Almanya Yeşiller Partisi'nden AB Parlament Claudia Roth adında bir kadın her fırsatta Türkiye'ye gelip, demokrasi ve insan hakları gibi parlak sözcüklerle nifakçılık yapıp Türkiye'nin parçalanması için çalışmalar yapıyordu ve hala yapıyor. 2 Ekim 2007'de de geldi, doğru PKK'nın partisi DTP'ye gitti. Sonra da Ankara'ya gelip Genel Kurmay Başkanımız Yaşar Büyükanıt için bölücü deyip hakaret etti. Yaşar Büyükanıt'ı "SÖZDE DEĞİL ÖZDE" diyen bir paşamız olduğu için Claudia Roth'a aşağıdaki mektubu göndermiştim. Bugün anladım ki meğer Büyükanıt "ÖZDE DEĞİL SÖZDE" bir generalimizmiş ve Türk halkını aldatmış.. Onun için Yaşar Büyükanıt'ı ve onun gibi, AKP felaketini gören ve ama sessiz kalan paşaları protesto etmek için yazımdaki paşalar yerine Silivri'deki yüzlerce korkusuz, kahraman, sözünde duran Türk aydınlarımızı koyarak değiştiriyorum.
((02.10.2007 tarihli aşağıdaki yazımı, Claudia Roth'a ve Almanya'nın en çok trajlı "BİLD" gazetesine göndermiştim. (Yazımı ve Bayan Roth'dan gelen cevabı Türk köşe yazarlarına da göndermiştim.) Claodia Roth'dan gelen cevapta, konuya yanıt yerine, tıpkı AKP gibi yazımı çarpıtmış ve kısaca şöyle diyor: "Siz anlamalısınız ki Kürtlerin Türkiye'de somut hakları var. Ki bunların onlara verilmesi zorunludur. Tabii ki PKK bu istekleri kullanarak varlığını gösteriyor. Türk Milliyetçileri de bir gün bunu anlamaya mecbur olacaklardır." diyordu.))
**
TERÖRE YARDIM EDENLER DE TERÖRİSTTİR
Wichtig
Bitte Sofort aus dem Türkischen ins Deutsche übersetzen lassen.
Frau Claudia Roth
Dün 73 milyon Türk halkının, 92% sinin en çok güvendiği kuruluşu temsil eden 'Silivri'deki Kahramanlarımızın' adını ağzınıza aldığınızı televizyondan izledim. Hem de Türkiye'de ve Türk televizyonunda. Önce bu olanağı veren Türk düşmanlarını lanetle kınıyor, alçaklar diyorum. Söyler misiniz siz, şimdi neden geldiniz buraya. Buraya gelir gelmez PKK terör örgütüne gittiniz. Onlara ne talimatlar verdiniz? Sonra Ankara'ya gelip televizyona çıktınız ve "Barışın önündeki engel Silivri'dekiler" dediniz. Siz kimsiniz ki Türk halkına hakaret etmek cesaretini buluyor sunuz? Sizin kim olduğunuzu siz bilmiyorsanız, biz biliyoruz: Siz tarih boyunca böyle kahramanlar yetiştiremediğiniz için, 6 milyon Yahudi'yi gaz odalarına sokup zehirleyerek öldüren; öldürmeden önce elbiselerini kullanmak için soyup alan, masum insanların altın dişlerini canlı canlı söken (toplam 200 kg kadar
tutarında), milyonlarca Yahudinin saçlarını yatak yorgan yapmak için kesen bir ırkın çocuklarısınız. Bizim Silivri'deki kahramanlarımız gibi kahramanlar yetiştiremediğiniz için dünyada 250 Milyon masum insanı öldürdünüz, milyonlarca insanı sakat, evsiz, barksız bıraktınız, aç bıraktınız, susuz bıraktınız. Siz, Silivri'deki kahramanlar gibi kahramanlar yetiştiremediğiniz içindir ki dünyaya felaket getirdiniz. Onun içindir ki siz tarihe, hiç görülmemiş duyulmamış insanlık dışı lekelerle dolu olarak geçtiniz. Siz geçmişinizden ders alıp insanlık yolunda gideceğiniz yerde, hala ayni saldırgan, ırkçılık yolunda devam ediyorsunuz. Siz kimsiniz: Bugün müze olarak kullanılan, Almanya'nın her kentinde insan çiftleştirme binaları kuran bir zihniyetin mahsulüsünüz. Siz, IRKÇI millet duygusu ve idealiniz kaybolmasın düşüncesiyle, o binalarda sarı saçlı, mavi gözlü askerlerle,
sarı saçlı mavi gözlü kadınları, domuz ahırlarında olduğu gibi çiftleştiren bir ırktan geliyorsunuz. Evlat sevgisinden mahrum kadınlarınız bu çiftleşmelerden doğan çocuklarını, Hitler'e hediye etti. Bu şartlarda, kadınlarınız, tabii ki Silivri'deki kahramanlarımız gibi kahramanlar doğuramazlardı. Siz yardıma muhtaç olup yalvardınız ve Türk vatandaşlarının yardımını büyük reklamlar yaparak sağladınız, onları büyük vaatlerle yurdunuza getirdiniz. Onları "Bandolarla" karşıladınız. Türk vatandaşları sizi ayağa kaldırdı, ekonominizi düzeltti, size zenginlik getirdi, size insan sevgisini öğretti. O zamanlar Türk işçilerine çok iyi davranıyordunuz. Ama işiniz bitince ne yaptınız? "Türkler dışarı" sloganlarıyla, insanlığa, demokrasiye, insan haklarına sığmayan nankörlüklere başladınız. Siyasetçileriniz bu sloganları çok sevdi, senelerce bu insanlık dışı
