"Erdoğan Başbakan olmadan önce Putin'e Çeçenistan konusunda söz verdi"
CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu 'Medya Mahallesi'nin bu haftaki programına konuk olan gazeteci Mehmet Ali Birand, AKP hükümetinin Çeçenistan politikasına yönelik çarpıcı bir iddiada bulundu. Önceki gün yayınlanan programda Ayşenur Arslan'ı odasında ağırlayan Birand, Erdoğan'ın başbakan olmadan önce Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin ile yaptığı bir görüşmeyi gün yüzüne çıkardı. Birand, Erdoğan'ın bu görüşmede Putin'e Çeçenistan konusunda Rusya'yı sıkıntıya sokmayacak politikalar izleyeceklerine dair söz verdiği iddiasında bulundu.
CNN Türk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, anılarını anlatırken Rusya Devlet Başkanı Putin ile arasında geçen bir diyaloğu anlattı. Bu görüşmesinde Putin'in kendisine "Sizin Başbakanınıza müthiş bir güvenim var" dediğini belirten Birand, aralarında geçen diyaloğu şu şekilde anlattı: "Allah Allah... Neden dedim? Çünkü dedi, Başbakan olmadan önce Erdoğan bana geldi ve dedi ki; 'Bu Çeçen konusunda göreceksiniz bizim iktidarımız size hiçbir şekilde zorluk çıkarmayacak, bu konuda biz sorun yaratmayacağız' dedi. Ben de kendi kendime güldüm. Çünkü geldiği yer asıl Çeçen konusunu sömüren yerdi. Erbakan takımıydı, Çeçen konusunda çok duyarlı olan yer. Yapamaz dedim. Geldi Başbakan oldu ilk yaptığı iş o oldu"
Birand'ın ortaya attığı bu şok iddia, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Eğer bu iddia doğru ise kamuoyu şimdi Erdoğan'dan şu soruların cevabını bekliyor: "Erdoğan, Başbakan olmadan önce Putin'e gerçekten böyle bir söz verdi mi? Verdi ise neden ihtiyaç hissetti? AKP hükümeti döneminde izlenen Çeçenistan politikası ile bu iddianın örtüşmesi bir rastlantı mı? Erdoğan ile Putin arasındaki samimi görüntülerde bu iddianın bir yeri var mı? Eğer bu iddia doğru ise asırlardır Rus zulmü altında inim inim inleyen Çeçen kardeşlerimizin gördükleri Rus zulmünü nasıl değerlendiriyor?"
__________ Information from ESET Smart Security, version of virus signature database 4523 (20091019) __________
"Erdoğan Başbakan olmadan önce Putin'e Çeçenistan konusunda söz verdi"
CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu 'Medya Mahallesi'nin bu haftaki programına konuk olan gazeteci Mehmet Ali Birand, AKP hükümetinin Çeçenistan politikasına yönelik çarpıcı bir iddiada bulundu. Önceki gün yayınlanan programda Ayşenur Arslan'ı odasında ağırlayan Birand, Erdoğan'ın başbakan olmadan önce Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin ile yaptığı bir görüşmeyi gün yüzüne çıkardı. Birand, Erdoğan'ın bu görüşmede Putin'e Çeçenistan konusunda Rusya'yı sıkıntıya sokmayacak politikalar izleyeceklerine dair söz verdiği iddiasında bulundu.
CNN Türk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, anılarını anlatırken Rusya Devlet Başkanı Putin ile arasında geçen bir diyaloğu anlattı. Bu görüşmesinde Putin'in kendisine "Sizin Başbakanınıza müthiş bir güvenim var" dediğini belirten Birand, aralarında geçen diyaloğu şu şekilde anlattı: "Allah Allah... Neden dedim? Çünkü dedi, Başbakan olmadan önce Erdoğan bana geldi ve dedi ki; 'Bu Çeçen konusunda göreceksiniz bizim iktidarımız size hiçbir şekilde zorluk çıkarmayacak, bu konuda biz sorun yaratmayacağız' dedi. Ben de kendi kendime güldüm. Çünkü geldiği yer asıl Çeçen konusunu sömüren yerdi. Erbakan takımıydı, Çeçen konusunda çok duyarlı olan yer. Yapamaz dedim. Geldi Başbakan oldu ilk yaptığı iş o oldu"
Birand'ın ortaya attığı bu şok iddia, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Eğer bu iddia doğru ise kamuoyu şimdi Erdoğan'dan şu soruların cevabını bekliyor: "Erdoğan, Başbakan olmadan önce Putin'e gerçekten böyle bir söz verdi mi? Verdi ise neden ihtiyaç hissetti? AKP hükümeti döneminde izlenen Çeçenistan politikası ile bu iddianın örtüşmesi bir rastlantı mı? Erdoğan ile Putin arasındaki samimi görüntülerde bu iddianın bir yeri var mı? Eğer bu iddia doğru ise asırlardır Rus zulmü altında inim inim inleyen Çeçen kardeşlerimizin gördükleri Rus zulmünü nasıl değerlendiriyor?"
__________ Information from ESET Smart Security, version of virus signature database 4523 (20091019) __________
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 'kağıt parçası' dediği 'Millete Komplo Planı'nın orijinal belgesinin, kurtarılan birkaç ekiyle birlikte Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün eline geçtiği öğrenildi
MURAT ALAN'ın haberi...
'Millete Komplo Planı'nın orijinal belgesi, kurtarılan birkaç ekiyle birlikte Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün eline geçtiği öğrenildi.
Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 'İrtica ile mücadele eylem planı' belgesinin orijinalinin bir ihbar mektubu ile birlikte Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderildiği ve belgenin orijinalinin savcılara 'Vatansever subaylar' imzasıyla postalandığı, belirtiliyor. Orijinal belgenin savcılara, bir subay tarafından gönderildiği iddia ediliyor. Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre, belgeyi gönderen subay, bir de ihbar mektubu kaleme aldı ve "Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek'in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini" yazdı.
Belgenin, orijinal olup olmadığının tespiti için İstanbul Emniyeti'ne gönderileceği, belgenin kriminal incelemeye tabi tutulduktan sonra Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi bekleniyor.
BÜTÜN DELİLLERİ İMHA ETMİŞLER "Vatansever Subaylar" rumuzla yazılan mektupta, TSK bünyesinde bulunan ve darbeci uzantıların devamı olduğu belirtilen ekibin 'Millete Komplo' belgesinin ortaya çıkmasından sonra aceleyle Albay Dursun Çiçek'in ofisine geldiği, Çiçek'in bilgisayarlarının detaylıca incelendiği ve illegal olduğu belirtilen bütün çalışmaların imha edildiği ifade edildi. Aynı ekibin klasörler halinde ilgili birimlere iletilmek üzere bekletilen ve aralarında 'Millete Komplo' belgesinin ve eklerinin bulunduğu çalışmaları da imha ettiği iddia edildi. Mektuba göre kendilerinin olay öncesinde belgenin 'kağıt parçası' olarak küçümsenen ilk sayfasını ve birkaç ekini kurtarmayı başardıkları belirtildi.
BAŞSAVCILIKTA HARARETLİ TOPLANTI Öte yandan belgenin ulaşması ile birlikte İstanbul Adliyesi'nde de ciddi bir hareketlilik yaşandı. Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ve Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile bir görüşme yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in de gündeminde 'belge' vardı. Cengiz, 'İrticayla mücadele eylem planı' ile ilgili, "Soruşturma gizli" dedi.
ÇİÇEK'İN İMZASI, TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSMIŞTI "İrticayla Mücadele Planı", Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen Hocaefendi cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu. "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.
İLKER BAŞBUĞ "KÂĞIT PARÇASI" DEMİŞTİ Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği basın toplantısında, 'Eylem Planı' belgesini bir 'kağıt parçası' olarak değerlendirmiş, birilerinin TSK'yı yıpratmaya çalıştığını ileri sürmüş ve belgeyi hazırlayanların belirlenmesi için savcılığı harekete geçmeye çağırmıştı.
ANCAK 3 GÜN SONRA ÇİÇEK'İN OFİSİ ARANMIŞTI 'Millete Komplo' belgesinin askerî savcı tarafından yürütülen soruşturma safhası ise tam bir skandala dönüşmüştü. Albay Dursun Çiçek "örgüt üyeliği" suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askerî Cezaevi'ne konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine tahliye edilmişti.
Askerî savcı ancak 3 gün sonra Dursun Çiçek'in ofisini incelemeye karar vermiş ve "yapılan incelemede belgenin varlığını kanıtlayacak hiçbir delile ulaşılamamıştır" ifadeleri kullanılmıştı. Bu arada Dursun Çiçek görevden alınmamış, tuğgeneral olması ise kamuoyunun tepkisi üzerine engellenmişti.
Millete Komplo Planı'nın orijinal belgesi, kurtarılan birkaç ekiyle birlikte Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün eline geçtiği öğrenildi.
Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 'İrtica ile mücadele eylem planı' belgesinin orijinalinin bir ihbar mektubu ile birlikte Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderildiği ve belgenin orijinalinin savcılara 'Vatansever subaylar' imzasıyla postalandığı, belirtiliyor. Orijinal belgenin savcılara, bir subay tarafından gönderildiği iddia ediliyor. Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre, belgeyi gönderen subay, bir de ihbar mektubu kaleme aldı ve "Tartışmaların başladığı dönemde Albay Dursun Çiçek'in odasındaki belgelerin imha edildiğini, kendisinin sadece bu belgeyi kurtarabildiğini" yazdı.
Belgenin, orijinal olup olmadığının tespiti için İstanbul Emniyeti'ne gönderileceği, belgenin kriminal incelemeye tabi tutulduktan sonra Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi bekleniyor.
BÜTÜN DELİLLERİ İMHA ETMİŞLER "Vatansever Subaylar" rumuzla yazılan mektupta, TSK bünyesinde bulunan ve darbeci uzantıların devamı olduğu belirtilen ekibin 'Millete Komplo' belgesinin ortaya çıkmasından sonra aceleyle Albay Dursun Çiçek'in ofisine geldiği, Çiçek'in bilgisayarlarının detaylıca incelendiği ve illegal olduğu belirtilen bütün çalışmaların imha edildiği ifade edildi. Aynı ekibin klasörler halinde ilgili birimlere iletilmek üzere bekletilen ve aralarında 'Millete Komplo' belgesinin ve eklerinin bulunduğu çalışmaları da imha ettiği iddia edildi. Mektuba göre kendilerinin olay öncesinde belgenin 'kağıt parçası' olarak küçümsenen ilk sayfasını ve birkaç ekini kurtarmayı başardıkları belirtildi.
BAŞSAVCILIKTA HARARETLİ TOPLANTI Öte yandan belgenin ulaşması ile birlikte İstanbul Adliyesi'nde de ciddi bir hareketlilik yaşandı. Ergenekon soruşturması savcısı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı ve Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile bir görüşme yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in de gündeminde 'belge' vardı. Cengiz, 'İrticayla mücadele eylem planı' ile ilgili, "Soruşturma gizli" dedi.
ÇİÇEK'İN İMZASI, TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ SARSMIŞTI "İrticayla Mücadele Planı", Taraf gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısıyla gündeme gelmişti. Belgede, AK Parti ve Fethullah Gülen Hocaefendi cemaatini yıpratmak için yapılması gerekenler sıralanıyordu. "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" başlıklı haberde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı belirtiliyordu.
İLKER BAŞBUĞ "KÂĞIT PARÇASI" DEMİŞTİ Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği basın toplantısında, 'Eylem Planı' belgesini bir 'kağıt parçası' olarak değerlendirmiş, birilerinin TSK'yı yıpratmaya çalıştığını ileri sürmüş ve belgeyi hazırlayanların belirlenmesi için savcılığı harekete geçmeye çağırmıştı.
ANCAK 3 GÜN SONRA ÇİÇEK'İN OFİSİ ARANMIŞTI 'Millete Komplo' belgesinin askerî savcı tarafından yürütülen soruşturma safhası ise tam bir skandala dönüşmüştü. Albay Dursun Çiçek "örgüt üyeliği" suçlaması ile tutuklanmış ve Hasdal Askerî Cezaevi'ne konulmuştu. Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklanmasının ardından 24 saat geçmeden avukatlarının tutukluluğa yaptığı itiraz üzerine tahliye edilmişti.
Askerî savcı ancak 3 gün sonra Dursun Çiçek'in ofisini incelemeye karar vermiş ve "yapılan incelemede belgenin varlığını kanıtlayacak hiçbir delile ulaşılamamıştır" ifadeleri kullanılmıştı. Bu arada Dursun Çiçek görevden alınmamış, tuğgeneral olması ise kamuoyunun tepkisi üzerine engellenmişti.
Yahoo! Türkiye açıldı! Haber, Ekonomi, Videolar, Oyunlar hepsi Yahoo! Türkiye'de! www.yahoo.com.tr
Yazarımız Hüseyin Yılmaz, "Demokrasi Açılımı" üzerine başlayan gelişmeleri sabote eden ırkçılara şahane bir yazı ile seslendi. iki taraf ırkçılarına da şuursuz diye seslenen Yılmaz'ın makalesi şiir gibi.
Canım bedenimde oldukça, kulum, köleyim, seçilmiş Muhammet'in yolunun toprağıyım. Birisi sözlerimden bundan başka söz naklederse, o kişiden de bezmişim ben, o sözden de.
Mevlana (ra)
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
> > > > İŞTE AKP NİN CANINI SIKAN 7.000.000 KİŞİYE GİDEN MAİL > Bir süreden beri internette mail gruplarında dolaşan bir mail > var. İçeriğine baktığınızda bir takım bilgilerin toplandığı ve > bunların " ilkler " diye sunulmasından ibaret. > AKP Genel Merkezi' nin canını oldukça sıkan bu maili bugüne > kadar tam 7 milyon internet kullanıcısı okumuş. Yahoo ve Gmail > mail gruplarında şu sıra en popüler içeriklerden birisini bu > mail oluşturuyor. > *İşte AK Parti' nin canını çok sıkan o mail: > Türkiye' deki icraatlarının unutulmaması ve bakar körlerin gak > guk etmemesi için Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP' nin Türk > siyaset tarihindeki bazı ilklerini hatırlatmakta yarar görüyorum. > *1- İlk defa bir Başbakan " Tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz " dedi > *2- İlk defa ekonomi büyürken işsizlik arttı. > *3- İlk defa cari açık verilirken döviz kuru arttı. > *4- İlk defa bir Başbakan zam isteyen memura " İMF' yi ikna edin " dedi. > *5- İlk kez ithalat 100 milyar doları aştı. > *6- İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı > *7- İlk kez Yunan kilise bankası Türkiye' de banka satın aldı. > *8- İlk defa domuz, kesimlik hayvanlar arasına alındı > *9- İlk defa düşük faizli dış borç, yüksek faizli iç borç ile ödendi. > *10- İlk defa bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı, islâmiyeti yok > etmeye yemin eden bir Papa' nın heykeli önünde fotoğraf çektirdi. > *11- İlk defa bir Başbakan " Toprak satılıyorsa alıp > götürmüyorlar ya " dedi. > *12- İlk defa bir cami kiliseye çevrildi. > *13- İlk defa kilise ve havralar imar planında yer aldı. > *14- İlk defa bir Başbakan Yahudi düşünce kuruluşundan " Üstün > Cesaret Ödülü " aldı. > *15- İlk defa Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi. > *16- İlk defa bir Başbakan " bir dönem dini kullandık " dedi. > *17- İlk defa petrol kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz > verildi. > *18- İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı. > *19- İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların eline geçti. > *20- İlk defa tezkere ret edilmesine rağmen Dış İşleri Bakanlığı > genelgesi ile silahlar Türkiye üzerinden geçti. > *21- İlk defa bir Başbakan İslâm dünyasının sınırlarını > değiştirecek BOP' un eş başkanı oldu. > *22- İlk defa bir Başbakan Müslüman topraklarını işgal eden ABD > askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ettiğini açıkladı. > *23- İlk kez İsrailli bir işadamına çok gizli bir şekilde 800 > milyon dolar kaynak aktarıldı. > *24- İlk defa bir Başbakan yapılan ihalede önce uçak istedi ama > sonra Mercedes' e razı oldu. > *25- İlk defa fındık üreticileri en büyük mitingi yaptı. > *26- İlk defa bir Başbakan Türkiye' yi pazarladığını açıkça itiraf etti. > *27- İlk defa tarımsal üretimde dış ticaret açığı ortaya çıktı. > *28- İlk defa bir Başbakan çiftçilere " Gözünü toprak doyursun " dedi. > *29- İlk defa kap kaç diye bir sektör ortaya çıktı. > *30- İlk defa zina suç olmaktan çıktı. > *31- İlk defa bir Başbakan en fazla yurt dışı gezisi yaptı. > *32- İlk defa bir Başbakan " Borç yiğidin kamçısıdır " diyerek > borçlanmayı bir başarı olarak gösterdi. > *33- İlk defa enflasyon % 10 artarken pancar fiyatları 99 > kuruştan 88 kuruşa indi. > *34- İlk defa çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi. > *35- İlk defa bir Başbakan Danışmanı Amerikalılara Başbakan için > " Bu adamı kullanın, onu rogara süpürmeyin " dedi. > *36- İlk defa GSMH artarken KDV tahsilâtı yerinde saydı. > *37- İlk defa bir Başbakan TMSF katkısıyla bu kadar çok TV ve > gazete yönlendirdi. > *38- İlk defa Türkiye Cumhuriyeti' nin Cumhurbaşkanı misafir olarak > gelen bir kralın ayağına gitti. Hem de 10 Kasım günü... > *39- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ÇİFTÇİYE " ANANIDA AL GİT " DEDİ... > *40- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ŞEHİD ZİYARETTİNDE " ASKERLİK YAN > GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR " DEDİ > *41- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN 300 METRELİK GEMİYE GEMİCİK DEDİ. > *42- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ..... GAZETELERİNİ OKUMAYIN > TELEVİZYONLARINI AÇMAYIN DEDİ. > *43- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNEN İNSANLARI DİNSİZLİKLE SUÇLADI. > *44- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN İÇİN CUMHURİYET MİTİNGLERİ YAPILDI. > *45- İLK DEFA BİR HALK KENDİ LÂİKLİĞİNDEN VE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKTU... > *46- İLK DEFA ATAMI ANLIYORUM. > Bu hızla Tayyip Erdoğan bu dönemde ülkemizde ki her şeyi özelleştirmiş olacak... > İş bu ya özelleştirmeye ve satmaya kafayı takmış olan > başbakanımız en sonunda kendisini özelleştirir mi? > *- Türk Telekom, Arap' ın. > *- Telsim İngiliz' in. > *- Kuşadası Limanı İsrailli' nin. > *- İzmir Limanı Hong Konglu' nun... > *- Araç muayene işi Alman' ın. > *- Başak Sigorta Fransız' ın. > *- Adabank Kuveytli' nin. > *- İETT Garajı Dubaili' nin. > *- Avea Lübnanlı' nın. > *- Petkim? Ermeni' nin. ( Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bir > çıkardık Ermeni...) > *- Rakı, Amerikalı' nın. > *- Finansbank Yunanlı' nın... > *- Oyakbank Hollandalı' nın. > *- Denizbank Belçikalı' nın. > *- Türkiye Finans Kuveytli' nin. > *- TEB Fransız'ın. > *- Cbank İsrailli' nin. > *- MNG Bank Lübnanlı' nın. > *- Alternatif Bank Yunanlı' nın. > *- Dışbank Hollandalı' nın. > *- Şekerbank Kazak' ın. > *- Yapı Kredi' nin yarısı İtalyan' ın. > *- Turkcell' in yarısı Finli' nin Rus' un. > *- Beymen' in yarısı Amerikalı' nın. > *- Enerjisa' nın yarısı Avusturyalı' nın. > *- Garanti' nin yarısı Amerikalı' nın. > *- Eczacıbaşı İlaç, Çek' in. > *- İzocam, Fransız' ın. > *- TGRT ( Fox ) Amerikalı' nın. > *- Demirdöküm Alman' ın. > *- Döktaş Fransız' ın. > *- Süper FM Kanadalı' nın. > Hepsi TÜRK' tü bir zamanlar... sadece 5.5 yıl önce. ( yani AKP > hükümetinden önce ) > Önemli! Borla çalışan araba üretildi, Türkiye kıskaçta. Arabayı > BOR madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı. > Türkiye, dünya rezervinin yüzde 70`ine sahip. > *AYDIN İNSAN ARAŞTIRIR, YARGILAR VE SONUCA VARIR. > CAHİL, YOBAZ; DUYAR, GÖRÜR VE HÜKME VARIR > YA BİR YOL BUL, YA BİR YOL YAP, YA DA YOLUMUZDAN ÇEKİL... > > DURMAK YOK , CAN SIKMAYA DEVAM... > HERKESE İLETİN... > > >
