'Fethullah'ın vurucu gücü sahneliyor'


Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından İP Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, ''Bu süreç bir ABD operasyonunun ürünü olup, Fethullah'ın vurucu gücü tarafından sahneye konmuştur''

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasını yapan İlsever, ''darbeyi değil, Atatürk devrimlerini savundukları için yargılandıklarını'' dile getirerek, ''Darbeci Kenan Evren el üstünde tutuluyor, Evren'lerin darbe yapıp hapse attığı Doğu Perinçek'ler Silivri Cezaevi'nde. Evet gerçekten bu isimlerin hepsi, hiçbir kanıt gösterilmeden 'darbecilikle' suçlanırken, gerçek darbeciye Çankaya'da selam duruluyor'' dedi.

Haklarındaki iddiaların ''yalan olduğunu'' savunan İlsever, ''ortada kaos ve iç çatışma yaratacak eylemlere, ordu içinde örgütlenmeye, darbe için hazırlanmış silahlara dair kanıt bulunmadığını'' söyledi.

Operasyonun bir terör örgütünün darbe hazırlıkları saptanarak, onu önlemek için yapılmadığını ifade eden İlsever, ''Operasyonun kendisi bir Amerikancı darbedir. TSK, İP ve milli kuvvetler hedef alınmaktadır'' diye konuştu.

''İP'in hem bugün hem de geçmişi boyunca darbelere karşı en net tavır alan parti olduğunu'' anlatan İlsever, şöyle konuştu:

''İP'in devlete ve devlet kurumlarına sızması ve denetlemesi diye bir saçmalık olamaz. Milli devlet tüm kurumlarıyla milletindir, bizimdir. Bugün 'devlete sızan' hatta devlet kurumlarını ele geçirip çökerten, devlet otoritesini zaafa uğratmak için elinden geleni yapan, TSK içinde gizlice örgütlenmeye çalışan, bu amaçla Işık Evleri kuran, TSK'nın içinde ve dışında yürüttükleri asimetrik psikolojik harekat ve karalama kampanyası ile orduyu yıpratmaya çalışan, milleti etnik ve dinsel temelde bölen, Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine savaş açan, böylece laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış olanlar, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanları ve Fethullah tayfasıdır.''

Ferit İlsever, İP'in Susurluk'u açığa çıkartan ve mafya-gladyo sisteminin üzerine kararlılıkla gidilmesini savunan tek parti olduğunu savunarak, ''O gün Susurluk'u örten ve üzerine gidilmesini önleyen güç, bugün 'Ergenekon' operasyonu ile İP'i cezalandırıyor'' dedi.

''Bugünkü operasyonun provasının 23 Eylül 1998'de yapıldığını'' iddia eden İlsever, şöyle devam etti:

''İP'in Susurluk ve 28 Şubat öncülüğüyle, Amerikancı cuntaya karşı mücadelesi 23 Eylül 1998 tarihinde, kendisine bir gladyo operasyonuyla fatura edildi. Bugünkü operasyonda da baş rolü oynayan Mehmet Eymür-haham Tuncay ekibinin hazırlattığı patates mühürlü sahte belgeyle, Doğu Perinçek tutuklandı. Parti'nin 540 örgütünde arama yapıldı. Doğu Perinçek, tertibi açığa çıkarttıktan sonra serbest bırakıldı. Tertipçiler mahkum oldu. İlginçtir, 1998'in ve 2008'in İP düşmanı tertipçileri aynı olduğu gibi adeta savcıları da aynıdır.''

Suikast düzenlemekle suçlandıklarını anlatan İlsever, ''Nerede bu suikastlar? Bir tane örnek gösterin. Bu iddianame koskoca bir iftiranamedir'' dedi.

İlsever, partisinin Türkiye'de terörün hakkından gelecek tek parti olduğunu savunarak, ''Ergenekon tertibinin sırrına geliyoruz. Bu sürecin Türk hukukunun eseri olmadığını başından beri söylüyoruz. Evet, bu süreç bir ABD operasyonunun ürünü olup, Fethullah'ın vurucu gücü tarafından sahneye konmuştur'' diye konuştu.

Cumhuriyet savcılarının kendilerini ''uyduruk belgelerle suikast yapmakla'' suçladığını öne sren İlsever, ''provokasyon belgeleri'' olarak nitelediği CD'lerin İP Genel Merkezi'ndeki arama sırasında polis tarafından boş masalara bırakıldığını, çünkü arama tutanaklarında yer almadığını söyledi.

İlsever, ''Suçlama uyduruktur, çünkü en üst yargı kurumları olarak Yargıtay, Danıştay milletindir, bizimdir. Yargıtay, Danıştay üyelerine saldırmak, İP'e saldırmak demektir. Nitekim Danıştay Hakimi Mustafa Yücel Özbilgin'in katlini, 'Ergenekon' tertibi tertip etmiştir. Hem de bu alçakça saldırının sorumluluğunu bu davanın sanıklarının üzerine yıkarak...'' görüşünü aktardı.

-''HANEFİ AVCI'YI KONUŞTURUN BAKALIM...''-

''Hanefi Avcı'nın bu davanın mimarları arasında yer aldığını'' öne süren İlsever, ''1992-93'te Güneydoğu'da görevliyken, Türk İntikam Tugayı'nı (TİT) kullanarak faili meçhulleri yöneten Avcı, 1997'de TSK'ya karşı psikolojik savaşın başını çekmişti. Hanefi Avcı bugün de 'Ergenekon' tertibinin arkasında yer alıyor ve TSK'ya, yurtseverlere saldırılar düzenlenmesine yardımcı oluyor. Hanefi Avcı'yı konuşturun bakalım, TİT'le işbirliği nasıl yapılır, size anlatsın'' dedi.

MİT Müsteşarı Emre Taner'in, ''devletin geçmişte Hizbullah'ı kullandığını açıkladığını'' iddia eden İlsever, ''Yani MİT, Hizbullah'ı kullanırken, biz Hizbullah-Gladyo saldırılarında şehitler veriyorduk'' diye konuştu.

TSK'yı yıpratarak ve yurtseverleri hapse atarak terörle mücadele olmayacağını belirten İlsever, ''Ergenekon operasyonu ile yapılanların, terörle mücadele değil, terörün ta kendisi olduğunu'' öne sürdü.

-İHSAN GÖKTAŞ YAKALANDI-

Bu arada, Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından olan ve hakkında yakalama kararı bulunan İhsan Göktaş, 11 Ağustosta yakalandı ve aynı gün celse açıldı.

İhsan Göktaş, kimlik tespiti sırasında Heybeliada'da bir yalıda ''abla'' diye nitelendirdiği Kuvayimilliye Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Ayşe Ceylan Geçyol ile beraber oturduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün ''yani bu yalının sahibi o mu?'' sorusu üzerine Göktaş, ''Yok, ben tuttum orayı kiracıyım orada. O ablayı evden çıkarırsam sokakta kalır o yüzden benim yanımda kalıyor'' dedi.

İnternet ortamından yurt dışına ve içine isme özel takım elbise siparişi için bir proje başlattığını, ilk siparişlerinin gelmeye başladığını belirten Göktaş, ''Daha yeni yeni ayağa kalkıyorum sayın başkanım. Gelirim Şu an sıfır'' dedi.

Mahkeme Başkanı Şengün'ün ''Nasıl hayatınızı devam ettiriyorsunuz'' sorusunu Göktaş, ''Bir anacığım var Berlin'de, bir gözü kör, ondan para geliyor, babamdan para geliyor, bazen de sokaklarda yatıyoruz'' yanıtını verdi.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.