durumu kullanıp "oy" malzemesi yaptı. Buraya izne gelen her Türk sizin yaptıklarınızı üzülerek ve neftretle anlatıyor, çaresizler, sizi Türk gibi vefakar zannedip, size inanarak Almanya'ya gitmişlerdi, onlar için geri dönüp yeni bir hayat kurmak imkansızdı. İş yerlerini, evlerini basıp her şeylerini harap ettiniz ve hatta insanları bile diri diri yaktınız, hala da yakıyorsunuz.. Siz senelerdir bu insanlarımızın çaresiz durumlarından çıkar sağlamaya çalıştınız. Oradaki Türklerin aleyhine, ırkçılığa dayanan yüzlerce kanun çıkardınız, çıkarıyorsunuz. Bunlar sizin gibi koltuk sevdalısı politikacılarınız yüzündendir. Siz, bir taraftan, II. Dünya Savaşı sonunda esir bir ülke olduğunuz için, 62 yıldır bütçenizden silahlı kuvvetleriniz için normal bir pay ayırmadınız, ayırmıyorsunuz. Galip devletlerin size, dolaylı olarak yaptığı en büyük yardım. Türkiye'de ise, Türk
Silahlı Kuvvetlerine ayrılan pay bütçemizin 50% lerinde olduğu düşünülürse ne kadar ekonomik kazanç sağladığınız hesaplanabilir; bu atmosferik rakamlara ulaşır. İkincisi ihracatınızın en büyük kısmı savaş silahları ticaretidir. Bunların arasında, dünyanın bütün ülkelerindeki kimya silahları da en çok sizin fabrikalarınızda üretiliyor. İste bu paralar ile siz, bugün istediğinizi yapabiliyorsunuz. Her fırsatta, ülkeler arasına nifak sokacağınız yerde, biraz insanlığa yer vermek ve tarihten ders almak aklınızın ucundan geçmiyor. Siz, Almanya'daki Meinnhofer Örgütü üyelerini terörist diyerek ceza evlerinde bir gecede hepsini birden öldürdünüz. Ama bizdeki 36 bin insanımızı kalleşçe öldüren, sakat bırakan, bizi milyarlarca Dolar zarara sokan cani teröristlere, silah vererek, para vererek, iş sağlayarak, karapara ve uyuşturucu ticaretlerini destekleyerek, siyasal yardımlarda
bulunarak var gücünüzle, bütün imkanlarınızla yardım ediyor, koruyorsunuz. Bu proje zamanın başbakanı Helmut Kohl ve dışişleri bakanınız Klaus Kinkel'le başladı. Bugün, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün kapalı kapılar arkasında yaptığı anlaşmalar gibi, onlar da PKK ile anlaşmalar yaptı. Eğer sizin Silivri Kahramanları gibi kahramanlarınız olsaydı bunlar açığa çıkarılırdı. Yugoslavya'yı parçalamak için o zamanki dışişleri bakanınız Hans-Dietrich Gencer başta, harıl harıl çalıştınız ve muradınıza da erdiniz; Yugoslavya'yı parçaladınız ve yüzbinlerce masum çocuk, kadın, ihtiyarı öldürttünüz, toplu mezarlar doldu taştı, vahşice kadınlarının, kızlarının ırzına geçildi. Siz, Silivri'deki kahramanlarımız gibi, insan gibi insan yetiştiremediğiniz için, Yugoslavya'yı parçalamanızı büyük zafer çığlıkları atarak kutladınız. Irak'ta ki ABD
katliamını, DEMOKRASİ diyerek alkışlayan da sizler değil misiniz? ABD ve AB ülkelerinden bilhassa sizin içinizden bir insan evladı, bir demokrat, bir insan hakları yanlısı çıkıp, ABD'ye "Ey Buch siz yalan söylediniz, Irak'ta hiçbir nükleer silah ve kimya silahı bulunmadı, siz emperyalist emelleriniz ve enerji kaynaklarına sahip olmak için dünyayı kandırdınız, Irak'ı yerle bir ettiniz, bir milyondan fazla masum insanı öldürdünüz, milyonlarca insanı evsiz barksız bıraktınız" diyemedi, diyemiyorsunuz, ambargo uygulamıyorsunuz. Çünkü bu katliamda sizin de çıkarlarınız var ve siz de, sizin gibi ülkeler de ayni suçu işlemişlerdir. ŞİMDİ ARTIK SIRA TÜRKİYE'NİN PARÇALANMASINDA. AKP sayesinde bu yolda epeyce de ilerlediniz. Kulağınıza küpe olsun: Biz çok sabırlı, barışçı, sevgi dolu, bütün insanları seven, misafirperver, ulu ve ayni zamanda, Türkiye'yi parçalamayı denemeye
kalkanlara, "pişman oldum"demeleri için vakit tanımayacak kadar da ülkesini seven kahraman bir milletiz.
" Cumhur Eray 2.10.2007"
___________________________________________________________________
Yahoo! Türkiye açıldı! http://yahoo.com.tr
İnternet üzerindeki en iyi içeriği Yahoo! Türkiye sizlere sunuyor!
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.