[anadoluhaber:35176] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

.:: Komplo Teorileri ::. Amerika2nın faaliyetleri..Müthiş video..

Posted: 04 Sep 2009 11:44 AM PDT

Amerikan dehşet planları..

Komplo teorileri çoğu zaman siyasi fantezi dünyasının korku filmi senaryoları gibi görülür ve alay konusu edilir. Fakat her şey önce düşgücü ile ortaya çıkıyor. Yabana atmamalı. İnanır veya inanmazsınız fakat özgür düşünce ürünü olduklarına kuşku yok. Ben en çok "Kaynağı kim", birilerinin finansmanı var mı arkasında ona bakarım ama pek de iz bırakılmıyor.

İŞTE YENİ BİR ETKİLEYİCİ KOMPLO TEORİSİ-- Aşağıdaki metinler özgün ve tarafıma ait olup, video izlenimlerimi yansıtmaktadır- ama videoda daha fazlası var.

Bugünlerde internette ABD’nin dehşet planlarının senaryo videosu dolaşıyor. Kaynağı sanki ABD muhalefeti imiş gibi gözüküyor. İzleyince  gerçekten dehşete düşmemek elde değil. Çünkü senaryoda yer alan yaşanmış olaylar geleceğe yönelik kurgunun oturmuş bir parçası ve öngörüyü güçlendiriyor.

 ................................................

KUZEY AMERİKA BİRLİĞİ

Videoya göre Kanada, ABD ve Meksika kamuoyundan gizli bir anlaşma yaparak Kuzey Amerika Birliği adı altında birlik oluşturdular, adeta sınırları ortadan kaldırdılar. Yakında bunların dolar yerine ortak para birimleri de olacak. Şimdiye kadar ortaya çıkmamasının nedeni medyanın kontrol altında olması. Gizlenmesinde en büyük neden ABD’yi oluşturan eyalet-devletlerin tebkilerine neden olma olasılığı.
Dolar yerine ABD,Meksika ve Kanada ile birlikte yeni bir para oluştucak. Daha sonra dünyada para birliğine gitme projesi var.
 
 .............................................................

Fanatik dinciliği bilakis Amerika besliyor.

İnsanlara numara verilmesi, bilgi ve varlıklarının kontrol altında tutulması uygulaması yakında bireylere “chip” yerleştirilmesine kadar varacak. Sisteme aykırı davrananların chip’lerinin silinerek kayıtlarının yok edilmesi cezası olabilecek. Üstelik uygulamayı öyle hale getirecekler ki, insanlar Chip’leri kendileri talep edecek.

Bizde de her türlü bilgi ve varlığın kaydedildiği vatandaş kimlik numarası uygulaması da birçoklarında endişe yaratmaktadır. Beteri demek “Chip”ler miş.

...................................................

DÜNYA TEK DEVLET OLACAK

Kuzey Amerika Birliği, Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve Asya Birliği şeklinde birlikleri takiben bir Dünya Devleti oluşturularak dünya  kolayca yönetilecek. Böylece tek bir merkezden kontrole alınacak. İnsanların yaşantısına dahi oradan karar verilecek.

Daha neler neler. Hiç de akla aykırı görünmüyor. Şüphesiz ki birey ve ulus özgürlüğünü ayaklar altına alıyor. Videonun kaynağını bilmek isterdim. En azından böyle etkileyici bir yapım ortaya konulduğuna göre kontrole alamadıkları şeyler de var demektir. Durumun o kadar vahim olmadığına işaret.
DAHA FAZLASI VE VİDEOYU İZLEYİN

