[anadoluhaber:36479] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

[anadoluhaber:36421] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Posted: 06 Dec 2009 07:10 AM PST

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Özkök'ten çok tuhaf bir yazı

Posted: 06 Dec 2009 06:46 AM PST

Özkök'ten çok tuhaf bir yazı

Ertuğrul Özkök, tuhaf yazılarına bir yenisini daha ekledi. Twighlight’ın vampir çocuğunu kurtarıcı ilan etti: Allahım böylesine hoyrat, böylesine elinin tersiyle iten bir duruşa ne kadar ihtiyacımız varmış. Kim derdi ki, bir vampir çocuk Mesih gibi gelecek ve bizleri elimizden tutup gökyüzüne uçuracak...


Edward Cullen, Mesih vampirim

Ertuğrul Özkök / Hürriyet

BOB Dylan’ın “Like a rolling stone”unu uzun zamandır ilk defa dinliyorum.

1960’lı yıllarda İzmir’de Çiğli Amerikan radyosunda bu şarkıyı ilk defa dinlediğimde, bende bıraktığı o ilk duyguyu bugünmüş gibi hatırlıyorum.

Camus’nün “Yabancı”sını yeni okumuştum.

Sartre’ın “İş İşten Geçti”si kafamı allak bullak etmişti.

Sıkışmıştım.

Dışarda nasıl bir dünya var biliyordum.

Kaçmak, zincirlerimi kırmak istiyordum.

Tıpkı yuvarlanan bir taş gibi, varoluşçu bir dünyaya uçmak, akraba insanlar arasında yaşamak istiyordum.

¡   ¡   ¡

Basra üzerinde uçarken, altımdaki dünyada olup bitenleri düşünüyorum.

1977 yılında hurma bahçelerinin altındaki o şehirde dolaşırken neler hissettiğimi hatırlamaya çalışıyorum.

Her şey benden o kadar uzak, ben her şeyden o kadar uzağım ki...

Basra harap olmuş, ben enkaza dönmüş, bitmişim.

Elimde Vanity Fair Dergisi’nin son sayısı var.

Kapağında Robert Pattinson’un olağanüstü bir fotoğrafı.

“Twighlight’ın vampir çocuğu, X ışınları gibi donuk bir nazarla beni delip geçiyor.

Faulkner’ın romanlarından fırlamış bir coğrafyada, bir kulübenin önünde oturmuş.

Üstünde pijama, içinde pejmürde bir beden.

Üzerine bir battaniye atmış.

Elinde sigara.

Artık terk ettiğimiz bir yüz.

Daha doğrusu tarihe karıştığını sandığımız bir suret bize bakıyor.

Takmaz, umursamaz, her şeye s... et der bir havada meydan okuyor.

James Dean’den beri gördüğüm en çarpıcı yüz, en kahredici bakışlar.

Tam bir vampir çocuk.

Kadınlı erkekli hepimizi bir tarafımızdan emiyor.

Kanımızı, ruhumuzu, çaresizliğimizi, bıkmışlığımızı emiyor.

¡   ¡   ¡

Tam sülük efekti.

O emdikçe, kirlenmiş, toksik kanımız temizleniyor.

Rahatlıyoruz.

Anlıyoruz ki, yeni bir efsane doğuyor.

Allah Baba, ruhumuzun günlük, mevsimlik rızkını veriyor.

Yıllardır sıktığımız yumruklar, kenetlediğimiz dişler, çatlattığımız hançereler boşalıyor.

Bu sallamaz, iplemez, takmaz bakış.

Ondan beter oturuş.

Ondan da beter, ondan da kahredici teslim olmuşluk.

Allahım böylesine hoyrat, böylesine elinin tersiyle iten bir duruşa ne kadar ihtiyacımız varmış.

Kim derdi ki, bir vampir çocuk gelecek; bir Mesih gibi gelecek ve bizleri elimizden tutup gökyüzüne uçuracak.

Kim derdi, kim?

Aptal saptal tartışmaların ruhumuzu üçüncü sınıf korku filmlerindeki taş adamlar mağarasına hapsettiği bu cadılar âleminden çekip çıkaracak; azat edecek.

Kapandığı otel odasında durmadan bira içen, içine kapanık, bir ayağı kısa bir barfly delikanlı.

Bir yanıyla, sokaktaki alelade yüz binlerden biri.

Öte yanıyla, tek, biricik, yegâne...

Hünsa bir vampir.

¡   ¡   ¡

Kan içmez, kan içirmez...

Aslına ihanet etmeyi başarmış, becermiş bir kahraman.

Edward Cullen...

Vampir çocuk.

Hepimizin James Dean’den beri hasretle beklediği Mesih.

Paradigmaları kıran vampir.

Kötü’nün de iyi olabileceğini, kapkaranın da pekâlâ beyaz olabileceğini, her karanlığın arkasından rengârenk bir alaimisemanın doğabileceğini, alacakaranlığın sadece kötülerin değil, iyilerin de saklandığı ebedi bir rahim olduğunu anlatan efsanemiz doğdu.

Bu fotoğrafa iyi bakın.

Bu fotoğrafta umut var.

O gözlerden, dinlenmiş telefonlarla susturulmuş sesimizi, çevreyle, ahlakla bastırılmış heyecanlarımızı,
evcilleştirilmiş, sakinleştirilmiş, lobotomize edilmiş aykırılıklarımızı azat edecek bir kurtarıcı bakıyor.

Şahdamarımıza sokacağı dişleriyle, asırların kirlettiği, toksikleştirdiği kanımızı temizleyecek bir vampir bu.

Kötülük denen kapkara kömürden, sevgi, iyilik, özgürlük denen elması yapabilecek bir çocuk bu.

Alacakaranlığı sehere dönüştüren bir simyacı...

Dolunay geçti. Şimdi yeniay doğuyor.

Şimdi hilal; rahatlama, özgürleşme, sıkıntıdan kurtulma, terk etme, bırakıp gitme zamanı...


 



__________ Information from ESET Smart Security, version of virus signature database 4664 (20091206) __________

The message was checked by ESET Smart Security.

http://www.eset.com

[anadoluhaber:36446] Ali Karahasanoğlu - Yüksek yargıda bir mezhebe bağlı kadrolaşma var (Vakit)

