Yazılarıma gelen itiraz ve sorulara cevaplar
Önce Sayın Xxxxxx Bey
bunları sizden başka yutan var mı acaba
Demişsiniz
Yılmaz Bey benim sözlerimin karşılığı siz dâhil tüm milletimizin vicdanında karşılık bulmakta ve kabul görmektedir. Ordumuzdaki önceleri bana öfkelenen pek çok ordu mensubu ve beni takip eden birimlerin mensupları da, beyinlerine yüklenmiş programlar ile ruhlarına hitap eden yazılarım arasında bazı çelişkiler yaşasalar da çoğu ne demek istediğimi artık anlıyorlar diye düşünüyorum. Soyumu kökenimi de araştırdıklarından kuşku duymuyorum. Tüm köklerimin gerçekten şehit olup olmadığına baktılar. Sonun da başlangıçta bana öfkelenenler bana hak vermeye başladılar ve artık daha güncellenmiş olarak düşünüyor ve başkalarının mankurt’u olarak yükselmek ve refah yaşamaktansa milletin sıradan bir ferdi olmayı ve sahte tarihler yerine aslında neler oldu sorularının cevaplarını arayan sıradan bir vatandaş olmayı tercih edenlerde pek çoktur. Buna kelebek etkisi diyorlar. Biz elimizden geldiği kadar kanat çırpıyoruz, mesajı yerine ulaştırmayı ise Allaha bırakıyoruz. Mesajı alanlar da milletin gerçek bir parçası olmakla şerefleniyorlar.
Bu yüzden beni anlayanların sizin zannettiğinizden çok ama çok fazla olduğunu ve makale tarzı yazılarımın pek çok yer ve blok tarafından iktibas ile yayınlandığını da belirtmek isterim. Kişi anladığı şeylerin değerini bilir. Bu yüzden herkesin aynı değeri vermemesi de gayet doğaldır.
Selam ve Saygılarımla
Sayın Xxxxx Bey
Benim anlayamadıoğım birşey var.
Toplum çürümüşlük içinde;her kesimi kemiren bir kemirgen gibi içimize giriyor çürümüşlük. Ve sadece türbana kilitlenip kalıyoruz. Türbanın dinin vageçilmez koşulu oldupuna ve bunu bir şekilde dayatmaya çalışan zihniyete soruyorum.
Diyerek sözlerinize devam etmişsiniz.
1) Başörtüsü konusu halka anlatıldığının çok dışında başka bir savaşın konusudur.
Bunu bunca karmaşa içinde anlatmak pek kolay olmayacaktır ama mademki siz samimi olarak konuyu anlamaya gayret ediyorsunuz. İnşallah hikmeti ile dilde söz yaratan Allah bize izin verirse anlatmaya çalışayım. Sizinde anlamanıza izin verirse anlayabilirsiniz. Belki başka okuyan olur onlarda bir şey anlarlar.
Emperyalist güçlerin baş edemedikleri onurlu milletleri dize getirmek için savaşla sonuç alamamaları halinde başvurdukları bazı yöntemler vardır. O yöntemlerden biriside o kimselerin mensubu olduğu milleti yüceltir gibi yaparken o milleti asıl yücelten kültür kodlarını tahrip ederek köksüzlüğe mahkum edip sonrada bir itekleme veya üfleme ile yıkılacak hale gelene kadar zayıflatmak sonrada o milleti imha etmek yada köle etmektir. Bunu kendimiz üzerinden anlatmadan önce yabancı ülkelerden birinden örnek vermekle başlayayım. Belki, Mel Gibson’un yönettiği ve başrolünü oynadığı Cesur Yürek filmini görmüşsünüzdür. Görmemiş iseniz mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Orada tarihi bir olay canlandırılmaktadır. Güçlü durumdaki Britanya kralı, onurlu İrlandalıları bir türlü kendi emrinde kullanarak savaşlarda yanına alamamaktadır. İrlandalılarda sık sık baş kaldırmaktadır. Bununda sebebi İrlandalılar kendi kültürel değerlerine çok bağlıdırlar ve başlarındaki Britanya kralı ile işbirliği halindeki liderlerine güvenmedikleri içinde itaat etmek istememektedirler. İngilizlerin çıkar dışında değer tanımayan çıkar savaşlarına onların emrinde katılmayı ret etmektedirler. O halde İrlandalıları değerlerinden ve kültürlerinden koparmak lazımdır. Bu yüzden bölgedeki tüm düğünlerde bakire gelinlerin ilk gecelerini o bölgenin mülki amirinin yatağında geçirmesi kanunu çıkarılır. İsyanlar şiddetle bastırılır. Ve yasaya uymayan erkek öldürülüp kadınlar orta malı edilir yada duruma göre başka türlüde cezalandırılır. Bu uygulama devleti elinde tutan kralın nelere kadir olduğunu, onlarınsa ne kadar aşağılık olduğunu kendilerine kabul ettirip milli hasletlerinden gelen onurlarını kırıp onları köle olmaya ve güç sahiplerine mutlak itaate razı olup efendilere itaatte şahsiyetsiz birer pislik haline dönüştürüp kolayca yönetmeyi amaçlamaktadır. İsyanlar çıkacaktır ama Kraliyet güçleri İrlandalılardan bazılarını da kendi saflarına çekecek ve kendilerinden edecek bazı yollar bulmuşlardır. Ve bazı İrlandalıların bilhassa ahlaken daha zayıf olanları da bu kraliyet hükümlerine arka çıkarak İrlanda’nın milli bir direniş göstermesini kırmaktadır.