.:: Komplo Teorileri ::. Ulusalcýlýk, Milliyetçilik, Ýslamcýlýk ve Ýþbirlikçilik

Posted: 04 Sep 2009 03:57 AM PDT

.:: Komplo Teorileri ::. HAYRET VE GAYRET- Mümtaz Soysal

Posted: 03 Sep 2009 04:49 PM PDT



 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 





 > --------------------
> Konu: HAYRET VE GAYRET- Mümtaz Soysal
>
> BÖYLE toplum görülmemiştir.
>
> Birileri “açılım” diye bir söz attı ortalığa, bütün toplum, politikacılarıyla, yazarları, hatta bilim adamlarıyla, aklını fikrini buna harcamakta. Adından başlayıp her şeyi konuşuluyor ama, “açılım”ın kendisi yok ortalıkta. Kimin niçin açılım istediği bile bilinmiyor. Aranan, galiba bu toplumu en iyi bölme formülü.
>
> Daha tuhafı şu: Toplumu asıl rahatlatacak, yüceltecek ve söz konusu sorunla birlikte bir yığın başka sorununu da çözecek asıl doğru formül üzerinde duran, soru soran, kafa yoran yok: Güneydoğu’yu, hatta Doğu’yu kalkındırma!
>
> Evet, ayaklandırma değil, kalkındırma. Her yanıyla, en başta ekonomisi, istihdam sorunu, toprak reformu, eğitim seferberliğiyle. Oysa, tartışılan, merak edilen, çözülmeye çalışılan siyasal ve hukuksal sorunların bu “kalkındırma” ya da “planla kalkınma” denen konuyla ilgisini, ilişkisini, bağlantısını aklından bile geçirmiyor kimse.
>
> Böyle toplum olur mu?
>
> Dünyanın en güzel, en önemli, aynı zamanda da en kritik toprakları üzerinde yaşayan bir toplumun onu ilgilendiren önemli sorunlara böylesine sınırlı, tuhaf, çelişkili bir zihin yapısıyla bakması olacak şey midir?
>
> Herhalde “olur” diyenler çıkar: Yaşanan krizi simit, çiçek ve oyuncak satımını teşvik edici reklam kampanyaları başlatarak çözmeye kalkışan bir toplumda her türlü saçmalığın olabileceğine inananlar elbet çıkacaktır.
>
> Galiba en sık rastlanan ulusal ve ortak kusurumuz, sorunları çözmeye en olmayacak ters uçtan başlamaktır. Örneğin, başkaları kriz çözmek için yatırımı, üretimi teşvik ederken, simit, çiçek, oyuncak görüntüsüyle tüketimi teşvik.
>
> Yani Özalcılığa yeniden dönüş; “tüketim üretimi kamçılar, istihdam artar, durgunluk biter, kriz çözülür” düşüncesi.
>
> Oysa, ülkenin bütünü için olduğu gibi, güneydoğusu ve kuzeydoğusu için de kamu yatırımcılığını, kamu girişimciliğini ve işletmeciliğini yeniden başlatmanın tam zamanıdır şimdi. Hayvancılığı, süt sanayiini, et kombinalarını diriltmenin, metalurjiye dayalı yeni sanayiler kurmanın tam zamanıdır şimdi.
>
> Para?
>
> Parayı devlet basar. Kurumuş tulumbayı çalıştırmak için biraz para akıtmayı, dolayısıyla sınırlı ve sıkı denetimli düşük enflasyonu göze alabilen, bu yöntemle alınacak sonucun başlangıçtaki endişeleri gidereceğine inanan, paranın basımı gibi, kullanımını, yatırımını planlara bağlayan, yöneten bir devlet.
>
> Çözümler, devleti böyle yönetecek bir iktidarın yaratılmasına bağlıdır.
>
> Etnik hakların gayya kuyusunda çözüm aramak yerine, sorunların bu yanına kafa yormak, yani AKP iktidarının bunu yapmayacağını, yapamayacağını bilerek başka türlü bir iktidarın yaratılması için şimdiden gayret göstermeye başlamak çok daha akıl kârı değil midir?
>
> mumtazsoysal@gmail.com
> --------------------

--
TURKEY DEĞİL,TÜRKİYE !

.:: Komplo Teorileri ::. ŞOK,Fethullah Gülen'in 35 yıldır CIA'den Maaş aldığı belgelendi

Posted: 03 Sep 2009 04:06 PM PDT


 
 
 
 
 
 

 
Bana böyle bir yazı geldi
Bir de siz okuyun istedim.
Selamlar


ŞOK,Fethullah Gülen'in 35 yıldır CIA'den Maaş aldığı belgelendi.
 
Müthiş iddia: Genelkurmay’ın 3 istihbarat elemanı ABD tutuklu...