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Please find below my latest article for your review. I welcome all opinions, thoughts and exchanges.
MENDING A STRAINED ALLIANCE
October 23, 2009
Earlier this month, what should have been a multinational exhibit of military cooperation between the Turkish Air Force and its counterparts in the US, Italy, and Israel, has become yet another political snub in the growing public rift between Turkey and Israel. The joint exercise, which takes place every few years, was canceled indefinitely after Turkey withdrew Israel's participation, causing the US and Italy to forgo the exercise in response. This public rebuff is one of many in a string of events that has shown Turkey's visceral frustration with Israel's handling of its incursion into Gaza late last year.
While Turkey and Israel continue to enjoy a strong alliance and their commercial and trade relations remain uninterrupted, the public slights have undoubtedly put a strain on their bilateral relationship, especially after Turkey relied heavily on the Israel lobby to prevent the Armenian genocide bill from being passed in the US Congress only two years ago. But what is Turkey gaining from these public outcries? Unless Turkey wants to seriously undermine its relations with Israel and its Western allies, it should start to act judiciously as a partner to both Israel and the Arab world.
Turkey's ability to lead in the future will depend on its capacity to balance its relations with the powers in its diverse neighborhood-Iran, Syria, Israel, Russia, and Greece all being immediate neighbors-without trading one bilateral relation for another. Turkey views itself as a strategic power with the capacity to maintain regional stability, not only in the Middle East, but as a bridge between East and West. But after the infamous Davos incident in January, where Prime Minister Recep Erdogan walked out on a panel with Israeli President Shimon Peres after stating, "When it comes to killing, you know well how to kill," Turkey has looked less like a skillful diplomatic mediator and more like an instigator. At this point, after earning the praise of the international community for its efforts as a member of NATO and the G-20, Turkey has too much at stake to start playing the blaming game in this intractable 61-year-old Israeli-Palestinian conflict.
Much of Turkey's animosity towards Israel is likely out of frustration, after Israel's failure to deliver an initial agreement with Syria from negotiations Turkey so painstakingly mediated throughout 2008. Furthermore, Netanyahu has refused to resume the negotiations from where they were left off. But Turkey should not underestimate its role as the only strong political ally of Israel, Iran, and the Arab world. Apart from government and diplomatic relations, Turkey has been the number one tourist destination for both Israelis and Iranians, though since January it has seen a huge downturn in Israeli tourists. To sabotage its unique standing in this delicate global order at such a crucial time would be a major strategic blunder. Sooner rather than later, Turkey should realize that this isn't a fight worth having at this particular junction, especially when Israel has seen an increase in cooperation from its Arab neighbors since the Gaza war.
Many recall January 2008, when Sudan's Omar al-Bashir came to Ankara as a guest of the Turkish government after being accused by the ICC of heinous war crimes in Darfur. Only months later, Turkey participated in joint naval exercises with Israel, a tradition that has continued even after the Gaza war. The point is that Turkey has chosen a path as an ally to the many feuding nations it sits between, and in recent years has seen its integrality as an international partner skyrocket. It even made the final step of reconciliation with the Armenians this month, establishing diplomatic ties and reopening their shared border. So why now, should Turkey find it necessary to undermine its historic and valuable ties with Israel, who has considered Turkey a partner of the utmost importance since its foundation as a state? As Turkey found out through the US and Italy's immediate withdrawal from the military exercise, a rift with Israel can have destructive ramifications in its ties with the West. At this point in time, in its push for EU membership, and as it seeks to work with the US over its Kurdish issue, a public schism with Israel will only weaken the Turkish case. And as the international community -including the Arab states-unites around the Iranian nuclear threat which is as worrisome to Turkey, it is in Ankara's best interest to cooperate.
To be sure, the importance of Turkish-Israeli relations cannot be overstated enough, as Turkey and Israel share not only critically important strategic relations but a deep affinity that goes back between the Jews and the Ottoman Empire. Although Turkish-Israeli military and trade relations remain uninterrupted, it is not a minute too early to end public condemnations and begin mending the relationship; any further deterioration will serve neither Turkish nor Israeli interests now or in the future. Israelis have good reason to feel indignant, but they should not allow a temporary political mishap to obscure Turkey's contribution to regional peace and prosperity. And likewise, Turkey must not allow the significant relations with Israel to be marred by unfortunate chain of political mishaps.
Ankara must demonstrate that on the occasion of its proud 86th anniversary it can rise to the occasion and stretch its hand to the Israelis in friendship and show publicly that it values and reciprocates its partnership with the Jewish state. The Israelis must now show magnanimity by accepting this invitation to join their Turkish friends and allies to celebrate the anniversary of the Turkish Republic on October 29 and use the occasion as a symbol of renewed partnership.
Aşağıda okuyacağınız önlemler Dr.Vinay Goyal tarafından herkesin yararlanabilmesi için yayınlanmıştır.
Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM DNB.
20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.
Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.
Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.
Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağızve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir.
Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonların gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.
1.Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)
2.“Hands-off-the-face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız. 3.Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz. 4.Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz. 5.Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.
6.Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.
Herkesin faydalanabilmesi için bu bilgiyi lütfen e-mail listenizde bulunan herkese iletiniz.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Amerikan iradesi ile oluşturulmuş Kürt Açılım Planının ikinci aşaması bundan sonra işleyecek.
Devlet ayaklar altında pas pas edilirken, sürecin ikinci aşamasına, şöyle devam edileceğini tahmin etmek mümkün:
AKP ve DTP partilere ve Türkiye kamuoyuna Anayasa değişikliği konusunda baskı yapacaklar. Baskı devam ederken, belli bir süre PKK saldırı yapmayacak.
Anayasa değişikliği için Amerikan Devleti ve Avrupa doğrudan siyasi baskı yapacak. Azerbaycan Bayrağının yasaklanmasında olduğu gibi.
Hep bir ağızdan Anayasa değişikliği diye bağırmaya başlayacaklar. Bağırma süreci işlerken, PKK içerde ve şehirlerde bazı saldırılar yapacak. İşbirlikçi hainler, "bak gördünüz mü, Anayasa değişikliği olmadı, PKK da harekete geçti. Diyecekler.