Posted: 06 Dec 2009 07:08 AM PST

Birisinin adı Ali..
Birisinin babasının adı M. Ali.
Birisinin kayınpederinin adı H. Ali..
Birisinin; ailecek doğum yerleri, Ali ile özdeş ilimiz.
Diğerinin Ali’ye bağlılığını da, Ergenekon sanığı deşifre etmişti..
Haydi buyurun, ‘burada bir anormallik yok’ deyin..
Bahsettiğim 5 kişilik grup, bir şirket değil.
Şirket olsa, “Sana ne kardeşim, ticaret özgürlüğü var.Herkes kimle ortak olacağını gelip sana mı soracak” diyebilirsiniz.
Ali eksenli 5 kişi, bir spor kulübü değil!..
Spor kulübü olsaydı; “Yaptığımız sporumuza da mı karışacaksınız. Size ne? Biz Ali eksenli takım kurduk, siz de Veli eksenli kurun” diyebilirdiniz..
Bu 5 kişi, bir apartmandaki 5 dairenin sakinleri değil.
Bir apartmanın sakinleri olsaydı, “Ne olmuş, komşularımızı da mı size soracağız” denilebilirdi.
Ama bu 5 kişi, yüksek yargıda, bir dairenin zorunlu 5 üyesi..
Yanlış anlaşılmasın, 30 kişilik heyetten, 5 kişiyi seçip, kendi kafama göre size aktarmadım.
Zaten 5 zorunlu üyesi var.
Bu beş zorunlu üye de, Ali ile bir şekilde bağlantılı..
Sizin, bizim, onların hayatları ile ilgili, ülkenin geleceği ile ilgili kararlar veriyorlar.
Kararların objektif olduğu söyleniyor.
Hiçbir etki altında kalınmadan kararlar alındığı söyleniyor.
Ve bu 5 kişinin, 5’inin de ailesinde Ali var.
Kimbilir belki de tesadüftür.. Ama bu “tesadüf olabilir” ihtimalini öyle lafta bırakmayalım, olabilirliğini sorgulayalım...
Türkiye’de Ali ismi, hangi oranda kullanılıyor?
Küçük bir araştırma yaptım. Her 52 kişiden birisinin adı Ali imiş!
Yani yoldan geçen gelişigüzel insanları çevirip isimlerini sorsanız, her 52 kişiden birisi, adının Ali olduğunu söyleyecek...
Haydi bakalım söyleyin şimdi; “Bu bilgilere göre, bir yüksek mahkemedeki 5 üyenin, beşinin birden Ali eksenli olması, Türkiye ortalamasına uygun mu?”
Hani Türkiye genelinde, Ali ismi verilen insan sayısı, yüzde 70-80’ler düzeyindedir..
“Ne olmuş yani” denilebilirdi... “Bu ülkenin zaten yarıdan fazlasının adı Ali.. Eee?! Tabiî; ya kendisinin adı, ya babasının adı, ya kayınpederinin adı Ali olacak, bunda ne var ki!” denilebilirdi...
Ama öyle değil işte! Türkiye genelinde, Ali ismini taşıyanların oranı % 2!
Şimdi buyursun, yargıda kadrolaşma olmadığını söyleyenler, bu işi bir izah etsinler..
Murat Belge’nin “yüksek yargıda bir mezhebe bağlı kadrolaşma var” yazısına itiraz edenler, bir açıklama yapsınlar..
Emre Aköz’ün dikkat çektiği yargıdaki vahim yanlışı, sorumluluk noktasındaki isimler anlatıversinler..
Böyle bir şey olabilir mi?
Objektif olması gereken, toplumun her kesiminden insanların temsil edilmesi gereken yüksek yargıda, böyle subjektif seçiciliğin izlerinin bulunması, normal sayılabilinir mi?
Kim yapıyor bu seçimleri?
Yüksek yargıya seçilirken ve..
Daha sonra, yüksek yargı içinde, önemli Dairelerin üyelerini belirlerken.
Evet her aşamada, kimler rol oynuyor bu subjektif seçimde?..
Şunu da söyleyeyim.. Benim adım Ali olmasaydı, bu yazıyı bu kadar rahat yazamazdım.
Benim adım “Ali”.. Üstelik soyadımda da “Hasan” var.
Ali ve Hasan, birbirini tamamlar..
Dolayısı ile Ali karşıtlığım söz konusu değil. Tam aksine, ismimle ispatlıyorum karşıtlığım olmadığını..
Ama benim resmi bir görevim yok.. Üstelik, bu isimler üzerinden bir istismar niyetim yok. Ama görünen o ki; bu isimler, bazı insanlar tarafından, bir görüşün sembolleri olarak kabul ediliyor. O isimlerin sahiplerinin; yaşadıkları hayattan bile soyutlanmış, bambaşka bir siyasi görüşün sembolü olmuş o isimler!..
Bir Ergenekon sanığının avukatı ne diyordu: “Bir kişinin, kendi hakkında açılan davaya bakan hakim ve bilirkişileri araştırması haktır. Hakim ve savcıyı araştırmadan tarafsız olup olmadığını nasıl öğreneceksin?”
Ne dersiniz, haksız mı Ergenekon avukatı?..
Bir hatırlatma: Bana cevap vermek isteyenler, lütfen önce Ergenekon davası avukatına cevap versinler!..

[anadoluhaber:36419] Mustafa Armağan - Çerkez Ethem'in abisi Atatürk'e 'Kürt açılımı' önermiş (Zaman)

Posted: 06 Dec 2009 07:04 AM PST

Dersim rüzgârıyla birlikte devletin 'Kürt açılımı' dallanıp budaklandıktan başka 'Alevi açılımı' ile de aşılandı.

Bu arada İsviçre'deki referandum, zihinlerimizde Avrupa'nın sabit fikirleri konusunda yeni şimşekler çaktırdı. Yani tarihten gelecek seslere ilgimiz aslanın yelesi gibi kabarmış durumda.

İşte bundan yaklaşık 80 yıl önce yazılan bir 'açık mektup', tam da bugünkü tartışmalara bir cevap niteliğinde.

Mektubu yazan Çerkes Ethem'in ağabeyi Reşid Bey, ilk TBMM'de Saruhan (Manisa) milletvekiliydi ancak hain ilan edilince 8 Ocak 1921'de milletvekilliği düşürülmüştü. Lozan'dan sonra ilan edilen 150'likler listesine alındığı için uzun yıllar Amman'da yaşamış ve rejime muhalefetini her fırsatta dile getirmişti.

Reşid Bey'in, aşağıda yayınlayacağımız ve aslı Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nde bulunan 'açık mektubu', Şam'da çıkan "El-Kâbes" gazetesinde Arapça olarak basılmış, Dışişleri Bakanlığı Basın Genel Müdürlüğü tarafından Türkçeye çevrilerek Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal'e takdim edilmiştir.

Mektup daha önce Mete Tunçay tarafından "Tarih ve Toplum"un Ekim 1992 sayısında yayınlanmıştır. Ancak belgenin ekinde bulunan gazetedeki kupürü dikkate alınmadığı için metin tam olarak yansıtılamamıştır. Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nde A VII/I D 86 F I-90-91 numarada kayıtlı bulunan çeviriyi Arapça metniyle karşılaştırmak suretiyle anlaşılır bir hale getirmeye ve günümüz diliyle ifade etmeye çalıştım.

Mektubun yazıldığı tarihte Türkiye kamuoyu biri Doğu'da, öbürü Batı'da olmak üzere iki kritik olaya gömülmüş durumdadır. Birincisi Türk siyasetinde fırtına gibi esen Serbest Fırka'nın kuruluşu, öbürü de peş peşe çıkan 5 Kürt isyanının kara bulutları. Mektup, batısında yeni bir umut rüzgârının tutuştuğu, halkın CHP'den kurtulma umudunun doğduğu, doğusunda ise en büyüğü Ağrı'da gerçekleşen Kürt isyanlarının peş peşe patladığı bir ortamda yazılmıştı.

Reşid Bey, son çare olarak Atatürk'e 'Kürt açılımı' tavsiyesinde bulunuyor, gerçekten namını Türkiye'nin iki halkı, yani Türkler ve Kürtler arasında yükseltmek ve ebedileştirmek istiyorsa gerekirse kendisini feda etmesini istiyordu. Sertlikle, baskıyla, şiddetle Kürtleri yola getiremezsiniz diyor ve ekliyordu:. Tek çare, ılımlı bir yönetimi iş başına getirip her iki millete de hak ve özgürlüklerini tanımaktır. Türkiye ancak böyle yapılırsa bölünmekten kurtulacaktır.

İşte 80 yıl öncesinden bugünlere seslenen o mektup:

"İşittiklerime ve gördüklerime dayanarak şunu söyleyeyim ki, hem Kürtlerin dinlerine tutku derecesinde bağlılıklarına, hem de kamuoyunun vicdanına aykırı olan mevcut durum, bu necip milleti tehlikelere ve savaşlara sürüklemektedir.



