(anadoluhaber) İhtilallerin ülkeye ve ekonomiye zararları

 
İhtilallerin ülkeye ve ekonomiye zararları

Ekonomik konulara yakın, sanırım bir bankada iyi bir pozisyonda çalışan bir yazışama arkadaşım benim bir yazıma verdiği cevap da, bazı tanınmış ekonomistlerin kitaplarına atıfta bulunarak ihtilallerin ekonomiye yararlı sonuçlar verdiğini ve o kitaplardan birinde yazarının bu durumu kıyaslamalı rakamlar ile ispat ettiğini, rakamlar vererek ispatladığını söylüyor. Verdiğim cevabı aşağıya alıyorum.

Sayın xxxxxx

Bu dünyada rakamlarla konuşan pek çok kişi var. Genellikle mutlak gerçekleri anlatabilen ise tabi ki her konuda olduğu gibi bu konuda da pek çok uzman mevcut ise de, ben diğer konularda olduğu gibi bu konuda da mutlak gerçeğin anlatılabilmesinin mümkün olduğuna inanmıyorum. Öyle olsa idi bir tek doğru ortaya çıkardı ve 2x2=4 denir herkes de susar kalırdı. Maalesef pek az kişi tam gerçeği ararlar ve bunlar herkesten daha iyi sonuçları buldukları halde hala daha doğrusunu aramaya devam ederler.

Çünkü herkesin her konuda olduğu gibi, buldukları sonuç, baktığı nokta ile bakılan nesnenin açısı ve o açıdan bakılınca aradaki nesnelerin niteliklerine bağlıdır. Rakamlar sizin mesleğinizde daha önemli olduğu için belki rakamlar ile sizi ikna etmek diğer insanlara göre çok daha kolaydır. Çünkü insanlarda da beyin programları bir tür Winduws tabanı gibi bir taban üzerinde çalışır. Bu taban her konuda ilk yüklenen bilgi program vs. doğru bilgi ve ondan sonra gelen bilgiler ilk bilgiye (yada girdiye) uyumlu ise doğru, değilse yanlış olarak bazen de bir virüs gibi algılanır ve anında içgüdüsel virüs koruma refleksimiz onu ya siler ya karantinaya atar ve göremeyiz. Aldığımız ilk temel bilgilere uyumayan girdiler beyin programlarımız tarafından okunmadan, hatta hiç fark edilmeden yanından geçilen girdiler olarak asla dikkatimizi çekmezler. Çünkü beyin sistemimiz böyle çalışmaktadır. Bu yüzden insanların hipnotize edilebilmeleri bir konuya yoğunlaşmaları şartına bağlıdır o konuya yoğunlaştıramadığınız kişiyi o konuda hipnotize edemezsiniz. Dünya egemenleri bizlere her konuda sonuçta ortaya çıkaracağımız resmin ilk parçalarını beyinlerimize çeşitli yollar ile yüklerler ve düşüncelerimiz o konuda sadece kendi verdikleri şablonu biz kendimiz keşfetmiş gibi bulmamızı sağlarlar. Her konuda uzman sandığımız kişiler aslında onların Yapboz oynattığı çocuklar gibidirler. Ne buluyorlarsa zaten o varmaları istenen sonucu bulmuşlardır ama bunun farkına varamaz ve kendileri buldu zannederler. Yapboz (Puzle) olduğunu bilmediğiniz her türlü konuda beynimizin önüne çok geniş bir yapboz alanı ve ilk bir kaç yapboz parçaları gösterilir. Artık o konuda tamamlamamız istenen yapboz zaten diğer parçaları ortalığa dağılmış olan bilgi parçalarından bizim puzle’mize uyumlu olanlardır. O ilk parçaların kaçınılmaz olarak diğer parçaları bulunmak sureti ile bulacağımız ve zaten bulmamız istenen yapboz da onların bulmamızı istedikleri onlarca yapılmış bir resmin yapboz haline dönüştürülmüş halidir.  Artık her yeni parçayı bulmanın sevinci içinde puzlecinin kurduğu çocuk yuvasındaki yetim çocukların mutluluğuna erişebiliriz. İşte sizin İhtilallerin istatistik veriler ile ekonomimizi geliştirdiği hakkındaki ilgili uzmanların kitaplarındaki konular ya o kişiye verilmiş yapbozun kısmen tamamlanmış halidir. Ya da biz koca bebekler için kurulmuş o çocuk yuvamız da ki bize ablalık (mürebbiyelik) eden görevlilerden birisidir.