Beli bir süre, kışkırtma, çırpıntı ve baskı devam edecek. Başta Türk halkı olmak üzere, ya bizar olup, nalet olsun yapın Anayasa değişikliğini diyecek. Ya da, krizin de sarmalında olan halk, tıkanma noktasına gelecek. Kendiliğinden eylemler olacak.
Amerika'nın ve Avrupa'nın Kürt kartından vazgeçmeyeceği kesin olduğuna göre; bu durum AKP'yi zora sokacak. Şimdi PKK'lıları alırken ve Ergenekon Tertibini uygularlarken yaptıkları gibi kanunsuzluk yapmak zorunda kalacaklar.
Orta vadeli sürece devam edelim.
Başlangıçta, 221 sayılı Pişmanlık Yasasını değiştirecekler. Her PKK'lıyı suçsuz ilan edecekler. Ancak PKK'lıların silah bırakıyorum demesi yetmeyecek. Bugün Karayılan'ın demecinden de anlaşılabileceği gibi; bölgelerin özerkleşmesini ve güvenlik örgütlenmesini yapmasını istiyor. Yani ayrı bir devlet.
Meclis devre dışı yapılarak, Amerikan iradesinin iyice belirginleşmesi aşamasında, devlet memurları, askerler kanunlar uygulansın diyecek.
Mesela hâkimler şöyle bir uygulamaya evet diyemez. Yargıçlar Kandil'e gidecek ve orda sözde yargılama yapacaklar. Abartıyorsun demeyin, bundan bir ay önce yargıçlar Habur'a gidip orada görevlerini yapıp, PKK'lıları normal vatandaş kabul edecekler deseydim inanmazdınız.
Eğer bu ikinci aşamada da milletin tepkisi yeterli olmazsa, milli kuvvetler bölünmeye seyirci kalırsa, iç savaş başladı demektir.
İşgalcilerin Medyası: Çeçenistan Caharkale de Şehadet Eylemcisi 4 kişi Öldü
Shamilonline'nin İmarat Kavkaz Çeçenya sektörü işgalcilerin kukla medyasından aldığı bilgilere göre,kukla Kadirovsky yönetiminin MDV sözcüsü İçişleri Bakanı mürted Ruslan Alkhanov, Çeçenya'nın başşehri Caharkale'de bugün (22.ekim Perşembe) yerel saat ile 13 sıraları, içinde bir grup intihar bombacısı militan olduğu tespit edilen bir eve, özel bir operasyon düzenlediklerini, aralarında 2 kadın ve 2 erkek olan 4 militanı öldürdüklerini" iddia etti. MDV sözcüsü İçişleri Bakanı mürted Ruslan Alkhanov ayrıca operasyon yerine bizzat kafirsky Kadirov'un da geldiğini belirtti.
İnguşetya , Malgobeksk Bölgesinde Polis Şefinin Aracına Saldırı 1 Ölü, 2 Yaralı
Shamilonline'nin İmarat Kavkaz İnguşya sektörü haber kaynaklarından elde ettiği verilere göre, İnguşetya , Malgobeks bölgesinde Kriminal suçlar polis şefi Kagirov 'un aracına bombalı bir saldırı düzenlendi. Olay bugün (22.Ekim Perşembe) yerel saat ile sabah 08:50 de meydana geldi.
İnguşetya Nazran Bölgesinde Volga-17 Minibüse Saldırı 13 Mürted Polis Yaralı
Shamilonline'nin İmarat Kavkaz İnguşya sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre, dün (21.Ekim Çarşamba) akşam, İnguşya'nın Nazran bölgesi, Yandar yerleşim bölgesi yakınlarındaki, federal otoyolunda Volga-17 tipi bir minübüse Mücahidler tarafından bir saldırı yapıldı. İgalcilerin yandaş medyası saldırı sonucu 13 mürted polis memurunun ağır yaralandığını duyurdu.
İnguşetya Nazran Bölgesinde Trafik Polis Karakoluna Saldırı 1 Ölü 4 Yaralı
Shamilonline'nin İmarat Kavkaz İnguşya sektörü haber kaynaklarında elde ettiği bilgilere göre, dün (21.Ekim Çarşamba) akşam yerel saat ile 20:35 sıraları, İnguşya'nın Nazran bölgesi, Yandar yerleşim bölgesi yakınlarındaki, federal otoyolunda bulunan trafik polis karakoluna bir saldırı yapıldı. Karakol girişinde ki 4 mürted polis ağır yaralandı.
Çeçenya,Urus-Martan Goity de 2 Mücahidin Şehid Edildiği İddia Edildi
Shamilonline'nin İmarat Kavkaz Çeçenya sektörü haber kaynaklarından aldığı bilgilere göre; Urus-Martan bölgesi Goity köyünde dün (21Ekim Çarşamba) yerel saat ile 15:00 sıralaları yerel işbirlikçi mürtedler yerel halktan 2 kişinin cenazesini köy meydanındaki yolun ortasına getirip attı ve cenazelerin"mücahidlere" ait olduğunu iddia etti. Garip olan ise cenazeleri getirmeden bir süre önce mürtedler bir eve ateş açtı ve evde yangın çıktı.
Vedeno bölgesinde başarılı mücadele örneği veren güzel ahlaklı, yiğit komutan emir Selim in şehadeti ardından Vedeno bölgesinin yeni emiri belirlendi. Doğu cephesi emir ve mücahitlerinin istişaresi sonrasında Bölge emirliğine Komutan Usame getirildi. Komutan Usame, Rus işgaline karşı verilen direnişin ilk gününden bu yana mücadele içerisinde değerli hizmetleri olan tecrübeli komutanlardandır.
Rus analist Radyuhin Ermenistan-Türkiye'nin protokol anlaşması sonrası Kafkasya'daki yeni durumu analiz etti.
Perşembe, 22 Ekim 2009 11:54
Vladimir Radyuhin
Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi ve Ermenistan-Azerbaycan arasında varılacak bir uzlaşma, Kafkaslar'da bölgesel güvenliğin önündeki son barikatları ortadan kaldıracaktır.
Azerbaycan doğalgazını ilk kez Rusya'ya satacak ki Batı'nın Hazar ve Orta Asya doğalgazını Rusya'yı atlayarak Avrupa'ya ulaştırma amaçlı Nabucco boru hattını inşa etme planını baltalayabilecektir.
Amerika, Türkiye'nin Ermenistana kapıları açmasının Rusya'yı sütten kesmeye yardımcı olacağına inanıyor. Bugün, Ermenistan Rusya'nın Kafkaslar'daki stratejşk tek müttefiki. Rusya'nın eski Sovyet Cumhuriyetleri'nin altısıyla kurduğu savunma paktı'nın bir üyesidir ve önemli bir Rus askeri üssüne ev sahipliği yapmaktadır.
Rusya, geçen ay Gürcistan'ın kaybettiği Güney Osetya ve Abhazya ile savunma paktı imzalayarak Kafkasların başat oyuncusu olarak konumunu daha da pekiştirdi; 2008 Ağustos'unda Gürcistan'ı gönderdikten sonra G.Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımıştı.
Anlaşma, Rusya'ya gelecek 49 yıl için her iki bölgede 1.700 asker bulundurma izni veriyor; bu süre, 49 yıl sonra beşer yıllık dönemlerle uzatılabilecek. Ancak Moskova, daha büyük bir stratejik hedef uğruna, nüfuzunun birazını Ankara lehine terk etmeye hazır gibi görünüyor: Dış oyuncuları, bilhassa da geçen yıl Amerikan silahlı ve eğitimli Gürcü ordusunun Güney Osetya'ya saldırmasında olduğu üzere, karışıp bulaşması yalnızca sıkıntı doğuran ABD ve NATO'u dışlayan bölgesel güvenlik mekanizması kurulması.
Yüzyıllık husûmet sonrasında ilişkilerini normalleştirmek üzere Türkiye ve Ermenistan arasında bu ay varılan anlaşma, Kafkasya'da jeopolitik konfigürasyonu çarpıcı bir şekilde değiştirdi. Yükselen Rus-Türk ittifakı temelinde, yeni bir güvenlik düzenlemesine giden yolu açtılar.
Dışişleri Bakanları, Zürih'te 10 Ekim'de yapılan törende diplomatik ilişkileri başlatan ve 15 yıldır kapalı olan sınırları açmak için takvim belirleyen protokolleri imzaladılar. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un, Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Koucher ve de Avrupa Birliği'nden Javier Solana'nın orada hazır bulunmaları, olayın öneminin altını çizdi.
Meclis onayına sunulacak olan anlaşma hem Türkiye'de hem de Ermenistan'da dişli bir muhalefetle karşılandı. Türkler, Ermenilerin Türkiye'nin etnik müttefiki Azerbaycan'ın Ermeni çoğunluğun yaşadığı ve 1990'ların başlarında etnikler arası çatışmada ayrılan Yukarı Karabağ'da topraklarının yüzde 14 üzerinde devam eden işgaline kızgınlar. Türkiye bu çatışma üzerine 1993'te sınırı kapadı ve Ermenistan'la tüm temaslarını kopardı. Ermeniler ise 1915-19 arasında 1.5 milyon Ermeni'nin katledilişini Türkiye reddediyor diye kızgınlar.
