[anadoluhaber] HERKES HALKTIR, HALKIN İÇİNDEN GELMİŞTİR

KAZIM ÖZTÜRK

EĞİTİMCİ/ŞAİR/YAZAR

www.kazimozturk.com

www.hicrandergisi.com

www.yenikonya.com.tr

HERKES HALKTIR, HALKIN İÇİNDEN
GELMİŞTİR

Halkın içinden, halkın istekleri doğrultusunda, halka hizmet için
seçilir siyasiler. Sadece seçimden seçime, yalnızca oy zamanı halkı
hatırlamazlar. Seçimle gelinen makamlar, atama yoluyla ulaşılan
mevkilerin hepsi böyledir. Mesele sadece makam ve mevki meselesi ile
bitmiyor. Ticaret yapan, sanayi ile ilgilenen, fabrikalar kuran,
ülkenin ekonomisini elinde tutan herkes aynı pozisyondadır. Durum
böyle olunca; her insan, her görevli ve her makam sahibi işini,
bulunduğu görevin sorumluluğunu idrak eder ve sonuçta halka daha iyi
hizmet etme yolları arar. Zaten; hiç kimse; "ben halk değilim, halkın
içinden gelmedim, halkı tanımıyorum, halkın isteklerine kulak
tıkıyorum, halkı kendimden aşağı görüyorum, onun görüşleri benim ve
bizim için değersizdir" deme hakkına sahip değildir. İstese de,
uğraşsa da bunu yapamaz.

Varsayalım ki dedi, böyle yanlış ve olmayacak bir ifade kullandı! Veya
halka rağmen, halkı hiçe sayar mahiyette sözler söyledi! O sözün
sahibi, söylediklerinden dolayı nasıl bir sonuçla karşılaşacak? Önüne
gelen; ağzına geldiği gibi konuşacak mı? Hiç, konuşmaların,
konuşulanların bedeli olmayacak mı? Eğer öyleyse buna bir sistem, bir
düzen, bir intizam getirilmeli değil mi? Yani ağzın şirazesi
bulunmayacak mı? Gerektiğinde ağzımızı kapatamayacak mıyız?

Her olay, her hadise, olan bütün sansasyonel durumlar insan elinden
çıkar. İnsan isterse; her şeyi daha mükemmel, daha istikrarlı, daha
düzgün yapabilir. Bu yüzden; "kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye
atmayınız" hatırlatma ve uyarıları vardır. Hatta atalar sözü olmuş,
vecize haline gelmiştir; "kendi düşen ağlamaz", "kim ne yapar kendine
yapar", "herkes kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer", "etme bulma
dünyası"...gibi sözler bizi daha dinamik, daha dikkatli kılmaktadır,
kılmalıdır.

Davranışlar, yapılan işler bir niyetin, beynimizde geliştirdiğimiz bir
düşüncenin sonucudur. Bunun için; "ameller niyete göredir" kutlu sözü
söylenmiştir.

Neyimizi paylaşamıyoruz? Alıp veremediğimiz ne? Üç günlük dünyada-
bazılarına göre iki günlük- birbirimizi kırmanın, birbirimize düşman
olmanın, insanlar arasına kalın duvarlar örmenin anlamı var mı?
Koskoca adamlar, devletin en üst makamına gelmiş, halkın vergileriyle
maaş almış, Allah'ın verdiği bunca nimetlerle hayatını idame ettirmiş
kimseler çıkıp; " halkı tepeleyeceksin, hem de acımasızca"
diyebiliyor! Huzur ve esenlik içinde yaşamak için bulunduğumuz bu
cennet vatanı halka dar getirmeye çalışan tipler mevcut ne yazık ki!
Ne zamana kadar bunları yapacaksınız? Ölümün ne zaman, nasıl, hangi
ahvalde geleceğinden haberiniz yok mu? Eğer yoksa, her gün ölenlere
bir bakın. Bunlar da; bir yerlerde görevli, birer makam sahibi, bu
halkın içinden çıkmış, bu halka hizmet etmiş veya halka tepeden bakmış
nice insanlar değil miydi?

Nereye gitti Âd kavmi? Semud halkı? Nerede şimdi Firavun? Karun? Hani
nerede Nemrut? Ne oldu Kâbe'yi yıkmaya giden Ebrehe ve ordularına?
Hz. Muhammed (SAV)'e dünyayı dar eden, doğup büyüdüğü şehri terk
ettiren Ebu Cehiller hani ne oldu? "ebu cehiller ölmedi" deniyor.
Doğrudur. Ama ebu cehillerin oltasına takılıp takılmamak da bizim
elimizde. Aklımız varsa, bir beyin sahibiysek yanlış işler yapmaz,
Firavun, Nemrut ve Ebu Cehillik etmez, onların kötü akıbetiyle
karşılaşmayız.

"Eğer Allah'a inanmıyorsan, Allah'ın olmadığı bir yere git" ifadesi
çok müthiş bir ifade! Ayrıca; "emir olunduğun gibi dosdoğru ol"
hatırlatması karşısında titrememek, başımızı ellerimizin arasına alıp;
"biz ne yapıyoruz? Bu gidişe bir dur demeliyim, bak her doğan bir bir
ölüyor, dar karanlık mezara gidiyor. Ne mal ne servet, ne makam ve
rütbe kâr ediyor, sevdiklerimizi dünyada bırakıp yaptıklarımızdan
hesap vereceğiz" demeden edemeyiz. İstesek de istemesek de; Allah'ın
arazisi içinde bulunuyoruz. O'nun arzusu dışında, O'nun rızası olmadan
nasıl olur da kafamıza göre hareket ederiz?

Evet, hepimiz halkız, hepimiz birbirimize muhtacız. Unutmayalım ki,
"bir elin nesi var, iki elin sesi var", "insan ölür eseri kalır, eşek
ölür semeri kalır". Bu dünyada hoş bir seda bırakmak önemli. Adı, sanı
iyi olarak anılan insanlardan olmak için çaba sarf edelim. (14 MART
2010)


--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.