 
Müthiş iddia: “Genelkurmay’ın 3 istihbarat elemanı ABD tutukludurlar. Bunlar özenle basında gizleniyor. Peki, neden tutuklandılar? Genelkurmay istihbaratçıları Gülen hakkında özel olarak bilgi toplamak ve daha sonra suikast yapmak için görevlendirilmişlerdi. CIA bu kişileri gözaltına alıp tutukladı. ABD, belki bu istihbaratçıları daha sonra orduya karşı bir tehdit unsuru olarak kullanmak için elinde tutuyor.”

www.sendika.org sitesinin yazarı Mustafa Peköz, CIA’in Genelkurmay’ın üç istihbaratçısını tutukladığını, ancak tutuklamanın basından gizlendiğini iddia etti. İşte o yazı:

“Türkiye’de rejim değişikliğinde mücadele esasen iki güç tarafından yürütülüyor. Bunların bir tarafını kendisini cumhuriyetin kurucusu ve sahibi gören Genelkurmay, yani bütünlüklü söylersek ordu oluşturuyor. İkinci tarafını ise 1965’ten beri sistemli olarak devleti ele geçirmeye çalışan ve ekonomik olarak bir tekel haline gelen, uluslararası ilişkilerde önemli bir güç olmaya başlayan Gülen cemaatidir. Kıyasıya bir rekabet içinde olan, bazen açık bazen gizli yürütülen çatışmada galip gelenin Gülen cemaati olduğu artık giderek ordu tarafından da kabul edilmeye başlandı.

Bir dönemler ordu tek hâkim güçtü. Generaller kılıçlarını kuşanır Meclise gelir, genelkurmay başkanını reis-i cumhur seçtirirlerdi. Bu bir bakıma zorunluydu. İstedikleri zaman darbe yapar, yasa çıkartırlardı. Hem fiili karar mekanizması hem pratik uygulayıcı işlevine sahip olurlardı. Atatürkçülüğü, milletin bölünmez bütünlüğünü dillerinden düşürmezlerdi. Çünkü sırtları güçlüydü. Amerika’nın çocukları olmaktan övünürlerdi. Komünizme karşı aktif görev almışlardı. Kredileri büyüktü. Kendilerini devletin tek sahibi görüp, ABD’nin ihtiyaçlarına bağlı olarak askeri strateji oluşturuyorlardı.

Uluslararası ve özellikle de bölgenin politik koşullarında değişiklikler oldu. ABD’nin bölgesel ihtiyaçları da farklılaştı. Sovyetler Birliği dağıldı ve küresel güçler bölgeye yönelik, bu kez Ilımlı İslam projesini uygulayama koydular. 1965’ten beri ABD ile derin ilişkisi olan Gülen, özellikle 1980’lerden itibaren Avrasya bölgesinde çok yoğunluklu bir çalışma örgütledi ve ABD için yeni kanallar açtı.

Bölgesel ilişkiler bakımından Ordu ile ilişkilerini dengeli yürüten ABD, bu kez, Gülen cemaatini çok hızlı bir şekilde ön plana çıkarttı, destekledi. Türkiye’nin iç politikasında ılımlı İslamcılığın bir model olarak uygulanması için politik zeminini giderek genişletti. Bu yönelim, aynı zamanda ordu için politik alanın daralması anlamına geliyordu.

ABD için ikincil duruma düşen ve artık istediği gibi hareket edemeyen generallerin bütün darbe hazırlıkları anında deşifre ediliyor. Bir bakıma kapanı kıstırılmış durumda. Elindeki iktidar olanaklarını giderek kaybetmeye başlayan ordunun direnci, bütün çırpınışlarına rağmen önemli oranda kırılmış bulunuyor. Dengeler Gülen cemaatine doğru kayıyor.