80 yıl önce yazılan bir 'açık mektup', bugünkü tartışmalara cevap niteliğinde.

İşte kanlar akmakta, canlar yok olmakta, hırs uyanmakta, intikam sevdası kalplerde kök salmaktadır. Ülkemin çöküşe doğru gittiği meydandadır. Dahası, cahil ve gafil Türk gazeteleri bu ayaklanmayı muhaliflerden yalnız birkaç kişinin üzerine yıkmaktadırlar.

Kürtlerin zulme gelemeyecekleri şüphesiz iken, şiddet, despotluk ve türlü imha yöntemleri ve Kürt beylerinin -Seyyid Abdülkadir de onlardandır- idamlarıyla sonuçlanan Şeyh Said İsyanı'nın (1925) ikinci bir isyan doğurmayacağını mı zannediyordunuz? Kürtlerin intikamları da şiddetli olur. Tarihten delil getirmeye gerek yok, yalnız bu son isyan bile öldürme, zulüm, şiddet ve köklerini kazımanın (tenkil) sınırları olduğunu gösteriyor.

Ülkemizin 15 milyona ulaşan nüfusunun yarısını teşkil eden Kürtler, tarihin en eski zamanlarından beri kendi mamur beldelerinde yaşamakta iken, uygulamakta olduğunuz siyaset memleketlerini bölüp parçaladı.

Halbuki çeşitli vesilelerle ve özel olarak da tarafınıza, Kürtlerin geleneklerine ve dinen kutsal bildikleri şeylere hücum etmenin, ülkemizin çöküşüne neden olacağını açıklamıştım. Ne var ki, hükümetimizin başı (İsmet Paşa) ve yoldaşlarının Türk milliyetçiliğinde ve ülkenin harap ve bitap düşmesinde ısrar, hatta inat ettikleri görülüyor.

Ey Gazi, şu an bu fırsattan yararlanmak için üzerinize büyük bir görev düşüyor.

1. Mert Kürt milletini harcamayın (zayi etmeyin) ve ona karşı düşmanlığın devamına meydan vermeyin.

2. Korkarım, tarih bizim geçmişteki beraberliğimizi tescil etmiş bulunuyor. Günahlarınız yüzünden ülkenin bölünmesinden kaygı duyuyorum. Unutmayın ki, en büyük ve uzun ömürlü şöhret, tarihin tescil ettiği şöhrettir. Ne mutlu ki ey Paşa, şimdiye kadar yaptıklarınız ve söyledikleriniz sizi tarihî nam ve şöhretten mahrum bırakıyor. Ancak bugün elinize bunu tersine çevirecek büyük bir fırsat geçmiştir. Bir an için kendinizi ölmüş farz edip namınızı yükseltmeye bakmalısınız. Kürtlerin dine tutkunlukları ve millî asaletleri, onları Türklerden ayrılmaktan men ediyor. Ancak bir şartla: Yönetimi cumhurdan, yani halktan ılımlı ve hür bir gruba emanet etmeniz gerekir. Böyle yaparsanız, himayeniz altındaki milletlerin (Türkler ve Kürtlerin) özgürlüğünü temin ve ülkemizin selametini muhafaza etmiş, böylece tarihte büyük bir ad ve şöhrete nail olmuş olursunuz."

Mektup burada bitiyor. Bitiyor mu sahiden de? İsmet Paşa ve yandaşlarının bugün de aynı kafada olduklarını gördükten sonra bu mektup hiç bitmez dostlar!

[anadoluhaber:36437] KAHRAMAN İZMİR'LİLERE SORULAR -Lütfen paylaşalım-

Posted: 05 Dec 2009 07:45 PM PST

DTP konvoyuna taşlarla saldıran ve “milliyetçi, vatansever” olarak tanımlananlara şu soruyu sormalıyız.

1-Geçenlerde İzmir’e gelen ve Irak’ta bir milyon masum insanı öldüren ABD’nin en acımasız ölüm makinelerinden biri olan USS Bataan adlı uçak gemisinin askerlerine niye taşlarla saldırmadınız?

2-68 gençliğinin ABD askerlerini Dolmabahçe’de denize döktüğü gibi, niye siz de ABD askerlerini İzmir’de denize dökmediniz?

3-Niye ABD askerlerinin İzmir’in eğlence mekanlarında domuz gibi içmesini, İzmirli kadınlara, kızlara sarkıntılık etmesini seyrettiniz? Hani siz milliyetçiydiniz, yurtseverdiniz?

4-Hadi bunlar sizi rahatsız etmedi; peki CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin futbol takımının ABD uçak gemisinin askerleriyle dostluk maçı yapması da mı sizi rahatsız etmedi?

5-Irak’ta, Afganistan’da, Vietnam’da, Japonya’da milyonlarca masum insanı öldüren emperyalist, katil ABD’nin askerleri nasıl dostunuz olabilir ki?

Acaba bu katillerle dostluk maçı düzenleyen İzmir’in CHP’li belediye başkanı bu soruya verebilecek cevap bulabilecek mi?


L.Oflaz'la Sohbet

--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36422] Amerikan Askeri Binasının Sırrı

Posted: 05 Dec 2009 05:04 PM PST

Amerikan Askeri Yardım Heyeti Binasının Sırrı

Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Kara Kuvvetleri Komutanlığı binası ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Türkiye'deki en üst düzeydeki askeri karargahı olan Amerikan Askerî Yardım Heyeti binası hakkında şok bilgilere ulaştık. KKK binası ile Amerikan Askerî Yardım Heyeti binası karşılıklı yapılmış. Binanın büyüklüğü ve mimarisi de tıpa tıp aynı.

İKİZ BİNALAR, AYNI BÜYÜKLÜKTE, MİMARİSİ DE AYNI!

Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın faaliyette bulunduğu bina ile Amerikan Askerî Yardım Heyeti'nin faaliyette bulunduğu bina; Ankara'da Kızılay ilçesi İnönü Caddesi'nde bulunuyor. Karşılıklı yapılan binaların aynı büyüklükte olduğu görülüyor. Binaların mimarisinin de aynı olması dikkat çekiyor… Binalar arasında bağlantı sağlayan koridorların da bulunduğu iddia ediliyor.

KKK binası ile Amerikan Askerî Yardım Heyeti binası

Ankara, Kızılay

Amerikan Askerî Yardım Heyeti'nin, 1947 yılından beri Türkiye'de kurulu olduğu, Türkiye ile birlikte 21 ülkede faaliyet gösterdiği ifade ediliyor. Amerikan Askerî Yardım Heyeti binasının, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Merkez Orduevi, Kara Harp Okulu gibi yerlerin ortasında olması da dikkat çekiyor.

ECEVİT VE TÜRKEŞ DE AÇIKLAMIŞTI!

Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, kendisine Özel Harp Dairesi'nin, Amerikan Askerî Yardım Heyetiyle aynı binada denildiğini açıklarken, Alparslan Türkeş de, Amerikalılarla koordinasyon yaptıklarını, Amerikalıların, İçişleri Bakanlığı'na dışarıdan gelen şifre, telgraflar ile bakanlıktan dışarı çıkan tüm evrakları kontrol etmesi üzerine, "Bunlar buradan çıksınlar, Amerikan Yardım Binası'na gitsinler. Orada çalışsınlar" dediğini aktarıyor.

"ÖZEL HARP DAİRESİ, AMERİKAN ASKERİ YARDIM HEYETİYLE AYNI BİNADA!"

Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, "Karşı Anılar" adlı kitabında, Özel Harp Dairesi'nin Amerikan Askerî Yardım Heyeti'yle aynı binada olduğu şöyle açıklıyor: "1974′te, Başbakanlığım sırasında, zamanın Genelkurmay Başkanı rahmetli Orgeneral Semih Sancar, Başbakanlığın örtülü ödeneğinden, acil bir ihtiyaç için, birkaç milyon lira istedi. O yıllarda milyonlar büyük paraydı ve benden istenilen miktar da, örtülü ödenekteki paranın tümüne yakındı. Üstelik ben, örtülü ödeneği, ancak, zorunlu sosyal yardımlar için kullanıyordum ve mecbur olmamakla beraber, bu kaynaktan yapılan tüm ödemeleri belgelere bağlatıp, Başbakanlık Müsteşarının kasasında saklatıyordum.

Onun için, Genelkurmaydan, bu paranın ne amaçla istendiğini sormak zorunda kaldım. 'Özel Harp Dairesi için istiyoruz' yanıtı geldi. Öyle bir resmî dairenin o zamana kadar adını bile duymamıştım. Devlet bütçesinde de böyle bir daire adına ayrılmış bir ödenek görünmüyordu. 'Şimdiye kadar bu dairenin giderleri nereden karşılanıyor?' diye sordurdum. O zamana kadar, bu dairenin tüm giderlerini, bir gizli ödenekle, Amerika Birleşik Devletlerinin karşıladığı; ancak, artık, ABD'nin, bu parasal katkıyı kestiği, o nedenle, Başbakanlığın örtülü ödeneğinden para istemek zorunda kalındığı bana bildirildi.

O zamana kadar benim, bakan olarak, Parti Başkanı olarak, Başbakan olarak adını bile duymamış olduğum ve herhangi bir resmî belgede izine rastlanmayan bu dairenin, Özel Harp Dairesi'nin nerede bulunduğunu sordum 'Amerikan Askerî Yardım Heyetiyle aynı binada' yanıtını aldım."

ELKATMIŞ: BU KONU MUTLAKA ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI

TBMM'de 23 Haziran 1998′de yapılan oturumda konuşan Mehmet Elkatmış, Özel Harp Dairesi'ni kast ederek, "Eğer bu kuruluş, Türkiye Cumhuriyetinin bir kuruluşuysa, Amerika Birleşik Devletleri Askerî Yardım Heyeti binasında ne arar? (Ecevit'in sözlerini hatırlatıyor) Bu yanıtlar beni hayrete düşürdü ve kaygılandırdı. Ardından, ulusal güvenlikle ilgili olduğu anlaşılan bir devlet dairesinden, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının o zamana kadar haberi olmuyordu ve devlet belgelerinde adı geçmeyen bu devlet dairesi, ABD'den gelen gizli ödenekle ve Amerikan askerî yardım kuruluyla aynı binada çalışıyordu; hayrete düşmem ve kaygılanmam herhalde doğaldı. Onun için, "bu dairenin işlevleri ve kuruluş biçimi hakkında bilgi istedim" diyor; kendisine verilen bilgileri, burada anlatıyor ve "bilgileri aldığımda, daha da hayrete düştüm" diyor. Bu konunun, mutlaka çözüme kavuşturulması lazım. Birçok belgede de, devletin resmî belgelerinde de, illegal bir kuruluş olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde birçok iç olaylarda kullanıldığı yazıyor" demişti.

"İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN ÇIKSINLAR, AMERİKAN YARDIM BİNASINA GİTSİNLER!"

27 Mayıs 1960 darbesinde Millî Birlik Komitesi üyesi Kurmay Albay Alparslan Türkeş, Başbakanlık müsteşarlığı görevine getirilmişti. Alparslan Türkeş, o günler Amerikan Yardım Binası hakkında şunları söylüyor:

"27 Mayıs'tan sonra, bakanlıkları dolaşmaya başladım, İçişleri Bakanlığı'na gittiğimde, orada, aynı bir odada, bir ayrı büroda Amerikalıları gördüm. Bizim yetkililere 'Nedir bu ?' diye sorduğumda şu cevabı aldım:

- Biz komünizmle mücadele için Amerika ile işbirliği yapıyoruz. Buradaki Amerikalılar da, onlarla bizim aramızdaki işbirliğinin koordinasyonunu yapıyorlar. Ama işi biraz daha inceleyince gördüm ki, İçişleri Bakanlığı'na dışarıdan gelen şifre, telgraflar ile bakanlıktan dışan çıkan tüm evraklar oradan geçiyor. Yani onlar, bunları görüyorlar, kontrol ediyorlar.

Bunu öğrenince dedim ki:

- Bunlar buradan çıksınlar, Amerikan Yardım Binası'na gitsinler. Orada çalışsınlar.

Ben bu talimatı verdikten sonra CIA'nın Ankara'daki başkanı olan Amerikalı zat (Arthur V. Miller) bana geldi. Çankaya'da oturuyordu. Hatta bir iki defa birlikte yemek yemiştik."

(Kenan Kıran, Vakit, 11-2009)



--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36438] YA DEVLET BAŞA- YA KUZGUN LEŞE...

Posted: 05 Dec 2009 05:04 PM PST

YA DEVLET BAŞA- YA KUZGUN LEŞE… Apo’nun saldırgan-salyalı kuduz itlerini durdurmada tek çare kaldı..Vur emri

Trafikte durmayan vatandaşa vur emri varda, ortalığı yakıp-yıkan PKK yandaşlarına neden yok? Bu it’lerin özelliği ne?

Göktürk Tunçtürk

www.haber2000.com

Soysuzların eşkıya çetesi PKK’nın kahpe kurşunları ile şehit ettikleri askerimiz-polisimiz ve vatandaşlarımız toprağın altında yatarken, o vampir-İmralı canisi Apo denen köpek, koskoca ada’da kaldığı odayı beğenmiyor.

‘Havalandırmam yok, nefes alamıyorum’ diyor.

Hukuken yargılanması bitmiş ve normal cezaevinde yatması gereken bu müebbetlik cani, orada bir bölücü başı-terörist başı gibi değil de bir siyasi lider gibi tutulup-beslenirse olacağı bu.

İşaret veriyor.
Dışarıda ki uyuşturulmuş salyalı kuduz köpekleri devletin polis karakoluna saldırıp yakıyor. Kamuya ait yerleri kırıp-yakıyorlar..Polise taş-benzin dolu şişeler atıyorlar.

Yani açıkça söylemek gerekirse PKK’nın bazı güçleri olduğu bölgelerde ayaklanma-devlete karşı savaş provası yapıyorlar.

Devlet güçleri ne yapıyor?
Sanki normal bir eylemmiş gibi pasif taktikler uyguluyor. Su sıkıyor, gaz bombası atıyor.

Apo’nun kuduz itleri ara sokaklara dağılıyor ama bir saat sonra veya ertesi günü yine polise saldırma cüreti buluyorlar.

Dikkat edin, Devletin güvenlik gücü polise saldırıyorlar, polis arabalarını yakıyorlar.
Savunmasız vatandaşlarımız, polise bile saldırabilen bu eşkıyalara karşı ne yapsın?

Tıpkı 12 Eylül 1980 öncesi gibi.
Devletin boşalan otoritesini sokak eşkıyaları dolduruyor.

Gelinen nokta çok vahim.
Bu gerçeği saklamanın hiçbir faydası yok, aksine zararı var.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin insancıl tutumunu istismar edip, ortalığı yakıp-yıkanları artık zaman ilerlemeden engellemek-durdurmak lazım.

Doğu ve Güneydoğuda ki esnaf artık işyerini açamaz oldu.

Devlet; bu gibi ortamlar da güvenlik güçlerine, terör yandaşlarını caydırıcı etkenler kullanmada yetkiler vermelidir.

