünnisinizdir, fakat böyle olsanız bile değerlerine sahib çıkmayan ve hatta daha da ötesi kardeşlik, dostluk mostluk adı altında bilerek veya bilmeyerek İran borazanlığı yapıyorsunuz. Görün bu halinizi İran denilen fitne ateşini insanlara sevimli gösteriyorsunuz. Nedir bu hal Şimşek Bey soruyorum size nedir bu hal?

 

Şia tarihin hiçbir devresinde Sünnilerin dostu da olmamıştır, müttefiki de olmamıştır. Hz. Ömeri öldüren bir mecusinin türbesini ibadet yerine çeviren Allah’a dua eden “bizi ebu lulu ile yargıla” diyen insanlar bu soysuzlar. Hz. Aişe’ye hakkında ayet olmasına rağmen dilimiz varmıyor İfk olarak yazalım, İfk iftirasını atan Allah Resülünün ak ve pak zevceleri validemiz, Hz. Aişe’yi töhmet altında bıraktıklarını zanneden bu alçaklara karşı tavrınız nedir. Osmanlıyı arkadan vuran Müslüman Türk’ün düşmanı olan bu Muta P.ç’lerine karşı olan bu tavrınız nedir? İnsanlara İran denilen dübürcüler topluluğunu nasıl sevimli gösterirsiniz ve bu halden dolayı da insanların itikadı ile nasıl oynayabilirsiniz anlayamıyorum.

 

Var mı bunun ötesini…

 

Ve size diyorum o kulaklarınızı açın hem de iyice açın. Bırakın artık saçmalamayı. Yok kafir yok ajan, yok ahmak falan filan demeyi. Saçmaladığınızın farkında değimlisiniz? Tamam, ben kafirim YA DEĞİLSEM… NE DEMEK İSTEDİĞİMİ GAYET İYİ ANLADINIZ. Bırakın artık bu çocukça şeyleri eskidi bunlar, önüne geleni ajan ilan et, önüne geleni kâfir ilan et, önüne geleni hain ilan et. Yok ya herkes kâfir, ajan, hain bilmem ne tek sen ve gibilerin adam.

 

VE TEKRAR EDİYORUM “YA DEĞİLSEM” YANILDIM DEMEKLE KURTULABİLECEKMİSİN BANA ATTIĞIN İFTİRANIN ATEŞİNDEN…






















--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.