Gülen ve AKP iktidarını bitirme planı olarak ortaya atılan ‘yeni’ darbe hazırlıkları ciddi bir tartışma konusu yarattı. Genelkurmay, böylesi bir planın kendileri tarafından hazırlanmadığını belirtti ve kesin bir dille reddetti. Hiçbir internet girişi olmadan bu belge nasıl geldi ve kamuoyuna pazarlandı. Aslında generaller bunu çok iyi biliyorlar. Söz konusu belge, ABD tarafından Gülen’e servis edildi. Gülen bu belgeyi, çok özel olarak güvendiği danışmanı Bünyamin ile Erdoğan’ın Yeni Şafak’ta Yasin Doğan adıyla yazan danışmanı Yalçın Akdoğan’a elden teslim mi etti diye sormak gerekir.

Ordu ile ilgili belgeleri deşifre etmekle görevlendirilmiş bulunan Taraf Gazetesine bu belge elektronik posta ile gelmedi, doğrudan elden iletildi. Bünyamin denen kişi, Gülen ile Erdoğan-Gül arasındaki aracıdır. Bu kişi istediği zaman Başbakan ve Cumhurbaşkanı veya her hangi bir bakanla görüşebilir.

Generallerin birçok telefon konuşması deşifre ediliyor ve birçok faili cinayetin azmettiricisi subayın isimleri basında açıklanıyor. Bu bilgeler ABD tarafından alınıp, Gülen üzerinde İslamcı AKP hükümetine iletilmektedir. Bunların internet girişlerini bulmak gerçekten son derece zordur. Erdoğan rahat, çünkü bilgilerin kaynağını biliyor.

Örneğin, Genelkurmay’ın 3 istihbarat elemanı ABD tutukludurlar. Bunlar özenle basında gizleniyor. Peki, neden tutuklandılar? Genelkurmay istihbaratçıları Gülen hakkında özel olarak bilgi toplamak ve daha sonra suikast yapmak için görevlendirilmişlerdi. CİA bu kişileri gözaltına alıp tutukladı. ABD, belki bu istihbaratçıları daha sonra orduya karşı bir tehdit unsuru olarak kullanmak için elinde tutuyor.

Gülen ile ABD arasında çok daha ilginç bir ilişki var. Gülen ABD’de süresiz oturum almak için yaptığı başvuru dosyasına koydu bir belge var: 35 yıldır CIA’dan maaş aldığına dair banka dekontları bu dosyanın içindedir.

Genelkurmay bu belgeden haberdar olmasına rağmen hiçbir şey yapmıyor ve yapamaz.
Çünkü Gülen, komünizme karşı mücadele politikasında, genelkurmaya bağlı Özel Harp Dairesi ile ilişki içindeydi ve aktif görev almıştı.

Gülen, ABD’de kendinden emin bir şekilde 180 dönümlük arazi üzerinde kurulmuş bir malikânede kalıyor. 220 tane FBİ ajanı tarafından çok sıkı olarak korunuyor. Her gün dünyanın değişik ülkelerinde ziyaretçileri oluyor. Türkiye’den de sık sık ziyaretçileri gider. Gülen, kurulan ‘Dünya İslam Birliği’nin liderliğini ABD’nin kontrolündeki bu malikânede yapıyor. Bütün gelişmeler, toplantılar, alınan kararlar CIA tarafından bilinmektedir. Hatta Genelkurmay, bütün gelişmeleri takip etmekle ve hatta zamanında bilgilenmekle birlikte, yapacak bir şeyleri kalmadığının da farkında.

Generallerin direnci henüz tam kırılmamakla birlikte, yeni sürece sessizce ayak uydurmaya çalışıyorlar. İslamcılaşan Türkiye’nin politik-toplumsal yapısına uygun olarak ordunun yeniden konumlandırılmasına yönelik adımlar atılmaya başlanması, gelişme sürecinin bir parçası olarak değerlendirmek gerekir.

Gülen cemaatinin en önemli hedeflerinden birisi de askeri okullar içerisinde örgütlenmekti. Cemaatin ordu içerisindeki örgütlenmesine karşı hassas olan Generaller sürekli tasfiyeler yaparlar. Yüksek Askeri Şuura kararlarının en önemli ve en çok tartışılan yanı ‘İrticai faaliyetleri’ nedeniyle bazı subay ve astsubayların ordundan atılmasıdır. Ancak bu kararların pek başarılı olmadığını gören Genelkurmay, toplumun İslamcılaşma sürecine kendisini uyarlamaya başladığını gösteriyor.