Örneğin; bölücü başı Apo’nun saldırgan kuduz it’lerine megafonlu ikazlardan sonra dağılmadıkları-durmadıkları ve saldırıya devam ettikleri halde güvenlik güçlerine ‘Belden aşağı vur emri’ verilmesi lazım.

İşte o zaman sıkıysa salyalı köpekler sokağa çıkıp orayı-burayı yakıp yıksınlar.
Yok, eğer, “ben devleti değil de Apo’yu dinlerim” derlerse o zaman da sonuca katlanırlar.

Güvenlik güçlerinin basit bir trafik ikazında durmayan vatandaşa ateş edip vurma yetkisi varda açıkça devlete ve millete meydan okuyup, milli varlığa kast edenlere neden vur emri yok. Bu it’lerin özelliği ne?


www.haber2000.com

--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36426] Anıtkabir'de karar alıp, Danıştay'ı kapatacağız..

Posted: 05 Dec 2009 05:02 PM PST

Anıtkabir’de karar alıp, Danıştay’ı kapatacağız..Ey Danıştay! Tanrı mı kesildiniz bu ülkenin başına
 DANIŞTAY’I TAMAMEN KAPATACAĞIZ..

Ey Danıştay! Tanrı mı kesildiniz bu ülkenin başına

Milli Demokrat Halkın Partisi (MDHP)Genel Başkanı Av. Yusuf Erikel, Türkiye’de bazı kesimler tarafından cüzamlı muamelesi gören İmam hatiplilerin Danıştay tarafından, eğitim ve unvanda yükselmelerinin de bir kez daha engellendiğine dikkat çekerek, “İktidara geldiklerinde milleti incitecek kararlar alan Danıştay’ı kapatacaklarını ve bu kurumun görevini Yargıtay bünyesinde koordine edeceklerini” bildirdi.

Göktürk Tunçtürk

www.haber2000.com



--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36444] Ankete hayir NO tiklayin.

Posted: 05 Dec 2009 03:00 PM PST





 



Ankete hayir NO tiklayin.


Betreff: FW: Makedonya anket
Datum: Fri, 4 Dec 2009 18:37:28 +0000
Von: ahmet karamercan
An: Serdar Baydemir

Merhabalar,
Aşağıdaki e-mail, Makedonya Cumhuriyeti Konya Fahri Konsolosu Sayın Ahmet Ziya Gündüz Bey tarafından gönderilmiş olup büyük önem arzetmektedir. İlgileneceğinizi ve mail grubunuzdakilere de gönderip Avrupalıların Haçlı zihniyetini yansıtan bu anketi lehimize çevirmemizi ümid ediyorum. Ankette Makedonya'nın Hellenic mi yani eski yunan soyu olup olmadığı soruluyor ve cevaplamamız gerektiği şekil (NO) aşağıda da ayrıca belirtilmiştir..
Sizden aşağıdaki linki olabildiğince çok kişiye göndermenizi rica ederim.
Alıcılara selam ve saygılarımla.

Ahmet Ziya GÜNDÜZ
Makedonya Cumhuriyeti Konya Fahri Konsolosu
Yapıcı İş Merkezi B Blok No: 204
Selçuklu - Konya - TURKEY
Tel: ++90 332 322 21 81
Faks: ++90 332 320 42 92
e-mail: honconsul@makedonyakonya.com

"Macedonia Hellenic?" sorusuna "NO" yanıtını vermelerini rica etmeni önemle istirham ediyorum. Zira dost ve kardeş Makedon toplumu Türk halkının desteğine ihtiyaç duymaktadır. Malesef şu an itibariyle 465.426 kişi YES cevabını, 172.508 kişi de NO cevabını verdiği için oran olarak %72 YES, % 28 NO şeklinde bir tablo ortaya çıkmıştır. Bu durum Yunanistan'ın tezine hizmet etmektedir...

http://www.topix.com/forum/world/macedonia/TAAAAFN23PMGMJ147

Teşekkürler





Windows Live: Arkadaşlarınız size e-posta gönderdiklerinde Flickr, Twitter ve Digg güncellemelerinizi öğrenirler.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36451] TÜRK'LÜĞÜ BİTİRECEĞİZ !

Posted: 05 Dec 2009 11:56 AM PST

Bu zihniyet bizi "piç" millet yapar. (Piç.Anası, Babası, Atası Belli olmayan) Türk milleti, ayağa KALK, yoksa...  Saygılarımla  Nihat Eski

TÜRKLÜĞÜ BİTİRECEĞİZ

AKPli Bahçekapılı, yeni hedeflerini böyle açıkladı

Kategori  Kategori : Okunacaklar
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 7
Tarih  Tarih : 02 Aralık 2009, 11:26

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İKTİDARIN PKK açılımıyla atbaşı götürdüğü ‘Türklüğü   yok etme planı’nı, AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı deşifre etti: Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Yoksa demokratikleşmeyi yapamayız. Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek.  Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek ve üst kimlik olarak “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım” diyecek. İşte bu, sorunu çözer.

ABD’nin araştırma diye yayımladığı raporla Türklüğe karşı girişilen alt yapı hazırlığı ortaya çıkmış, gazeteniz YENİÇAĞ gelinmek istenen noktayı 27 Ağustos’ta bu başlıkla duyurmuştu.

ABD’nin raporu açılım oldu!
ABD’de yayımlanan her rapor “açılım” olarak Türkiye’ye dönmeye devam ediyor. Atlantik Düşünce Konseyi’nin hazırladığı Kürt raporlarından sonra, ABD’deki Starford Üniversitesi’nin geçen ağustos ayında yayımladığı araştırmada açılım olarak dönüyor. Üniversitenin “Türkiye’de Türkler değil, genlerinde Arap, Slav, Yunan, Yahudi ve Berberilere ait karışık kodlar taşıyan insanlar yaşıyor” iddiasının ardından, iktidar “Türklüğü” Anayasa’dan çıkarma planları olduğunu itiraf etti.  Taraf gezetesinden Neşe Düzel’e konuşan AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, PKK açılımının anayasa değişikliğiyle sonuçlanacağını ifade etti.

‘Vatandaşlık tanımı değişecek’
Bahçekapılı, “Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek. Herkes kendi etnik kökenini ifade edebilecek ve üst kimlik olarak ”Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım “ diyecek.” Bahçekapılı, bu açıklamalarının ardından Neşe Düzel’in sorusuna “Yani Vatandaşlıktaki ” Türklük “ tanımı kalkacak öyle mi?” sorusuna“ ”Tabii. Yoksa demokratikleşmeyi yapamazsınız “ diye karşılık verdi. Bahçekapılı’nın deşifre ettiği ” Türklüğü bitirme planına “ muhalefetten sert tepki geldi. MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu demokratikleşmek için Türklük tanımının ortadan kaldırılmasına yönelik AKP hükümetinin Anayasa değişikliği yapmasını abestle iştigal olarak yorumladı. Serdaroğlu, ” Fazla söze gerek yok. Daha ağır bir ifade varsa onu kullanayım “ dedi.
Haber: Önsel ÜNAL

Üniversitenin “Türkiye’de Türk yoktur” şeklinde özetlenebilecek raporunu manşetten duyurmuştuk.
Arıtman: Türk milleti buna izin vermez

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman da AKP iktidarının 7 yıldan bu yana Türk kimliğine yönelik bir saldırı başlattığını belirterek, Türk’ün vatanında Türküm demeyi yasakladıklarını söyledi. Arıtman şöyle devam etti:
”Amaçları zaten Türk kimliğini, Türk milletini yok etmektir. Başbakan iktidara geldiği günden bu yana bu ülkede 36 etnik kimlik saymaktadır. Amaçları, ulus-devleti yok etmektir. Böylece ülkenin parçalanmasını sağlamaktır. Ama Türk milleti buna izin vermeyecektir. Bunlar geldikleri gibi gidecekler."