İhtilallerin Ekonomimizi geliştirdiği iddiası hangi rakamlar ile açıklanırsa açıklansın bir hipnoz yanılsamasından ibaret olur. Yani kocaman bir yalandır. Bunu iddia edenlerde kendileri farkında olmasalar da, kendilerine verilmiş konuyu, varılacak sonucu, ortaya çıkacak resmi puzle hazırlayıcılarınca zaten belli olan bir yapboz olduğunu bilmediklerinden kendileri buldukları zannı ile sevinçle anlatıp savunan ana okulu çocukları gibidirler.

İnsan bilgi artırarak yoğunlaştığı konuda uzmanlaştıkça, genişleyen bilgi oranında görüşü daralıp basiret körelmesine uğrar. Odaklandığı şeyi daha detaylı gördüğünü sanırken onun öyle olmasına neden olan amilleri artık göremez olur. Bu bir diş çürüğü yüzünden hastalanan böbreği oradan ameliyatla başarılı bir şekilde aldığını anlatan operatörün durumuna benzer. Bir mercimeği göz bebeğinize yaklaştırıp sonunda kâinatı tümüyle görünmez edecek kadar kendi görüşünüzü kapatmış olduğunuzun farkına varmadan her şeyi o mercimeğin üzerinde ve içyapısında aramaya başladığını fark bile etmeyebilir insanoğulları.

İhtilallerin ekonomiyi geliştirdi iddiası tamamen yanlıştır. Bunu rakamlar ile anlatamazsınız. Ya da anlatmak isterseniz ihtilal öncesi yapılan yatırımlar ile ülkeyi bir uçak gibi havaya kaldıracak henüz geri dönüşüme başlamamış büyük yatırımlar ile ülkenin mecburen daralan ekonomik durumuna bakmanız gerekir. Ülke büyük bir gayret ile yememiş içmemiş daralmış ve bazı uzun vadeli kalkınma planlarının alt yapılarına yatırım yapmıştır. İşte artık az bir masrafla havalanmak üzere iken rakip hasım ya da düşmanlar ve içerideki uzantıları ile kendi diktalarının devamı için Prof. Haberal'ın bir TV de ki çay molası arasında söylediği her pştlğu yapın talimatındaki gibi her şeyi yapmaya hazır güçler. Harekete geçirilip önce ihtilal ortamı ile kalkınma projesini hazırlayanlar işten uzaklaştırılır ve sonrada ihtilal yapılır. Artık o çok masraflı proje askerlerin bilinçsiz ve ne yaptıklarının sadece savaş anlayışı ile farkında bile olmadan vurduğu hoyrat ve yobaz tekme ile o çok masraflı atılım projeleri de çöktüğünden artık o konuda masraf etmeye de gerek kalmaz. Ve o yapılan masraflar yok olup gider. Söz konusu proje yüzünden durağanlaşmış ekonomiye o projeden beklenen gelir girmez ama artık yatırımda durduğundan oraya harcanan para piyasaya girer ve çoğu yağmalanmasına rağmen halkında eline rüşvet babında bir miktar para geçer. Klasik olan ekonomik yapı göreceli olarak kısa süreli biraz ferahlar ve sözüm ona ekonomistlerde ihtilalin yararlarını mektepte, fasulyeden ne kadar çok doğal gaz üretilip ekonomiye katıldı diye ders diye kitaplar yazıp çocuklara okuturlar. İşte sözünü ettiğiniz ihtilaller sonrasında, ihtilal öncesi çökertilmiş ekonomiye kıyas ile bir artış olduğu yalanı üretilmiş olur.