Genelkurmay sitesinde yapılan bir açıklamadan anlaşılıyor: “1983 yılında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda okutulacak zorunlu dersler arasına alınmasından sonra, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu esas alınarak hazırlanan, Türk Silahlı Kuvvetleri Orta Öğretim Okulları Yönetmeliği’ne göre İzmir Maltepe, İstanbul Kuleli askeri liselerinin 9, 10, 11 ve 12’nci sınıflarında ‘Din Kültür ve Ahlak Bilgisi derslerinin verilmesi için ilahiyat branşından çeşitli rütbelerde, 10 subay istihdam” edileceği açıklandı.

Ordunun Ilımlı politik İslamcı sisteme doğru yeniden konumlandırılması süreci fiilen uygulanmaya başlandı. Türkiye’nin iç politik iktidar ilişkilerinde ordunun önemli oranda güç kaybetmesine paralel olarak arka planında daha çok Gülen’in bulunduğu İslamcı politik hareketin etki gücü artmaya devam ediyor.

Ancak sistem içerisinde daha kapsamlı bir iç çatışmanın olmayacağını, uluslararası küresel güçlerin inisiyatifinde sistem kurumları arasında bir uzlaşmanın oluşacağını var saymak daha gerçekçi bir değerlendirme olacaktır.”
Haber:
www.sendika.org
 
Alıntı kaynağı..
http://www.habercem.com/CIA-uc-istihbaratciyi-tutukladi-mi-_78791.html
 
 
--
Bilginin arşivlendiği adresler.
*********************************
http://ahmetdursun374.blogcu.com/
------------
http://www.akilcagi.com/
----------
http://dursuna.tr.gg/
--------------
http://www.toplumsalbilinc.org




--
TURKEY DEĞİL,TÜRKİYE !

.:: Komplo Teorileri ::. Kürtlerle komplo..

Posted: 03 Sep 2009 09:46 AM PDT

Kürtler ne istiyorlar?

*Doğu Ergil’inki “hava-civa”..İşte benim Kürt Raporum..

Yıllarca Kürtlerle içli-dışlı yaşadım. Yakın ilişkilerde bulundum. Bir dönem Güneydoğu’da Diyarbakır, Lice ve Kulp’ta eğitim sorunları ve ekonomik durumla ilgili anket çalışmasında görev aldım. Kürtçü gruplarla da temaslarım oldu. Bence “Kürtler ne istiyor?” sorusunu üç şıkta ele almak lazım.

1. Sıradan Kürtler ne istiyor?
2. Demokratik Kürtçü gruplar ne istiyor?
3. Teröre dayanan PKK ve o yöndekiler ne istiyor?

Kürtler homojen değiller..Talepler farklı..Kürt açılımı gerçek niyetlerini açığa çıkarır mı? Ayrıntılar..

.:: Komplo Teorileri ::. Bu yaratık uzaylı değilse ne?

Posted: 03 Sep 2009 09:39 AM PDT

Meksika'da 2007'de bir çiftçi tarafından bulunarak öldürülen bir yaraığın cansız bedeni incelendiğinde dehşete düşülmüştü. Tuhaf bir görünümü vardı ve uzaylı olarak tahayyül edilen canlılara benziyordu. Daha garibi bilim adamları tarafından incelendiğinde DNA’sının olmadığı görüldü.

Olayla ilgili kuşkular durulmaktayken yine Meksika’da benzer canlıdan bir tane daha görüldüğü haberi çıktı. Francisco Garcia adlı işçi,"Yaşayan ikinci bir yaratık gördüm. Gördüğüm 70 cm. boyunda bir insancıktı. Onu çiftlik kapısından çıkarken gördüm, sonra hızlıca oradan uzaklaştı" diye konuşuyordu.

Olay 2007’de görülen yaratığın üzerinde dikkatlerin daha fazla yoğunlaşmasına yol açtı. Çanlıyı inceleyen uzmanlardan bazıları bunun uzaylı olabileceğini söylerken, bazıları keşfedilmemiş bir canlı, bir hayvan olabileceği üzerinde duruyor. Uzmanlar DNA’sının olmaması konusunda ise, mevcut tekniklerin türü değişik olabilecek bir yapıyı tespit edemeyebileceğini söylüyorlar.