YENİÇAĞ GAZETESİ

--
  .




- Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının Yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK          

NE  SAĞ, NE SOL,                
KEMALİZM  EN  GERÇEKÇİ  YOL,
NE  MUTLU  TÜRK'ÜM  DİYENE

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36443] GENÇPOLİTİKA HABER BAŞLIKLARI

Posted: 05 Dec 2009 08:58 AM PST

CHP Kocasinan'dan Toplantı Duyurusu

Ak Gençlik 6. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

Genç Siviller Beşiktaş Adliyesi'nde

ODTÜ ADT 21. Yıl Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri

CHP istanbul'dan Basın Açıklaması

Çanakkale Ülkü Ocakları Önkuzu'yu Andı

Bursalı Gençlerden Sağlık Atağı

Meslek Lisesi Memleket Meselesi


Haberlerin devamını ve gençlik dünyasından her türlü haberi, tarafsız haber anlayışıyla her gün güncellenen sitemizde bulabilirsiniz.
Bizi takip etmeye devam edin.


Windows 7: Gündelik işlerinizi basitleştirin. Size en uygun bilgisayarı bulun.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36449] Oray'ın Alevi Maskesi Düştü!

Posted: 05 Dec 2009 08:28 AM PST

Oray'ın Alevi Maskesi Düştü!
Oray Eğin'in maskesi param parça! 'Düşmanları'na vurmak için Alevilere sahip çıkan Eğin, söz konusu CHP olunca gerçek yüzünü gösterdi, Alevi lidere yüklendi.

Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel’in ‘yüksek yargıda bazı kararların mezhepsel kaygılarla alındığını’ belirten sözlerine köşe yazısında yer verdiği için Sabah yazarı Emre Aköz'e 'faşist' diyen ve Alevileri isyana çağıran Oray Eğin'in maskesi düştü.

Söz konusu CHP olunca Oray Eğin Dersim'le ilgili sert tepki göstermek yerine, Alevi lideri 'hain' ilan etti. CHP oyları için feryadı basan Eğin, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız'a ağır yüklendi.

Oray Eğin/Akşam

Alevileri bölme operasyonu başladı

CHP'li Onur Öymen'in hem partisi hem de Türk Alevileri için talihsiz açıklamalarının ardından kopan fırtınadan sonra bir siyasi rant beklentisi çıkması çok garip değil mi? Meğer her şey partileşme adınaymış.
Bakın, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız son seçimlerden hemen önce Alevilerin hiçbir siyasi parti tarafından yeteri kadar temsil edilmediğinden yakınmış ve partileşme çalışmalarına başlayacaklarını duyurmuştu. Şimdi harekete geçildi.
Bu partinin niyeti, tam da Onur Öymen'e yönelik tepkilerle birleşince daha net ortaya çıktı: Alevilerin bugüne kadar CHP'ye verdiği desteği bölmek. Nitekim bir yabancı gazeteye konuşan Cengiz Çandar da bu durumdan çok hoşnut. Çandar, bugüne kadar CHP'nin oyunun iki temeli olduğunu, bunlardan birinin Alevi kitlesi birinin de geleneksel tabanı olduğunu savunuyor. 'Bu bölünme çok iyi oldu, CHP'nin maskesi düşsün' diye coşku içinde.
Yeni partinin temellerini atan Ali Balkız'ın ise beraber hareket ettiği isimler bir hayli ilginç. Ahmet İnsel, Mithat Sancar, Fuat Keyman, Erol Katırcıoğlu gibi akademisyenler... 10 Aralık hareketinden Burhan Şenatalar, İbrahim Kabaoğlu ve Süleyman Çelebi... Ayrıca da bağımsız milletvekili Ufuk Uras...
Güya bunlar yeni bir 'sol' parti kuracaklar. Ancak bu kadronun solcu olmadığı da ortada. Aslında bir liberal parti kurmaya çalışıyorlar. Ve Alevileri de geleneksel olarak yer aldıkları sol saflardan koparıp, alet etmeye çalışıyorlar.
Hatırlayalım, Onur Öymen'e yönelik tepkilerde en çok yandaş basının sesi gür çıkıyordu... Bu partiye de ilk destek yandaş gazetecilerden Derya Sazak tarafından verildi...
CHP'nin çökertilmesi için Mustafa Sarıgül'ün hareketine liberaller tarafından verilen abartılı desteği de unutmayalım.
'Yeni sol parti' adı altındaki bu liberal hareket de CHP'yi çökertmenin bir başka adımı. Bu hareketin içindeki adamların neyi savundukları, gizli gündemlerinin neler olduğu zaten biliniyor.
Ancak bu 'yeni sol parti' tartışmalarında üzerinde durulması gereken en önemli isim kuşkusuz Ali Balkız...
İlginç bir isim... Geçmişte Ankara'da bar işletirdi... Pir Sultan Abdal Derneği'ni kurdu, solculuk propagandası yaptı. Türk tarihinin en büyük kara lekelerinden Madımak olayında festival için entelektüelleri, solcuları, yazarları, şairleri Sivas'a götüren, organizasyonu yapan kişi o. O yıllarda sosyalizm propagandası yapıyordu.
Ancak savunduğu tek hak daha fazla cemevi kurulması... Alevilerin başka dertleriyle ilgili pek sözü çıkmıyor. Türkiye'deki Alevi meselesini sadece cemevine indirgeyip, asıl sorunu saptırıyor.
Elbette cemevleri kurulsun... Ancak Alevi vatandaşlarımızın tek sorunu cemevleri midir? Din dersleri, Aleviliğin öğretilmesi, Diyanet'in bağımsızlaştırılması daha öncelikli değil midir?
Ali Balkız için değil. Bir cemevi söylemi tutturmuş gibi... Maalesef bu söylem Alevi meselesini de küçültüyor.
Bir amaca hizmet etmek için Aleviler kullanılıyor... Sanıyorum Ali Balkız milletvekili olmak istiyor. Liberallerle de bu yüzden hareket ediyor.
Ne ilginç ki Ergenekon sürecinde de yandaş medya söylemini tutturmuştu: Akıl hastası olduğu belgeli İbrahim Şahin'den çıkan ve doğruluğu tartışmalı bir belgeye dayanarak öldürüleceğini düşünmüş, Savcı Zekeriya Öz'le görüşmüştü.
Bu fikir birliğinin altında yatan niyet ise çok açık: Alevileri kendi içlerinde bölüp soldan kopartmak, CHP'yi çökertmek, AKP'ye hizmet etmek...
Kısacası yine bir oyun oynanıyor, yine psikolojik bir hareket düzenleniyor... Ve Ali Balkız, Alevileri bu tertibe alet ediyor.
Öte yandan, dünkü gazetelerde yer alan tepkiler Alevilerin bu oyuna gelmeyeceklerini de düşündürüyor.
Ali Balkız'ın açıklamasına karşı Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Tekin Özdil 'Siyaset yapmak istiyorsa istifa etsin' diye yanıt verdi Balkız'a. Başka dernekler de benzer tepkiler verdi.
Açıkçası, her şeyden önce Ali Balkız Madımak'ın hesabını versin... Liberallerle iç içeliğini 'sol' adına nasıl yutturmaya çalıştığını açıklasın... Partileşme çabalarının altında yatan gerçek niyetini bilelim...