Bu yüzdende İrlanda kendi içinde de savaşmaktadır. Onurlarını dinlerini ve kültürlerini koruma mücadelesi bildiğiniz gibi sonunda tam demokrasi yolu ile yakın tarih de çözülebilmiştir. IRA (İrlanda kurtuluş ordusu) bir terör örgütü olarak yaftalansa da en sonunda kendi kültürlerini demokratikleşen dünyada demokrasi ve hukuk çerçevesinde kabul ettirmeyi başarmış, anlaşma ve barış sağlanıp isyanlar sona erdirilmiş ve IRA da kendisini lağvetmeyi kabul etmiştir.
2) Emperyalist ülkeler işgal ettikleri ülkeleri kolay kolay terk etmezler. Etmiş gibi yaparak çekilirler. ama çekilir Mesela Çanakkale den geçebilmek için nerede ise iflasın eşiğine gelmiş İngilizler ve müttefikleri sonunda İstanbul’a kadar tüm donanmaları ve askerleri ile geldikleri halde ve bizler onlardan nerede ise bir tek askerlerini bile öldürmediğimiz halde ne olmuştur da geldikleri gibi gitmişlerdir. Anlatmak istediğim şeyleri bu sorunun cevabında rahatça bulmak mümkündür. İşgalciler işgal ettikleri ülkenin asli değerlerini taşıyanlarını tasfiye edecek ve kendilerine hayranlık duyan, aşağılık kompleksi olan, çıkarına düşkün, veya o ülkede dışlanıp ezildiğini düşünen, ya da o ülkenin ahlaki kültürel değerleri ile sorunu olan azınlıklardan bir koalisyon gerçekleştirip çekilirken o ülkenin başındakileri koparıp onların yerine iktidarı o ülkede hiç de kuvvetli olmayan bu yüzden kendilerinin desteğine muhtaç olacak kişilerden oluşan o azınlığa bırakırlar. O azınlık da o ülkede ilk iş olarak kendilerine karşı çıkacakları tasfiye etmekle işe başlarlar. Zayıf oldukları için güçlerini sürekli tekrar tekrar kanıtlama peşinde koşarak, Britanya Kralının İrlandalılara davrandığı gibi davranarak sürekli o ülke insanlarını aşağılayarak meşhur İngiliz melezi Türkan Saylanın dediği gibi bu ülkede bize rağmen hiç bir şey yapılamaz konusunu kanıtlamaya ve o milletin kültür kodlarını parçalayıp yok etmeye çalışır. Kızlarını eğitiyorum diye genç teğmenlerle arkadaşlıklar ve uyuşturucu partileri ayarlar hem kızlarını yoldan çıkarır hem de geleceğin komutanlarını bu partilerde çekilmiş video kayıtları ile şantajla yada rızaları ile yönetilmek üzere kendi ajanlarına dosyaları aktararak dolaylı olarak kendilerine bağımlı kölelere dönüştürürler. Bu emperyalistlerin sürekli kullandıkları metotlardan biridir. Eğer googleye Ruanda olayları yada katliamı yazarsanız sömürgecilerin başa geçirdiği azınlığın çoğunluğu nasıl kitleler halinde katlettiklerini görürsünüz. Eğer 28 şubatta Hükümet istifa etmese aynı şey ülkemizde de iç savaş adı altında başlatılıp 20 - 30 milyon insanın katledilmesine kadar süreceği dış merkezlerce ön görülerek planlanmıştı. O sıralarda gündeme gelen her evde ve her arabada üç ceset torbası bulundurma mecburiyeti hala hatırlardadır.
3) Bu ülkede pek çok yetim ve sahipsiz çocuk tinerci olmakta katil cani kaçakçı mafyacı olarak yetişmesi sağlanmakta ve bunların çoğu da daha küçük yaşta sık sık bilinçli tecavüzlere uğratılarak ya eşcinselleştirilmekte ya da topluma karşı kin ve nefret dolu kişiler olarak yerli ve yabancı istihbarat örgütlerine yada mafyalarına köle edilmektedir. Çocuk sahibi olmayan ailelerin ya da Müslümanların vakıflar kurup bunlara sahip çıkmaları gerici olacaklar diye yasaklanmakta ve maksatlı olarak ileride ülkemizin kültür kodlarına düşman ve düşmanlarımıza hizmete hazır kişilere dönüştürülmektedir. Çocuk yuvalarından kaç tane çocuğun hiç tecavüze uğramadan çıkabildiğini sormak bile mümkün değildir. Çünkü devleti ele geçirmiş olanlar ihtilaller yolu ile tüm kritik köşelere yerleştirilmiş Masonlar Kripto azınlıklar yada bu tezgahlardan geçirilerek milli kültürümüze düşman edilmiş insanlar yada ta okullarından beri bu yönde eğitilen kendilerinin milliyetçi olduklarını zan eden zavallı ruhları tahrip edilmiş perişan edilmiş gerçeklerden habersiz bırakılmış kişilerdir.