'Bild am SONNTAG' gazetesi muhabiri Michael Remke, yaratığı görmek için Meksika'daki Metepec kentine gitti. İzlenimlerini aktarırken, "Göz çukurları, insan üzerinde korkutucu bir etki yaratıyor" ifadesini kullandı.

Yaratığın etobur olduğu kanısı güçlenirken zeka düzeyinin diğer hayvan türlerinden yüksek olduğu, diş yapısının kertenkeleyi, eklem ve kulak yapısının ise insanı andırdığı belirtiliyor. Bulunan yaratığın hücre testlerinde, bedenini ince bir deri tabakasının kapladığı ve daha önce tanımlanmamış, ilkel yaratıklara göre çok daha gelişmiş gözlere ve iç kulağa sahip olan bir canlı olduğu kaydedildi.

Ne yazık ki, çiftçi bu canlıyı görünce korkarak ölmesine neden olmuştur. Aksi halde daha yakından inceleme fırsatı olacaktı. Daha iyi bilgilere ulaşmak için kaçtığı söylenen diğerinin yakalanması gerekiyor. Şimdilik eldeki belgeler çiftçinin çektiği fotoğraflar.Yaratığın fotoğrafları BURADA

Ben derim ki bu yaratık yeni keşfedilen bir tür olamaz. Sonuçta bulunduğu yer Amazon’un insan eli değmemiş ormanları değil, Meksika. Dolayısıyla uzaylıların Dünya atmosferine yatkın olduğunu düşündükleri bir canlıyı göndermiş olma olasılığı yabana atılır gibi değil. Zaten son dem görünen Ufo’ları da ciddiye almak lazım ve gözlem altına alındığımızı doğruluyor.

.:: Komplo Teorileri ::. acil kana ihtiyaç var

Posted: 02 Sep 2009 03:09 PM PDT

Gata da yatan 20 yaşındaki Kan Kanseri bir delikanlı için B RH ( -) kana (Aslında trombosite, aşağıdakileri okuyunuz) ihtiyaç vardır.10 kişiye gönderince dileğiniz olmayacak ama bir hayatı kurtaracaksınız. İNSANLIK İÇİN ALLAH RIZASI İÇİN BUMESAJI BILDIKLERINIZE ULAŞTIRINIZ! Okan Sönmez, 20 yasinda lösemi (kan kanseri) hastasi, Gata Tip Fakültesi'nde yatiyor,hayatta kalmakicin hergün en az iki ünite trombosite ihtiyaci var. Ama kan grubu B rh (-) (negatif) oldugu icin ailesi kan (daha dogrusutrombosit) verecek donör bulmakta zorlaniyor. BabasiHayrettin Sönmez insanlarinilgisizliginden yakiniyor. Isyeri olan Istanbul Büyüksehir Belediyesine yaptigi basvuruya 30 bin çalisanarasindan sadece 3 kisi cevap vermis.Oglunu yasatabilmek icin varini yogunu ortaya koyuyor. Eger siz veya bir tanidiginiz B rh (-) negatif); kana sahipse Lutfen HayrettinSönmez'e ait 0535 74487 10 numarali telefonu arayin.Yok ben böyle islerle ilgilenmemdiyorsaniz. En azindan mouseunuzu birkackez tiklatarak bu mesaji adres defterinizdeki kisilereyollayin.Orada yatansizin cocugunuz veya kardesinizolabi lirdi. Not: Trombosit kanin pihtilasmasina yol acan bir maddedir.Kisi trombosit verdikten 3 gün sonrayeniden trombosit verebilir.Saglikli birinsan yilda 24 kez trombositverebilir. Kandaki trombosit ayriştirilmasi işlemi yaklaşık 50 ile 70 dakika arasinda sürmektedir. Eğer bunu yapamıyorsanız enazından mouseunuzu bir kaç kz tıklatarak bu gence yardımcı olabilirsiniz. Unutmayınız, bu siz, yada kardeşiniz, veya çok'sevdiğiniz birisi deolabilir...
--
TURKEY DEĞİL,TÜRKİYE !

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.