|
Misyonerler har vurup harman savuruyor Misyonerler har vurup harman savuruyorhttp://www.muslumanarnavutluk.com/default.asp?id=90372&lng=1 Makedonya’da özellikle Müslümanların yaşadıkları ortamlardaMisyonerlerhar vurup,harman savuruyor
Avni ENGÜLLÜ
Makedonya’da misyonerlerin ciddi bir faaliyet içinde olduklarını sezen bir ben mi varım sanki! Her halde bunu daha önceleri görenlerin, duyanların, özellikle de 90’lı yılların başında biraz daha belirginlik kazandığını bilenlerin sayısı (benden) birden fazladır.
Özellikle Müslümanların yaşadıkları ortamlarda ellerinde dini içerikli dergilerle ikişer ikişer dolaşan bayanların, ustaca bir propagandanın taşıyıcıları olduğunu görmüyoruz diyemeyiz. Üstelik başlarında, kendilerine has, başörtüleriyle biraz da bizim inancımıza yakın oldukları havasını estirmek isteyen bu hanımların dillerindeki propagandanın ilk adımları: Biz de domuz yemiyoruz… Biz de alkol kullanmıyoruz… ve benzeri cümlelerden oluşuyor.
İkinci adım, bunun hemen ardından geliyor haliyle… Elinize parasız, çoğu zaman kaliteli baskılı dergiler sıkıştırılıyor: Bunu okuyunuz… uymanız şart değil… inanmanız da aynı öyle… ama sakın yırtıp atmayın, dergideki adrese iade edin… yazdıklarımızın doğru olduğuna inanacağınızı biliyoruz… okuduktan sonra onu bir arkadaşınıza da veriniz… cümleleri sarf edilerek. Sizin, hangi dili konuştuğunuzu anladıklarında, kendi dilinizde dergi verebilecek kadar teşkilatlı bu "kardeşlerimiz"…
İkinci adımın (b) biçimini, kapınızın çalınmasıyla yaşayabilirsiniz… Kapıyı açtığınızda karşınızda ya iki bayan göreceksiniz ya da iki delikanlı… Gayet kültürlü bir yaklaşımla aşağıdaki cümleleri ya da benzerlerini işiteceksiniz… İkinci adımın (c) biçimi de var… Bir gün posta kutusunu açtığınızda, belli bir dini propagandayı yapan gazete ve dergiler bulabilirsiniz.
Bunlar aslında gençlerimizin eline verilen oltalar olabilir. Ben bunu ellerine verilenden çok, önlerine atılan oltalar olarak görüyorum.
*** Bir seferinde balıkçılık yapacaktım. Spor özellikli balıkçılıktan söz ediyorum… Balıkçı bir arkadaşıma uyarak bir gün balığa çıktım. Olta satın almadım… Oltayı arkadaşım vermişti… Aslında, balığa üç kişi gitmiştik o gün. Arkadaşım bir komşusunu da davet etmişti… Ona da bir olta temin ederek.
Bugün, sözünü ettiğim arkadaşım hâlâ balıkçılık alışkısını devam ettiriyor. Ben sevemedim bu sporu… Öyle oltaya boşu boşuna bakıp, zaman kaybetmeye ilk günden daha ısınamadım… Ama arkadaşımın komşusu bugün belki arkadaşımdan daha büyük balıkçı… Hattâ akıl almayacak kadar balıkçı… Bazen bisikletiyle balığa gittiğini görüyorum… Ya pantolonunun arka cebinden ya da torbasından baş gösteren rakı şişesiyle… O gün avlayacağı balıklar mezesidir her halde…
*** Bu bir hikaye… Buraya sıkıştırmaya çalıştım… Buralarda gezip tozan misyonerlerle ilgisi olmayabilir bu hikayenin... Ama öyleme geliyor ki, bu kişiler, benim balıkçı arkadaşımdan farksız... Belli ellerindeki oltalarla yeni balıkçıların peşinde onlar... Ancak inanın, bizi, balıkçıdan çok, balık görüyorlar karşılarında...
Gençlerimize inanan, onları seven, faaliyetlerini destekleyen biriyim… En azından kızlarım, oğlum da genç!… Karşımıza gelen, kapımıza çalan, posta kutumuzu şüpheli dergilerle dolduranlara inanmam mümkün değil. Onların iyi niyetli olduklarını da sanmıyorum! Bizi pek düşündüğünü göremediğim bu dergilerde bahsedilen ve gördüğüm haliyle yeni dünya düzeni’ne inanmıyorum. Roma’nın yeniden dünyaya hakim olmasının insanlığa hayır getireceğine de aynı öyle… Geleceği bu ve buna benzer esaslara dayayanlardan değiliz her halde…
***
Hayır yeni bir hikaye anlatmayacağım... Kendi kendime soru soruyorum: Biz bizi ne kadar biliyoruz? Bu soruyu sormamın esas sebebi bir hatırlatmadır sadece. Çünkü kendimizi gerektiği kadar bildiğimiz sürece, bu tür misyoner faaliyetlerinin etkisiz kalacağına inanmaktayım. Bir soru daha var kafamda dönüp dolaşan. Ama bu sadece gençlere yöneltilen bir soru değil! Yaş farkı gözetmeyen, bizlerde boşluklar arayan misyonerlerin faaliyetlerinin bizi bir yerimizden vurmayı gaye edindiğini gören biri olarak, sadece kendime değil, izninizle herkese soruyorum bu soruyu…
Acaba biz, değerlerimizi ve değerlerimizle kendimizi yeteriyle biliyor muyuz, tanıyor muyuz?! |
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.