Sonuç.
Bütün bunlar milletimizin kültür kodlarını tahrip ve milletimizin kültürünü aşağılayarak bazılarını sindirmek, bazılarını suçlayıp medya iftiraları ile alçaltmak sonrada diğer bir kısmına da bu dindarlar böyle aşağılık kişilerdir ama sizler modern insanlarsınız eş cinsellik modern hayatın bir parçasıdır dene bak ne kadar zevkli oluyor. Ya da hadi kız gel senide arkadaş partisine götüreyim gibi yollar ile kendilerini batılı gibi hissetmeleri sağlanmaktadır. Fakir çocukların hayallerinde canlandırdıkları ortamlarda adeta büyülenmeleri sağlanmaktadır. Onlara onurlandırılmış gibi davranılarak aldatılmaları sonucu iğfal edilip sonrada o fikren iğfal edilmiş olanlara da sen Türksün bu milleti siz adam edeceksiniz denilmektedir. Aldıkları eğitim ve içine düştükleri ortamın ahlaki değerleri! (değersizlikleri) ve temeli olmayan sözde gururlar yüklenerek eğer herkes senin gibi Türk olsa bu ülke kurtulur gibi efsunlar ile ataları ve kökleri ile utanç verici bir kültür savaşında ve ihanet birliklerinde kendi milletine karşı kullanılmaktadır.
Kimse asli değerlerini ve namusunu kaybederek sadece ırkı ile bir anlam ifade edemez. Köpek de Kurt kökenlidir ama artık o sadece köpekleştirilmiş bir köpektir. Ama artık dönüşü olmayan yola girmiş olanların, bunu anlaması da hiçte kolay değildir. İşte Kuran kursu yasağından Başörtüsü yasağına kadar, din dersi aşağılamaları ve olmayan ahlak derslerine kadar onlar artık olmaları gereken kişiler olmaktan çıkarılmışlardır. Bazılarının buna benze durumları yüzünden savundukları bu yasakları açıklayabilecek hiç bir inandırıcı gerekçe yoktur. Başörtülülerin başı açıklara karşı bir tavrı da yoktur ve olmamıştır. Asıl gerekçe Türk milletini gelenek görenek örf ve adetleri inançları ve dinleri üzerinden aşağılamaktır. Bu yüzden başı açık kadınlarımızın da ailelerinin de dilediklerinde kendi kültür kodlarına dönmeleri yasaklandığı için onlarında özgür iradeleri esir edilmekte ve aşağılanmaları anlamına gelen bu aşağılamaya karşı çıkışımızın asıl nedeni de buradadır. Bu bir milli savunma savaşıdır. Biliyorsunuz ki Kahraman Maraş ve Gazi Antep yöreleri Fransızlardan düzenli ordularımız tarafından değil. Bir kadının başını zorla açmak isteyen Fransız askerlerinden birisinin sütçü imam tarafından vurulması ve Fransızların da sütçü imamı teslim etmeyen halka karşı girişmek istediği katliama direnen sivil vatandaşların başlattığı kurtuluş savaşı ile kendi kendilerini kurtarıp düşmanı söküp atmasıdır. Batılılar başta Fransızlar olmak üzere bu yenilgiyi asla hazım edememişlerdir. Osmanlı topraklarını satan Mason ve Yahudi paşalar ve erkanda muhtemelen sattıkları ve Fransızlara terk ettikleri Hıristiyan Ermenistan’ın kurulacağı bu bölgeleri devir edemedikleri için mahcup oldukları batılara karşı halkımıza duydukları öfkeyi Fransızlar ve batılılar ile birlikte milletimizden bu yasaklar ile almaya çalışmaktadırlar. Türkiye’deki Masonları ve masonlaştırılmış ya da Sabataist Yahudi generalleri kullanarak 28 Şubatta bunun intikamını kesin olarak almak istemişler ancak amaçlarına ulaşamayıp hiç olmazsa bizim yapamadığımızı NATO ya bağımlı ve bazı komutanları kendilerinden olan Türk ordusunu ve orduda verilen brifing ile yine kendilerinden olan Türkiye yüksek yargısını kullanarak gerçekleştirip intikamlarını almak amacı ile koydukları hiçbir ciddi gerekçesi ve yasal dayanağı olmayan milletimizi aşağılayan katı yasaklardır. Bu yasağın arkasında ise Yabancı mahfiller ihanet içindeki masonlar ve kripto azınlıklar ile demin sözünü ettiğim içimizden batı tarafından devşirilmiş olanlar vardır.
Söz çok uzayabilir ama şimdilik bu kadarı düşünmek için yeterlidir sanırım.
Saygı ve selamlarımla
A.D.Şimşek
--Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
To unsubscribe from this group, send email to anadoluhaber+unsubscribegooglegroups.com or reply to this email with the words "REMOVE ME" as the subject.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.