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36420] ETÖ Sıkışınca PKK Kuduruyor

Posted: 05 Dec 2009 08:26 AM PST

ETÖ Sıkışınca PKK Kuduruyor
Ergenekoncuların aleyhine önemli gelişme ve sıkışmaların olduğu her dönemde PKK şehirlerde terör estiriyor. Bu derin ilişki dikkatlerden kaçmıyor...

PKK; ETÖ'ye yönelik yapılan operasyonların ardından, sadece İstanbul ilinde 137 araç yaktı, BİM market şubesine molotof atıldı, Ergenekon iddianamesinin kabul edildiği gün, Güngören ilçesinde meydana gelen patlamada 17 masum insan hayatını kaybetti. PKK, şimdi de, kuvvet komutanlarının Ergenekon savcılarına ifadeye çağrılmasının ardından harekete geçti, Mersin'de polis aracına saldırıldı.

PKK; kuruluşu, lideri Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak ülkemize getirilmesi, Nevruz Bayramı, Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması gibi kendisi için önemli günlerde şiddet eylemleri yapmazken, Ergenekon Terör Örgütüne yönelik olarak yapılan operasyonlarda kendini gösteriyor.

Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan operasyonların ardından, PKK sadece İstanbul ilinde 137 araç yaktı, 1 BİM market şubesine molotof atıldı, 25 Temmuz 2008 tarihinde Ergenekon Terör Örgütü iddianamesi kabul edildiği gün de, Güngören ilçesinde meydana gelen patlamada 17 vatandaşımız hayatını kaybetti, çok sayıda da yaralanma oldu.

KUVVET KOMUTANLARI İFADEYE ÇAĞRILDI, PKK HAREKETE GEÇTİ
PKK, 1 Aralık 2009 tarihinde; dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in, darbe planlarıyla ilgili 'şüpheli' sıfatıyla Ergenekon savcılarına ifade vereceğinin basına yansımasından sonra eylemlerini artırdı. 1 Aralık 2009'da, Mersin'de Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait minibüs, seyir halindeyken bir grubun molotofkokteylli saldırısına uğradı. Olayda 2 Çevik Kuvvet polisi yaralandı. PKK, şimdi de Abdullah Öcalan'ın koğuşunun küçültüldüğü yalanıyla eylemlere başladı.

ERGENEKON'A OPERASYONLAR YAPILIYOR, PKK EYLEMLERİ ARTIYOR
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nin verilerine göre hazırladığı raporda şok ayrıntılar dikkat çekiyor. Savcıların tespitine göre, Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan operasyonlar ile PKK/Kongra-Gel terör örgütü tarafından gerçekleştirilen sokak eylemleri arasında bir paralellik bulunuyor.

EYLEMDEN VAZGEÇTİLER AMA!
Raporda; PKK/KONGRA-GEL terör örgütü açısından önemli olduğu belirtilen ve her yıl dönümlerinde eylemlerle kutlanan veya protesto edilen günlerin olduğu hatırlatıldı.

Raporda; 15 Şubat 1999'da, Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak ülkemize getirilmesi, 21 Mart'ta Nevruz Bayramı, 4 Nisan'da Abdullah Öcalan'ın doğum günü, 15 Ağustos 1984'de PKK'nın ilk eylemi Şemdinli-Eruh Baskını, 9 Ekim 1998'de Türkiye'nin çabalarıyla Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması ve 27 Kasım 1978'de PKK terör örgütünün kuruluşunun örgüt için önemli günler olduğu bildirdi.

Raporda; PKK/KONGRA-GEL terör örgütü paralelinde yayın yapan organların takip edilmesi neticesinde örgüt açısından önemli bir gün olmadığı ve örgütün üst düzey yapılanması tarafından örgütün müzahir kitlesine eylem yapılması yönünde herhangi bir talimat olmadığı halde Ergenekon Terör Örgütüne yönelik yapılan operasyonel çalışmaların başladığı tarihlerde, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensupları ve örgüte müzahir kitle tarafından İstanbul ilinde oto kundaklama ve korsan gösteri eylemleri gerçekleştirildiği bildirildi


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36431] Bize Gerçekleri Anlat Paşa!

Posted: 05 Dec 2009 08:25 AM PST

Bize Gerçekleri Anlat Paşa!
'Askeriyenin Milliyet'teki şubesi'ne koşarak manşetten efelenmeyi bırak da saldırıdan ağır yaralı kurtulan 34. erin bu sorusunu cevapla...

Kurtuluş Tayiz/Taraf

Bize gerçekleri anlat paşa

1993’te Bingöl’de silahsız ve korumasız olarak nakledilen 33 erin şehit düşmesine ilişkin sorular Necati Özgen’in cevabını bekliyor

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 1993’te Bingöl’de şehit edilen 33 erle ilgili olayın karanlıkta kaldığını belirtip Ergenekon şüphesini dile getirince dönemin Jandarma Asayiş Bölge Komutanı emekli Orgeneral Necati Özgen’den tepki gelmişti. Fikret Bila’ya konuşan Necati Özgen, salı günkü Milliyet’in manşetinden “33 eri bana sorsunlar” sözleriyle Hüseyin Çelik’e çıkıştı.

33 erin şehit edildiği olayla ilgili yanıtlanmayan onlarca sorudan sanırım en anlamlısını, bu olayda vücuduna yedi kurşun isabet eden ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Gazi Erdal Özdemir 16 yıl önce sormuştu. Hem de bizzat Necati Özgen’e, şu sözlerle: “Değerli komutanım, 33 askerimizin şehit edildiği dönemde siz de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı’ydınız. Askerlerimizin niçin silahsız, korumasız olarak dağıtımları yapıldı?”
Taraf, Gazi Erdal Özdemir’in bu sorusunu geçen yıl (30 Kasım 2008’de), “34. er soruyor” manşetiyle gündeme getirmişti. Erdal Özdemir ile Denizli’de kaldığı köyde görüşmüştüm. Tekerli sandalyede yaşıyordu ama hayat doluydu. Üç yaşındaki oğlu Vatan’ı yanından ayırmıyordu. Akülü arabasıyla gezdiği köyün neşe kaynağıydı. Sohbet o güne, 33 erin şehit edildiği güne gelip takıldığında “Biz neyin kurbanı olduk, çözemedim” diye iç geçiriyordu. Böyle bir soruyu yöneltmenin bir gazi için bile ne kadar cesaret gerektirdiğini o an fark etmiştim. Çünkü tehdit telefonları aldığını söylemişti.

Necati Özgen’in “33 eri bana sorun” haberini okuyunca, bu sözlerin (ancak bizim komutanlara yaraşır bir üslupla) efelenmekten öte bir anlam taşımadığını biliyordum. Ortada cevap bekleyen o kadar çok soru vardı ki...

Bu sorulardan tek bir tanesi bile sorulmayınca, Necati Özgen de ‘manşetten’, ‘paşa paşa’ konuşmuş, sonunu ise “ihmali olanlar yargılandı” diyerek bağlamıştı. 33 er olayında sekiz asker hakkında soruşturma başlatılmış, bir ila bir buçuk yıl arasında hapis cezalarına çarptırılan sanıklara verilen ceza, Askerî Yargıtay’ca bozulmuş, sanıklar hapis yatmaktan kurtulmuştu. Geriye soruşturma sürecinde ortaya çıkan ve hâlâ yanıtlanmayan çok vahim sorular kaldı.

