Hayatta hiçbir şey için çok acele karar vermeyin gerçekten...
Esenlikler,
CEYDA YİGİT
www.iyidukkan.com
www.iyidukkan.com
Herşeyin en iyisi sizler için.....
Acele Karar Vermeyin
Köyde bir yaşlı adam varmış.. Çok fakir.. Ama kral bile onu
kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki..
Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama
adam satmaya yanaşmamış...
- "Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost.. İnsan dostunu satar mı"
dermiş hep..."
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın başına toplanmış...
- "Seni ihtiyar bunak... Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları
belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın.
Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler..
İhtiyar : - "Karar vermek için acele etmeyin" demiş... Sadece "At
kayıp" deyin.Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz
karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu
henüz bilmiyoruz....Çünkü bu olay henüz bir başlangıç... Arkasının nasıl
geleceğini kimse bilemez.."
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler.Ama aradan 15 gün
geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş
kendi kendine.. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takip getirmiş.
Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler..
- "Babalık" demişler.. "Sen haklı çıktın.. Atının kaybolması bir
talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için.. Şimdi bir at
sürün var.."
- "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.. Sadece
atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne
getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç..Birinci cümlenin
birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir
yürütebilirsiniz?.."
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden
Bu herif sahiden gerzek" diye geçirmişler...
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek
oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi
uzun zaman yatakta kalacakmış.Köylüler gene gelmisler ihtiyara...
- "Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar yüzünden tek oğlun
bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da
yok...Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler..
İhtiyar : - "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye
cevap vermiş. "O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu...
Ötesi sizin verdiğiniz karar.. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle
küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla
bildirilmez.."
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile
saldırmış.Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere
çagırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında
bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın
kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp
köle diye satılacağını herkes biliyormuş....
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.. "Gene haklı olduğun kanıtlandı"
demişler. "Oğlunun bacağı kırık,ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler
belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik
değil, Şansmış meğer.."
- "Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.. Oysa ne
olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum
yanımda, sizinkiler askerde.. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin
şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor."
Ceyda der ki:
- "Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz.
Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten
kaçının. Karar aklın durması halidir. Akıl insanı daima karara zorlar ve
gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı
kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir
hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
Köyde bir yaşlı adam varmış.. Çok fakir.. Ama kral bile onu
kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki..
Kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama
adam satmaya yanaşmamış...
- "Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost.. İnsan dostunu satar mı"
dermiş hep..."
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın başına toplanmış...
- "Seni ihtiyar bunak... Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları
belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın.
Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler..
İhtiyar : - "Karar vermek için acele etmeyin" demiş... Sadece "At
kayıp" deyin.Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz
karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu
henüz bilmiyoruz....Çünkü bu olay henüz bir başlangıç... Arkasının nasıl
geleceğini kimse bilemez.."
Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler.Ama aradan 15 gün
geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş
kendi kendine.. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takip getirmiş.
Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler..
- "Babalık" demişler.. "Sen haklı çıktın.. Atının kaybolması bir
talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için.. Şimdi bir at
sürün var.."
- "Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.. Sadece
atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne
getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç..Birinci cümlenin
birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir
yürütebilirsiniz?.."
Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden
Bu herif sahiden gerzek" diye geçirmişler...
Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek
oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi
uzun zaman yatakta kalacakmış.Köylüler gene gelmisler ihtiyara...
- "Bir kez daha haklı çıktın" demişler. "Bu atlar yüzünden tek oğlun
bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da
yok...Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın" demişler..
İhtiyar : - "Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz" diye
cevap vermiş. "O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu...
Ötesi sizin verdiğiniz karar.. Ama acaba ne kadar doğru.. Hayat böyle
küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla
bildirilmez.."
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile
saldırmış.Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere
çagırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında
bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın
kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp
köle diye satılacağını herkes biliyormuş....
Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.. "Gene haklı olduğun kanıtlandı"
demişler. "Oğlunun bacağı kırık,ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler
belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik
değil, Şansmış meğer.."
- "Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.. Oysa ne
olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum
yanımda, sizinkiler askerde.. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin
şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor."
Ceyda der ki:
- "Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz.
Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten
kaçının. Karar aklın durması halidir. Akıl insanı daima karara zorlar ve
gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı
kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir
hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz."
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.