Her iki tarafın hissettiği kötü duygular normalleşme sürecini yavaşlatabilir fakat Türkiye ve Ermenistan, tarihi husûmeti sonlandırmada hayâti çıkarlara sahipken sürecin raydan çıkması da zor. Türkiye Kafkaslar'da nüfuz kazanıyor ve AB üyeliği yolunu engellerden arındırıyor. Türkiye'nin diğer tarafında Azerbaycan'ın olduğu karayla kuşatılmış Ermenistan, AB ekonomisiyle sıkı bir bağı olan Türkiye ile ticaret bağlantısına sahip olacak. Orta Asya'dan Türkiye'ye ve oradan da Avrupa'ya transit ticaret güzergâhı olacak.
Türkiye ve Ermenistan uzlaşmasının Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki toprak ihtilafının çözümlenmesini kolaylaştırıcı bir rol oynaması da muhtemel. ABD, Rusya ve Fransa'dan zirve diplomatların – Yukarı Karabağ görüşmelerinde aracılık yapan AGİT Minsk Grubu eş başkanları – imza töreninde hazır bulunması bu bakımdan hayli semboliktir.
Rusya ve Amerika, Türk-Ermeni uzlaşmasına ilgi duyuyorlar. Ermenistan ekonomisini kontrol eden Rus iş dünyası, Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olarak, sınırın açılmasından faydalanacaktır. Rusya'nın bir diğer kazanımı, düşman Gürcistan'ın Ermenistan ticaretinde ana güzergâh olarak oynadığı rolün sınır açıldıktan sonra büyük bir önem kaybedecek olmasıdır.
Rusya, enerji alanında meyveleri devşirmeye çoktan başladı. Türkiye-Ermenistan arasında anlaşma yapılırken, Rusya'nın doğalgaz tekeli Gazprom, Azerbaycan'ın Rusya'ya gaz satışıyla ilgili olarak Azerbaycan devlet şirketi SOCAR'la anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Bakü'nün Türk-Ermeni paktını "Azerbaycan'ın ulusal çıkarlarına tamamen karşıt" olduğu zira Yukarı Karabağ problemine bir çözüm getirilmeksizin yapıldığı gerekçesiyle kınadığı zamanda imzalandı. Azerbaycan doğalgazını ilk kez Rusya'ya satacak ki Batı'nın Hazar ve Orta Asya doğalgazını Rusya'yı atlayarak Avrupa'ya ulaştırma amaçlı Nabucco boru hattını inşa etme planını baltalayabilecektir.
Amerika, Türkiye'nin Ermenistana kapıları açmasının Rusya'yı sütten kesmeye yardımcı olacağına inanıyor. Bugün, Ermenistan Rusya'nın Kafkaslar'daki stratejik tek müttefiki. Rusya'nın eski Sovyet Cumhuriyetleri'nin altısıyla kurduğu savunma paktı'nın bir üyesidir ve önemli bir Rus askeri üssüne ev sahipliği yapmaktadır.
Türk-Ermeni yakınlaşması, başkanlık seçim kampanyası sırasında I. Dünya Savaşı yıllarının Ermeni katliamını "soykırım" olarak kınayan yasa tasarısına destek verme sözü vererek kendisini zor bir duruma sokan ABD Başkanı Barack Obama'ya bir çıkış yolu sağlıyor. Böyle bir yasa tasarısı Amerikan-Türkiye ilişkilerine zarar verecekti ki Türkiye Kafkaslarla sınırı olan tek NATO ülkesi olarak stratejik öneme sahiptir.
Rusya'nın bölge için kendi planı var. Moskova, Ankara'nın geçen yıl yaptığı Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu (KİİP) teklifini hemen kabul etmişti. Türkiye'nin "komşularla sıfır problem" kavramına dayalı olan KİİP, bölgede siyasi diyalog, istikrar ve kriz yönetimi mekanizması olarak teşvik edildi; ve içerdiği ülkeler Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan.
Bu plan Türkiye için Rusya'nın arka bahçesinde büyük bir tutunma noktası kazanmanın aracı. Rusya, geçen ay Güney Osetya ve Abhazya ile savunma pakti imzalayarak Kafkaslarda başat aktör olarak yerini pekiştirdi; Rusya, 2008 Ağustos'unda Gürcistan'ı gönderdikten sonra G.Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımıştı.
Anlaşma, Rusya'ya gelecek 49 yıl için her iki bölgede 1.700 asker bulundurma izni veriyor; bu süre, 49 yıl sonra beşer yıllık dönemlerle uzatılabilecek. Ancak Moskova, daha büyük bir stratejik hedef uğruna, nüfuzunun birazını Ankara lehine terk etmeye hazır gibi görünüyor: Dış oyuncuları, bilhassa da geçen yıl Amerikan silahlı ve eğitimli Gürcü ordusunun Güney Osetya'ya saldırmasında olduğu üzere, karışıp bulaşması yalnızca sıkıntı doğuran ABD ve NATO'u dışlayan bölgesel güvenlik mekanizması kurulması.
Her ne kadar Türkiye bir NATO üyesi olsa da Moskova, Ankara'nın son yıllarda uyguladığı, bölgesel meselelerde Amerika'nın çıkarlarına karşıt koşan bağımsız dış politikasını takdir etmektedir.
Ankara, Irak savaşı sırasında Amerika'ya topraklarını kullandırmadı ve Güney Osetya'daki savaş sırasında Rusya'yı tâciz eden Batı'ya katılmadı.
Türkiye'nin bölgesel süpergüç olma emelleri, Amerika'nın Kafkaslardaki saldırgan tavrıyla çatışma halindedir. Türkiye, Karadeniz'in NATO gölü olmasını istemiyor; ve Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelere ait savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini kısıtlayan 1936 Montrö antlamasını yeniden müzakere etmek için Amerika'nın uyguladığı baskılara direndi
Türkiye, Rusya-Gürcistan çatışması sırasında iki büyük Amerikan savaş gemisinin Gürcistan'a insâni yardım bahanesiyle Karadeniz'e geçişini engellemek üzere Montrö Antlaşmasını hareket geçirdi. Türkiye resmi olarak Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü desteklemeye devam ederken, geçen ay Sukhumi'yi ziyaret eden üst düzey bir Türk diplomat aracılığıyla sessizce temas kurdu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu yılın başlarında Moskova'yı ziyaret ettiğinde Rusya Devlet Başkanı Medvedev Rus-Türk ekseni kurulması yönünde apaçık bir teklifte bulundu. Medvedev, ortak basın toplantısında şöyle söyledi: "Ağustos krizi göstermiştir ki kendi başımıza bölgedeki sorunların üstesinden gelebiliyoruz, dış güçlerin dahli olmadan." Türk lider ise her iki ülkenin uluslararası meselelerin çoğunda "kaydadeğer derecede yakın yahut benzer pozisyonlar" aldıklarına işaret etti.
Zirve sırasında yapılan ortak bildiride, Rusya ve Türkiye, Türkiye'nin KİİP inisiyatifine destek verdiklerini ifade ettiler, Karadeniz bölgesinde güvenlik ve istikrar üzerinde "görüş birliği" içinde olduklarını kaydederek Montrö Antlaşmasına sâdık kalacaklarını tekrar teyid ettiler.
Toplam 44 yıl süren 11 savaş yaşamış Rusya ve Türkiye'nin Kafkaslarda tarihi rakipler olduğu inkar edilmiyor. Türkiye halen bölgede nüfuz için rekabet ediyor fakat ortak çıkarları onları müttefik de kılıyor. Rusya, Karadeniz'in altına döşenen Mavi Akım boru hattı aracılığıyla Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 80'ni karşılıyor. Türkiye, Rusya'nın Mavi Akım-2 inşa teklifini sıcak karşıladı ki BTC boru hattıyla birlikte Türkiye'yi Avrupa ve İsrail için enerji geçiş merkezi yapacaktır.
Türkiye'nin Irak ve Kürt probleminde Amerika'dan, Kıbrıs'ın AB üyeliği ve Türkiye'nin AB üyeliğine kabulünde yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da Avrupa'dan ayrı düşmesi, Ankara'yı Moskova'ya daha bir itti.
Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi ve Ermenistan-Azerbaycan arasında varılacak bir uzlaşma, Türkiye'nin KİİP teklifi temelinde Kafkaslar'da bölgesel güvenliğin önündeki son barikatları ortadan kaldıracaktır.
Moskova, Türkiye ile olan bölgesel güvenlik işbirliğini Kafkasların ötesine taşımak istiyor. Geçen yıl İstanbul'u ziyaret eden Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Rusya ve Türkiye'nin "Irak'ta nihâi barış için yapılması gerekenin ne olduğu hususunda" ve "İran nükleer programıyla ilgili durumun barışçıl siyasi çözüme kavuşturulması gerektiği hususunda" benzer görüşleri paylaştığını vurguladı.