RefahYol hükümeti tam anlamı ile çökmüş bir ekonomi aldı. 11 ay iktidarda kaldı. % 100 leri aşan bir enflasyon ve faiz yükünü teslim olarak aldığı ekonomiyi başkalarının proje diye sunduğu yapboz oyunlarına aldırmadan kendisi Bankalara bir havuz sistemi kurarak işe başladı. Artık devletin sıfır faizle ellerinde tutan özel bankalar yüksek faizle devlete borç olarak veremeyeceklerdi. Sonuç memur ve işçisine % 5 zam yapamayan devlet hem o 11 ayda % 150 zam yaptı ve hem de uzun yıllardır unutulmuş olan denk bütçeyi sağladı. Doğal olarak da dünya egemenleri, dahili bankacılar asalak ve sömürgeciler harekete geçti ve komplolar başladı ETÖ ve ya NATO gladiosu kendi ürettikleri sahte irtica iddiaları ile bu kelimeden gıdıklanıp gıdıklayanın kim olduğuna bakmadan sanki gıdıklayan milletmiş gibi, millete saldırdılar. İrtica kelimesin den huylanan psikolojik hasta durumdaki generallerimizin kullanıldığı bu gıdık alerjisi savaş kabiliyetinin ne kadar olduğunu bilmediğimiz NATO ve ABD ye bağımlı ordumuzu gelip bu ülkenin hızla ilerlemesini sanayileşmesini önlemekte kullanmış oldular.  İhtilalciler yapılacak yatırımlar ile ordumuzu da dışa bağımlılıktan kurtaracak nice büyük girişimleri yapan hükümetlere bir tekme vurup hükümet ile birlikte Türkiye’nin de kanatlarını kırdılar. Siz bu ihtilallerin mi ekonomiyi düzettiğini söylüyorsunuz. CB. Seçimin de Ordu ülke ekonomisine olan güveni öyle yıktı ki on milyarlarca doları bir kaç günde kayıp ettiğimiz oldu. Eğer hükümet bir süre sonra düşürüle bilse idi ekonomi düşürülmeden önceki son dönemde daha da çökeceğinden daha sonraki göreceli toparlanma ihtilal öncesinin son günlerine kıyas ile biraz iyileşmiş gibi görünecekti. İşte bahis ettiğiniz ihtilallerin ihtilal öncesi ve sonrası kıyaslamasını başka bir açıdan Demirel şöyle tarif etmişti. 11 Eylül 1980 de ihtilal den bir gün önce günde 10-20 kişi arasında insan iç kavgalarda ölürken ne oldu da 12 Eylülde birden bu olaylar bıçakla kesilir gibi durdu. Çünkü Gladio ya da ETÖ ve diğer devletten destek alan diğer örgütler. Artık ne ad verir ne derseniz işte onlar askerin el koyması için o olayları yapıyor işyerlerini yakıp ekonomiyi çökertiyor ya da haraç alıp iflas ettiriyordu. 12 Eylül ile durmak emrini de otomatik olarak amaca ulaşıldı harç bitti yapı paydos komutu ile durdurdular. Çünkü ihtilali kimler yapmak istiyor idi ise o terör örgütlerini de onlar kullanıyordu. Siz şimdi bana aynı mantıkla ihtilal sonrası cinayetlerin ve terörün azaldığını ve bu yüzden yaşasın bilerek ve ya bilmeyerek vatana ve milletimize ihanet eden, vatan millet düşmanı ihtilalciler mi demek istiyorsunuz.

Olaylara bakışınızda pek çok kişi gibi sizi de bilgilerinizin hipnoz etmiş olabileceğini düşünerek bir de bu açıdan da bakmaya çalışınız. Belki de hem çok gizli hem de bilgilerine esir düşmeden bir çocuk saflığı ile bakarak hem de açıkça görünen bu gerçeği kral çıplak diyen çocuk gibi fark edebilirsiniz.

Büyük mutasavvıflardan, Niyazi-i Mısri nin şu mısrasındaki gibi.

Bildiklerini terk et irfana erem dersen

Hikmetli cümlesi ile ilk defa dışarıdan gelmiş bir kişi gibi ya da bir çobanın doğaya bakışı gibi tüm basiretinizin önünü kapatan şeyleri rakamları vs. kenara iterek tüm bilgi gözlüklerini çıkararak bakınız. Ancak o zaman gerçekleri görmek mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla

A.D.Şimşek

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.