Soruların başında Gazi Erdal Özdemir’in hâlâ cevabını beklediği o soru geliyordu: “Bizi neden silahsız ve korumasız gönderdiniz komutanım?” Sorular bununla da bitmiyordu elbet. Elazığ 8. Kolordu Askerî Mahkemesi Savcısı Binbaşı İnayet Taş’ın hazırladığı iddianamede vahim iddialar bulunuyordu. Savcı Taş 33 erin şehit edildiği PKK eylemi için “Böyle bir olayın yaşanacağını herkes biliyor” tesbitini yapmıştı. Savcı Taş’ın iddianamede yer verdiği kritik tesbitler, 30 Kasım 2008’deki Taraf’ta şöyle gündeme gelmişti: “Böyle bir olayın yaşanacağını herkes biliyor. Olayın meydana geldiği karayolunun güvenliğinin sağlanmasından sorumlu bulunan Bingöl İl Merkez Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Nevzat Yıldız’ın da tesbit edilen beyanlarında, Kuruca-Bingöl karayolunda kendileri tarafından alınan tedbirlerin yeterli olmadığını bildiği, hatta 150 kişilik bir terörist grubunun iki minibüsteki erlerin indirildiği Diztepe mevkiinin çok yakınında bulunan Gökçekanat ve Çevrimpınar köyüne geldiklerini bildiği, bu durumu 21 Mayıs 1993 tarih ve İSTH: 350-54-93/3396 sayılı yazı ve ekindeki haber bildirme formuyla şöyle bildirmiştir: ‘20 Mayıs 1993 günü saat 21 sıralarında 60 kişilik bir PKK grubunun Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanlığı’na bağlı Kırkağıl köyüne geldiklerini, burada kısa bir propaganda yaptıktan sonra Gökçekanat köyü Manço deresi mevkii istikametine gittiklerini, duyumun kaynağının güvenilir ve haberin doğru olduğu anlaşılmıştır.”
İddianamede, olaydan bir gün önceki istihbarat bilgisine dikkat çekilmişti: “130 kişilik PKK’lı bir grubun yolun kesildiği yere 1-7 kilometre mesafede oldukları ve yol kesmeyi planladıkları bilgisine rağmen Malatya İl Jandarma Komutanlığı’ndan 24 Mayıs 1993 günü, 16 araçla 582 jandarma erinin Bingöl’e konvoy meydana getirilmeden, eskort olmaksızın ve
her aracın içerisine silahlı askerler bindirilmeksizin sevkiyatın yapıldığı görülmüştür.”

“33 eri bana sorun” diyen Necati Özgen’in, bu konuda sorulan soruları havada bıraktığını 16 yıl önceki başka bir olaydan daha biliyoruz. Radikal gazetesinden Murat Yetkin, 1 şubat tarihli “33 er olayının Ergenekon’la ilgisi” başlıklı yazısında bir subayın sunduğu brifingde yaşananları şöyle aktarmıştı: “Asker taşıyan otobüs Bingöl’den Elazığ’a doğru yola çıkmıştı. Zırhlı muharebe araçları ona eşlik ediyordu. İl sınırına gelince, Elazığ’a bağlı zırhlı araçlar korumayı alacaktı. Birleşme noktasına bir süre kala bir ilden gelen zırhlı araç dönüyor, diğer ilden gelen aracın otobüsü teslim alması da belli bir süre alıyordu. Tam il sınırında otobüs kısa bir süre korumasız kalıyordu. İşte saldırı tam il sınırında, otobüsün korumasız kaldığı o kısa sürede yapılmıştı. Ortada akla sığmayan, ikna edici olmayan bir şeyler vardı. Arka sıralardaydım. ‘Orada boşluk olduğunu nasıl biliyorlardı’ diye bir soru sordum. Sunumu yapan subay duymazlıktan geldi, ‘Arz ederim komutanım’ diye brifingin sona erdiğini duyurdu. Soruma yanıt alamamıştım. Yanında durduğum radyatörün borusuna tutunup üzerine çıktım. ‘Affedersiniz, soruma yanıt alamadım’ diye yüksek sesle kendimi gösterdim. Subay ‘Soru yok’ dedi. Erdal İnönü rahatsız oldu, Orgeneral Güreş’e döndü, ‘Soru sorulmayacak mı’ diye sordu. Güreş arkaya döndü ‘Kim soruyu soran?’ dedi. El kaldırdım, ‘Orada boşluk olduğunu nasıl biliyorlardı? İstihbarat hatası mı, güvenlik hatası mı var’ diye sorumu yineledim. Güreş, subaya döndü, ‘Cevap ver bakalım’ dedi.

İkna edici bir cevap yoktu. Güreş sinirlendi. Kalktı, Korgeneral Özgen’in kolunu tuttu, ikisi birlikte koridorun sonundaki bir odaya kapandılar.”


http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=259260


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36417] Yandaş Medya: Menderes Gibi Olursun Tehditi!

Posted: 05 Dec 2009 08:24 AM PST

Menderes Gibi Olursun Tehditi!
Posta, Menderes'in güvenliğinden sorumlu Kazım Çakır'ın yazdığı günlükleri bu gün yayınlamaya başladı. Yazı dizisi Erdoğan'a direk mesaj olarak yorumlandı...

Posta gazetesi;"Yürekler sızlatacak yazı dizisi'ne başladı.

Yazı dizisi çaresiz Adnan Menderes resimleri eşliğinde, '77 yaşındaki Celal Bayar intihara kalkıştı', 'Adnan Menderes titriyordu' gibi gözdağı cümleleriyle bu zamandaki muhataplarına seslendi.

Yazı dizisinin 3 muhatabı var

Birinci muhatap Başbakan Erdoğan: Ada kumandanı bir yarbayın ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'na nasıl tepeden emirlerle rencide edebildiği vurgulanıyor.

İkinci muhatap ise asker: Siz busunuz ne duruyorsunuz, sizin bir kükremeniz Başbakan titretir. Kuvvet komutanları ne hale düşürülüyor sizin kılınız kıpırdamıyor.

Üçüncü muhtap Halk: En sevdiğiniz liderlerin bu haline bile kılını kıpırdatamadınız, kaderinize razı olun bu ülkenin kaderi askerin elinde, demokrasi vs... boş laflar.

NOT: Posta anlaşılan Türkiye'nin hala 50 sene öncesinde durduğunu sanıyor. Ya da nerede o 'darbe üstü ülkenin kaynaklarına konma' günlerini özlüyor. Ne olur ne olmaz beklentisiyle son kozlarını oynuyor....

 

 

AY/Aktifhaber


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36458] İKİ ŞEY İKİ ŞEYİ DEĞİŞTİRİR

Posted: 05 Dec 2009 08:06 AM PST



Windows Live Hotmail: Arkadaşlarınız Facebook'taki güncellemelerinizi doğrudan Hotmail®'den görür.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:36423] BASIN ACIKLAMASI

Posted: 05 Dec 2009 06:15 AM PST

DOĞRU YOL PARTİSİ
GENEL MERKEZİ
 
     Doğru Yol Partisi İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI’na, Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası (TİMSE) Genel Başkanı Sn.Nazım Aygün atanmıştır. 
         İstanbul Florya’daki Deniz Köşkünde yapılan yemekli toplantıya DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, Çeçenistan (E) Devlet Bakanı Prof Berkan Yaşar, Genel Sekreter Muzaffer Tan, Genel Başkan Yardımcıları (E) Milletvekili Ömer Bilgin, (E) KorGn.Erol Tutal, (E) Hakim Selami Bereket, (E) Mobil Genel Müdürü Mustafa Kökçü, Hasan Işık, Muharrem Seylan, (Atılım Vakfı Kurucusu) Ülker Zaim ve il teşkilatını oluşturacak üyeler katıldı.
         Görüşmeler sonunda TİMSE Genel Başkanı Nazım Aygün, DYP İstanbul İl Başkanlığı’na atanmıştır.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.