Kafkaslar'da yeni bölgesel güvenlik konfigürasyonu şansının gerçeğe tahvil olması, ABD'nin bu projeyle hem fikir mi olacağı yoksa müttefiki Gürcistan ve Azerbaycan'ı bu inisiyatifi reddetmeye yüreklendirerek baltalamaya mı çalışacağına bağlı.
ABD ve Rusya'nın, Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini teşvik çabalarında iyimserliğe yer var. Medvedev bunu "uluslararası meselelerde (Rusya ve Amerika'nın) eşgüdümüne iyi bir örnek" olarak selamladı. Amerika-Rusya ilişkilerinin "yeniden başlatılmasının" Kafkasya'ya yansıtılması ihtimali, Moskova'ya, Türkiye'nin soğukta kalma korkusuna oynama ve her iki tarafla da en kârlı anlaşmaları yapma imkanı verecektir.
Türkiye, Ermenistan'la ilişkileri tamir ederken kardeş ülkesi Azerbaycan'la krize sürüklendi. En önemlisi doğalgaz oyununu kaybetti!.. Kim hata yaptı, niye böyle oldu? Gelin kısa bir yolculuk yapalım. Durumu gözden geçirelim.
Türkiye, gaz oyununa 1991'de başladı. Önce, "Bakü- Tiflis-Ceyhan (BTC)" dedi.
ABD'nin desteği ve zorlamasıyla 10 yılda iş bitti. BTC'de küçük pay sahibi olduk. Jeopolitik üstünlüğümüzü koruduk. Azerbaycan'ı dünyaya bağlayan bir köprü olduk. Yetmedi. 2002'de hiç bilmediğimiz yeni bir oyuna başladık. ABD yine yanımızdaydı. 2004'te oyuna AB girdi.
Açıkçası Azeri gaz kaynakları keşfedildikçe herkesin iştahı kabardı, hücum başladı.
Hakkını teslim edelim; Azeri yöneticiler, ABD'nin de desteğiyle tek adres olarak Türkiye'yi gördü. Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) gaz boru hattı anlaşmasına imza attılar. Azerbaycan'ı BTC gibi Avrupa'ya bağlayacak olan hattı harekete geçirdiler. Elbette gaz önce Şahdeniz Faz-1 sahasından gelecekti. Azeriler, Türk kardeşlerine geçici bir süreyle bile olsa özel fiyattan tavanı 120, tabanı 170 dolardan gaz verdiler.
Şahdeniz Faz-1'deki 6.8 milyar metreküp yıllık gaz kontratını bugünkü gaz rakamlarına göre bedava sayılacak fiyattan aldık.
***
İş güzel ya, Faz-2 ve Faz-3 için sert jeopolitik oyunlar başladı. Azerbaycan gazı için yol belliydi! Ya, Türkiye topraklarına ulaşacaktı; ya da İran ve Rusya güzergâhından dünyaya açılacaktı. Fakat Şahdeniz sahasında aramaçıkarma işini BP alınca iş, çok stratejik bir oyuna dönüştü. En büyük koz; ilk gaz kontratını imzalayan ülkenin olacaktı. İlk kontratı imzalayan, gazın fiyatını tayin edebilecekti!..
Türkiye, 2007 başında Faz-1 kontratı için fiyat müzakerelerine başladı. Hem Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kontrat yenilenecek, hem de ortaya çıkacak fiyat, Rus gazının fiyatını etkileyecekti. Nedendir bilinmez, tam böyle bir dönemde, "Türkiye-Ermenistan" açılımı devreye girdi ve kozlar bir anda Kafkasya'nın güçlü ülkesi Rusya'nın eline geçti.
***
Rusya geçen ilkbaharda Azerbaycan'la yıllık 500 milyon metreküplük gaz kontratını yapınca, Türkiye'nin en büyük kozu elinden gitti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile BOTAŞ bu sonucu, "Küçücük miktar için endişeye gerek yok" diye küçümsedi.
Halbuki oyun derindi. Oyun, fiyat göstergesini belirleme oyunuydu. Ruslar, 350 dolar baz fiyatla başlangıç yaptı. Eğer Türkiye, Faz- 1'i bitirmiş olsaydı, hem Faz-2 ve Nabucco için gerekli olan başlangıç gazını, hem de rekabet edilebilir fiyatı elde edecekti!..
Ama olmadı. Ankara, ABD'nin yanında yer aldı. Nabucco yerine Güneydoğu Avrupa Ringi (ITG) yani İtalya-Yunanistan-Türkiye projesine çalıştı. Oyun gücünü kısa vadeli politik hedeflere kurban etti. Bu yüzden Azeri gazı süreci sekteye uğradı. Azerbaycan kartı uçup gitti.
İhtilal suçtur. Hak arayan hukuku ıslaha çalışmalıdır.
Birisi ihtilalcileri meşru kahramanlar olarak devlete değil hükümete karşı çıkarak vatanı kurtaran kahramanlar ve İsyancıları da devlete karşı isyan eden alçaklar olarak göstermiş. Yani ihtilal meşru isyan gayri meşrudur. İyi ama İhtilal de mevcut devlete isyan dan başka bir şey değildir ki. İhtilali devletin içinden kişilerin devlet yetkisini kendi keyiflerince kötüye kullanarak yapması diğer isyanlardan çok daha vahim bir suçtur. Çünkü devletin bir unsuru sadece silahlı unsur olduğu için diğer tüm silahsız meşru devlet güçlerini kendi kontrolüne almaya kalkışmakla devlete en büyük ihaneti yapmış ve suç olarak diğer isyancılar ile kıyaslandığında kat kat fazla ceza verilmesi gereken çok daha büyük bir suç işlemiştir.
İhtilalciler genellikle ellerindeki devlet gücünü kendi heva ve heveslerine ya da kendilerini satın alan güçlerin talimatlarına uyarak ihtilal yaparlar ve ele geçirdikleri gücü sürekli ellerinde tutabilmek içinde sürekli ihtilal ortamının varlığını sürdürürler. Bu uğurda vatanlarına ve ekmeğini yedikleri milletlerine ihanet etmekten dahi kaçınmazlar. Kerametleri kendilerinden menkul dolduruşa getirilmiş pek de akıllı olmayan kişiler oldukları için bu işi de vatan için yaptıklarına inanacak kadar da kendilerini bir matah zanneden dar kafalı ya da doğrudan söyleyelim kendilerini akıllı zanneden ahmaktırlar. Bu yüzden bu vatan bizim çiftliğimizdir halk cahildir bizler akıllıyız zannına programlanmış robotlar gibidirler. Artık bir insan gibi değil sıradan bir makine gibi yüklenmiş programa göre hareket ederek çalışırlar. Çünkü emir komuta zincirine bağlı oldukları için her biri bu işin gerekçesini ben bilmiyorum ama üstlerim biliyordur zannederler ve en üstlerindeki kişilerden bazılarının ya aldatılmış yada ülkeyi satmak için başka ülkeler ile işbirliği içine düşürülmüş ve ya bir şekilde şantaj veya ağır tehdit altında böyle hareket etmeye zorlanmış bir zavallı da olabileceğini asla düşünemez sadece aldıkları emirleri sadakatle uygularlar. İhtilale tepelerindekiler karar verir ve bitirirler. Diğerleri onların emrindeki gladyatörleri, fedaileri, badigartları gibi onlara inanır ve asla kuşkulanmadan hareket ederler. Zaten kuşkulandıkları anlaşılırsa önce kendileri temizlenirler. İhtilale hazırlık aşamasında önce isyancılar yetiştirirler. Sonra o isyancıları farklı kamplara bölüp aralarında savaştırırlar. Sonra Hükümetin o isyancıları yakalamasını önler ve onları koruyup kollayıp iyice azdırırlar. Sonra onlara yaptırdıkları kötülükleri isyancıların yaptığı intibaı bırakacak cinayetler sabotajlar ile ülkenin fabrikalarını camilerini yaktırır ekonomiyi çökertir farklı kesimlerden insanları öldürüp iç çatışmaları artırıp ülkelerini kendi hırsları için kan gölüne çevirmekten, yakıp yıkmaktan ve iflas ettirmekten çekinmezler. Sonrada işler çığırından çıkınca sanki tüm bunları yapanlar kendileri değilmiş gibi devletin resmi güçlerini kullanarak ihtilal yaparak vatanı kurtardık diyerek sahte kurtarıcılar olarak sanki hain değil de kahramanlarmış gibi azametle gelip devletin hükümet merkezine kurulur sonrada kendi adamlarını yerleştirip perde arkasından yönetmek üzere perde arkasına çekilip saklanırlar. Ama yaptıkları yasal düzenlemeler ile her zaman istedikleri anda ülkeyi batırmak ve bir kısmını satmak hakkı da dâhil ülke yönetimini kendilerine bağlarlar. İhtilal için birlikte çalıştıkları kendilerini dolduruşa getiren aşağılık rezil vatan haini millet düşmanı ve iliklerine kadar ihanetin içine batmış kişileri köşe başlarına yerleştirip kendilerini de güvenceye alırlar. İhanetin ortakları ile birlikte kendilerinin de tüm yaptıkları her şeyi meşrulaştırıp ihanetlerini halka kabul ettirmek için de yaptıklarını sürekli savunacak çıkarcı, ahlaksız, kişilerin sürekli gündemi karıştıracak işler için kurumlaşmalarını sağlarlar.
İhtilalcilerin olduğu ülkeler dünyadan geri kalır ve sadece iç kavgalar ile fakirlik ve yoksulluk içinde debelenir, kendi zenginliklerini, akıllı insanlarını, bilim adamlarını ve ülkelerinin diğer imkânlarını dahi kullanamazlar. Çünkü ihtilalciler ve işbirlikçileri akıllı insanların ihanetlerinin farkına varacağından korkarlar ve akıllıları basit işlere sürgün ederek dışlarlar.
Demokrasinin hâkim olduğu ülkeler ise Hollanda, Lüksemburg gibi krallık bile olsalar, küçücük bir ülke dahi olsalar yinede kalkınır zengin olabilirler. Buna örnek olarak Güney Amerika ülkelerinin dün ve bugünü ile komşu Yunanistan’ın dün ve bugününe bakmak ve birde bunların çok üzerinde imkân ve kaynaklara sahip kendi ülkemizin hala sırtında taşıdığı ihtilalci anayasası yüzünden içinde bulunduğumuz bitmez tükenmez iç kavgalar yüzünden hiç bir problemin çözülemeyişini kıyas etmek yeterlidir. İhtilalleri genellikle ülke yönetmek, kalkındırmak, yüceltmek, aş, iş, icatlar, keşifler ve kalkınma gibi dertleri hiç olmamış genellikle asalak kişilerin bazı sloganlar kullanılarak bir araya toplandığı partiler gruplar ya da kurulmuş yanlış ve sahte düzenin tüm getirisini kendileri zahmet çekmeden aralarında bölüşürler. Bu yüzden haksız bir düzen kurulur. Başlangıçta düzeni kuranların sahte isyancıları kullanılırken gittikçe düzenin zulmü artar ve zulme uğrayanların adalet ve hukuk arayışları sonuçsuz kalınca da bu sefer gerçek isyanlar başlar. İşte bu noktada artık ihtilalciler pabucun pahalı olduğunu ve gerçek isyanları bastıracak ne hukuk sistemleri ne bir fikir yapıları ne de yeterli akıllı personelleri olmadığını anlarlar.
O güne kadar her şeyi yapabilecekleri zanlarının güneşin altında eriyen kar gibi buharlaştığını görür ne yapacaklarını şaşırırlar. Kendilerinin de sıradan insanlar sürüsünden farksız özel bir yeteneklerinin olmadığını, keyif kahvelerini pişirmek için tutuşturdukları ateşin ormanı yaktığını ve içinde kendilerinin de yanacağını anlarlar ve yangını kim söndürebilir diye feryada başlarlar.
İşte o zamanda Ülkemizdeki gibi İtfaiyeci hükümetler iş başına gelir. Önce yangını kontrol altına almak için rüzgâr istikametinde henüz ateşin ulaşmadığı ağaçları kesmeye başlayıp bir güvenlik şeridi kurmaya başlarlar. Bu seferde herkes yangın şurada bunlar buradaki ağaçları kesiyor diye yaygaraya başlarlar. Sonunda İtfaiyeciler başarılı olursa kurtulunur. Yaygaracılar itfaiyecileri durdurabilirse o zamanda hepsi birlikte yanarlar.
İstanbul'da mesai saatleri yeniden düzenlendi. Yeni mesai saatleri önümüzdeki hafta başında geçerli olacak. İşte yeni saatler;
Bakanlar Kurulunun aldığı karar gereğince saatlerin 25 Ekim Pazar gününden itibaren bir saat geri alınacak olması dolayısıyla İstanbul'da mesai saatleri yeniden düzenlendi.
MESAİ 08.00-16.30 ARASINA ALINDI
İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, gün ışığından yararlanıp, enerji tüketiminin azaltılmasının yanı sıra sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunluğu da dikkate alınarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 100. maddesi gereğince mesai saatlerinin İstanbul'da 26 Ekim Pazartesi gününden itibaren 08.00-12.00, 12.30-16.30 olarak uygulanacağı belirtildi.
Açıklamada, yarım saat öne çekilen çalışma saatlerine mutlaka riayet edileceği, özel kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre çalışma saatlerinin düzenlenmesi zorunlu olan kamu kurum ve kuruluşlarına ait hükümlerin saklığı olduğu kaydedildi.
IMPORTANT: The contents of this email and any attachments are confidential. They are intended for the named recipient(s) only. If you have received this email in error, please notify the system manager or the sender immediately and do not disclose the contents to anyone or make copies thereof. *** eSafe scanned this email for viruses, vandals, and malicious content. *** --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
6 metreye (nadiren 12 m) kadar uzayabilen, pembe-beyaz renkte çiçekler açan, dikenli bir ağaç olan alıç ağacı daha çok yabani olarak yetişir. Muşmulaya benzeyen meyveleri kırmızı ya da koyu sarı renklerde, mayhoş tattaki alıç meyvesi ekşi muşmula olarak da bilinir. Çeşitli flavonlar, sıtasterin, adenozin, adenin ve guanin gibi maddeler ve C vitamini başta olmak üzere çeşitli vitaminler içerir.
Alıc Marmelatının Faydaları: Önemli bir kalp ve damar sağlığı destekleyicisi olan alıç marmelatı kalp damarlarını genişleterek kanın daha rahat pompalanmasını ve dolaşmasını sağlayarak kalbin yükünü hafifletir. Kalbi kuvvetlendirir ve damar sertliğine karşı koruyucudur. Kalp krizi riskini azaltır. Kalp atışlarını düzenleyerek aritmiye (düzensiz kalp atışı) karşı da koruyucu ve tedavi edici etki gösterir. Sinirler üzerinde yatıştırıcı etkisi ile sinir bozukluğunu ve sinirsel çarpıntıları giderir. Beyne kan akışını arttırır. Uykusuzluğa iyi gelir. Yüksek tansiyonu düşürür. Mideyi kuvvetlendirir. Spazm çözücü ve idrar söktürücüdür. Cinsel gücü arttırır.
Vücutta alışkanlık yapmadığı ve birikerek vücuda zararlı olabilecek maddeler içermediği için Özkaleli Alıç Marmelatı, uzun süreli olarak kullanılabilir. Zaten etkilerini göstermesi için belli bir süre kullanmak gerekmektedir.
Tüm herkese sağlıklı ve mutlu bir hayat dilerken %100 doğal ürünlerimizi tüketmenizi tavsiye ederiz.
-- www.zilepekmezi.com “doğal ürünler online alışveriş sitesi” Her şey bu sitede çok doğal; çok ucuz. web sitemize üye olun avantajlarımızdan süprizlerimizden faydalanın. e-mail:info@zilepekmezi.com Tel:0 356 3180606 Fax:0 356 3171693 Özkaleli Fabrika Satış Yeri 60400-Zile/Tokat/TÜRKİYE --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
IMPORTANT: The contents of this email and any attachments are confidential. They are intended for the named recipient(s) only. If you have received this email in error, please notify the system manager or the sender immediately and do not disclose the contents to anyone or make copies thereof. *** eSafe scanned this email for viruses, vandals, and malicious content. *** --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Yazarlığa başladığımdan bu yana aşağıdaki gibi bir yazı yazmadım hep tarafsız olmaya çalıştım…
Vatan mevzubahis olduğunda sabrım kalmadı tüm halkımızdan yazıma başlamadan özür dilerim…
Ben kindar biri değilim ama olanları unutacak kadar salak hiç değilim, o nedenle kızgınlığımı uzun da olsa yazıma döktüm…
Herksin bunu yapmasını bekliyorum ülke bizim, biz Türkiye’yiz bizi yıkmak isteyen aşağıda belirteceğim gibi köpeklere…
Bunlara kulak asmayın…
Şunu da bilin istekleri oldu bölündük böldüler şimdi toparlanmanın zamanı…
Parçalar nasıl yerine yapıştırılır nasıl çözüm bulunu, bunu çözecek yine halkımızdır…
Cumhurbaşkanı seçildiği zaman bir şey söyledim “Artık halk kendine güvenmeli” dedim çünkü bizleri koruyacak yalnız halkın özgür iradesidir evet o günden bu güne, her tarafa bu köpekler girdi”
Sonuç işte köpeklerin makarası olan bir Türkiye Portesi…
Bunun sebebi genç nesle hâlâ güvenmememiz bitpazarına nur yağarsa diye bekledik…
Nur yağmadı ama b.. yağdı…
Ben Türk Kürt ayrımı yapmam herkes benim için Türkiye cumhuriyetinde yaşayan ve onurlu ve de değerlerini taşıyan insandır…
Bir avuç çapulcu için şimdi zamanımı harcıyorum, bu beni kızdırıyor…
Bana bak eş köpek başkan dinle, Türk korkmaz; Türk Korkutur…
Halklar için ulus vardır tek bir halk vardır onda Türk ulusudur…
Bizi Türkleri tahrik edecek kapasitede bile değilsin mutasyon geçirmiş ucube canlı…
Seni eş terörist köpek başkan dinle; sen ananın rahmine girmeden bizler bu planları ve senaryoları biliyorduk…..
Sen tahrik edeceksen aileni ve etrafındaki dişi köpekleri tahrik et bu ucube halinle onu da yapamazsın ya neyse..
Bakın ucube çapulcu takımı tehdit etmeyin çünkü ben bir tehdit edersem altından kalkamazsınız..
Boş havlamalara karnım tok köpoğlu köpekler…
Mevkiinizi bilin ona göre davranın bir Karış toprağımı bile vermem bu köpeklere…
Kanımın son damlasına kadar özgürlük ve barış için savaşırım..
Herkese eşit davranırım…
Türküm Türk olarak kalacağım…
Mazlumu ezmem….
Silahsıza silah çekmem…
Aldığım eğitim gereği Öldürmeği bildiğim kadar şefli ölmeği de bilirim…
Fikri ve düşünmeği yaşatmak en büyük amacım…
Ben öldürmeği değil yaşatmayı bilirim ama siz ucube çapulcu köpek takımı yalnız öldürmeği bilirsiniz…
Irk, din, mezhep, dil, enik ayrımcılığı yapmam…
Fikirlere, ve düşüncelere saygım vardır….
Kabul etsem de, kabul etmesem de dinlemeyi bilirim…
Fikrimi savunurken eyer ucube köpek değil ise kendimi karşı fikri savunanların yerine koyarım…
Saygı duymasam bile ucube köpekler haricinde saygısızlık yapmam…
-- Sitemizi göremeyenler lütfen aşağıdaki uygulamayı yapsınlar….“Başlat” butonuna basınız…Sağ tarafta “Bağlan” ikonunu üzerine fareyi getirin…“Tüm bağlantıları göster” ikonuna basınız…Önünüze açılan pencerede görülen “Yerel ağ bağlantısı” ikonuna basınız…Önünüze açılan Pencerede sol alt kısımdaki “özellikler” butonuna basınız… İnternet protocol (TCP/IP) özellikleri bölümünü bularak tıklayın (ok tuşları ile alta inerseniz rahatlıkla bu protocollu bulabilirsiniz) Önünüze açılan pencerede Aşağıdaki DNS sunucu adresini kulan kısmını işaretleyin…“Yeğlenen DNS Sunucusu:” “88.250.21.240” adresini yazınız….Tüm sayfaları “Tamam” butonuyla kapatın…
Böylelikle istediğiniz siteye istediğiniz biçimde güvenli olarak girme olanağına sahip olacaksınız… Yanıt ve yorumlarınız 29-10-2008 tarihinden sonra www.cdgbim.com adresinden üye olanların yorumları incelenecektir, yukarıda belirtilen siteye isteyen kullanıcılarımız üye olup buraya yorum ve yazılarını gönderebilirler…. Saygılarımızla..ROGG Merkezi. Yanıt ve yorumlarınız 29-10-2008 tarihinden sonra www.cdgbim.com adresinden üye olanların yorumları incelenecektir, yukarıda belirtilen siteye isteyen kullanıcılarımız üye olup buraya yorum ve yazılarını gönderebilirler…. Saygılarımızla.. HİÇBİR MAZERET BAŞARININ YERİNİ TUTAMAZ. (M.Kemal Atatürk) ROGG & NOK Haber başkanlığı..
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Yazarlığa başladığımdan bu yana aşağıdaki gibi bir yazı yazmadım hep tarafsız olmaya çalıştım…
Vatan mevzubahis olduğunda sabrım kalmadı tüm halkımızdan yazıma başlamadan özür dilerim…
Ben kindar biri değilim ama olanları unutacak kadar salak hiç değilim, o nedenle kızgınlığımı uzun da olsa yazıma döktüm…
Herksin bunu yapmasını bekliyorum ülke bizim, biz Türkiye’yiz bizi yıkmak isteyen aşağıda belirteceğim gibi köpeklere…
Bunlara kulak asmayın…
Şunu da bilin istekleri oldu bölündük böldüler şimdi toparlanmanın zamanı…
Parçalar nasıl yerine yapıştırılır nasıl çözüm bulunu, bunu çözecek yine halkımızdır…
Cumhurbaşkanı seçildiği zaman bir şey söyledim “Artık halk kendine güvenmeli” dedim çünkü bizleri koruyacak yalnız halkın özgür iradesidir evet o günden bu güne, her tarafa bu köpekler girdi”
Sonuç işte köpeklerin makarası olan bir Türkiye Portesi…
Bunun sebebi genç nesle hâlâ güvenmememiz bitpazarına nur yağarsa diye bekledik…
Nur yağmadı ama b.. yağdı…
Ben Türk Kürt ayrımı yapmam herkes benim için Türkiye cumhuriyetinde yaşayan ve onurlu ve de değerlerini taşıyan insandır…
Bir avuç çapulcu için şimdi zamanımı harcıyorum, bu beni kızdırıyor…
Bana bak eş köpek başkan dinle, Türk korkmaz; Türk Korkutur…
Halklar için ulus vardır tek bir halk vardır onda Türk ulusudur…
Bizi Türkleri tahrik edecek kapasitede bile değilsin mutasyon geçirmiş ucube canlı…
Seni eş terörist köpek başkan dinle; sen ananın rahmine girmeden bizler bu planları ve senaryoları biliyorduk…..
Sen tahrik edeceksen aileni ve etrafındaki dişi köpekleri tahrik et bu ucube halinle onu da yapamazsın ya neyse..
Bakın ucube çapulcu takımı tehdit etmeyin çünkü ben bir tehdit edersem altından kalkamazsınız..
Boş havlamalara karnım tok köpoğlu köpekler…
Mevkiinizi bilin ona göre davranın bir Karış toprağımı bile vermem bu köpeklere…
Kanımın son damlasına kadar özgürlük ve barış için savaşırım..
Herkese eşit davranırım…
Türküm Türk olarak kalacağım…
Mazlumu ezmem….
Silahsıza silah çekmem…
Aldığım eğitim gereği Öldürmeği bildiğim kadar şefli ölmeği de bilirim…
Fikri ve düşünmeği yaşatmak en büyük amacım…
Ben öldürmeği değil yaşatmayı bilirim ama siz ucube çapulcu köpek takımı yalnız öldürmeği bilirsiniz…
Irk, din, mezhep, dil, enik ayrımcılığı yapmam…
Fikirlere, ve düşüncelere saygım vardır….
Kabul etsem de, kabul etmesem de dinlemeyi bilirim…
Fikrimi savunurken eyer ucube köpek değil ise kendimi karşı fikri savunanların yerine koyarım…
Saygı duymasam bile ucube köpekler haricinde saygısızlık yapmam…
-- Sitemizi göremeyenler lütfen aşağıdaki uygulamayı yapsınlar….“Başlat” butonuna basınız…Sağ tarafta “Bağlan” ikonunu üzerine fareyi getirin…“Tüm bağlantıları göster” ikonuna basınız…Önünüze açılan pencerede görülen “Yerel ağ bağlantısı” ikonuna basınız…Önünüze açılan Pencerede sol alt kısımdaki “özellikler” butonuna basınız… İnternet protocol (TCP/IP) özellikleri bölümünü bularak tıklayın (ok tuşları ile alta inerseniz rahatlıkla bu protocollu bulabilirsiniz) Önünüze açılan pencerede Aşağıdaki DNS sunucu adresini kulan kısmını işaretleyin…“Yeğlenen DNS Sunucusu:” “88.250.21.240” adresini yazınız….Tüm sayfaları “Tamam” butonuyla kapatın…
Böylelikle istediğiniz siteye istediğiniz biçimde güvenli olarak girme olanağına sahip olacaksınız… Yanıt ve yorumlarınız 29-10-2008 tarihinden sonra www.cdgbim.com adresinden üye olanların yorumları incelenecektir, yukarıda belirtilen siteye isteyen kullanıcılarımız üye olup buraya yorum ve yazılarını gönderebilirler…. Saygılarımızla..ROGG Merkezi. Yanıt ve yorumlarınız 29-10-2008 tarihinden sonra www.cdgbim.com adresinden üye olanların yorumları incelenecektir, yukarıda belirtilen siteye isteyen kullanıcılarımız üye olup buraya yorum ve yazılarını gönderebilirler…. Saygılarımızla.. HİÇBİR MAZERET BAŞARININ YERİNİ TUTAMAZ. (M.Kemal Atatürk) ROGG & NOK Haber başkanlığı..
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır kurtulusyolu99@gmail.com bahadirserhad@gmail.com forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr adresinde bu grubu ziyaret edin -~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.