Star Gazetesi yazarı Hakan Albayrak bugünkü
yazısında, Fethullah Gülen'in mektubuna değindi... Darbeye dikkat diyen
Albayrak, ayrıca 28 Şubat yargılamaları ve Başbakan'ın Yakup Köse'nin
ismini anarak 28 Şubat dönemi yargılamalarının da yeniden görülmesi için
gerekli düzenlemelerin yapılacağına dair bir bilgiyi aktardı.Hakan Albayrak, "Askeri darbeye dikkat!" başlıklı yazısında, Fethullah Gülen'in mektubuna ve Dolmabahçe'de Başbakan Erdoğan'ın gazetecilerle yapmış olduğu toplantıyı değerlendirdi.
İşte Albayrak'ın o yazısı:
Başbakan Erdoğan’ın geçen Cumartesi günü Dolmabahçe Sarayı’nda bir grup gazeteciye yaptığı açıklamalar gündem oluşturmaya devam ediyor.
Öne çıkan hususlar: Fethullah Gülen’in Cumhurbaşkanı Gül’e ‘Başbakan da okusa iyi olur’ kaydıyla gönderdiği mektup ve Balyoz gibi davaların sanıklarına yeniden yargılanma imkânının tanınmasıyla ilgili irade beyanı.
Hemen belirteyim ki, iade-i muhakeme meselesi sadece Balyoz gibi davalar hususunda değil 28 Şubat hukuku denilen zulüm düzeninde görülen şaibeli davalar hususunda da gündeme geldi.
Başbakan, Yakup Köse’nin adını da zikrederek, bu davaların yeniden görülmesi için gerekli düzenlemelerin yapılacağını kesin olarak ifade etti.
28 Şubat darbecileri tahliye edilirken darbe mağdurlarının hâlâ tutuklu olması veya şu günlerde yeniden tutuklanması yenir yutulur şey değil ve hükümet de bunu yiyip yutmuyor, çok şükür.
Balyoz gibi davalarda kurunun yanında yaşın da yanması, aynı şekilde, yenir yutulur şey değil ve hükümet onu da yiyip yutmuyor.
Bununla beraber, yenir yutulur olmayan bir şey daha var: Sanki bu memlekette hiç askeri darbe olmamış, sanki yakın geçmişte bir sürü cunta yeni darbelere tevessül etmemiş, sanki Türk Silahlı Kuvvetleri düne kadar cuntaların cirit attığı bir kurum değilmiş, sanki cuntalarla paslaşan ‘silahsız kuvvetler’ hiç var olmamış, milli iradeye tuzaklar kuran derin devlet etrafındaki tartışmalar ve davalar baştan aşağıya mesnetsizmiş gibi bir havanın oluşturulması da yenir yutulur şey değil.
Polis ve yargıdaki bazı cemaat kadrolarının adaletinden ne kadar şüphe edersek edelim, milli iradenin canına okumayı meslek edinen askerî ve sivil cuntaların varlığından şüphe edemeyiz.
İşte Albayrak'ın o yazısı:
Başbakan Erdoğan’ın geçen Cumartesi günü Dolmabahçe Sarayı’nda bir grup gazeteciye yaptığı açıklamalar gündem oluşturmaya devam ediyor.
Öne çıkan hususlar: Fethullah Gülen’in Cumhurbaşkanı Gül’e ‘Başbakan da okusa iyi olur’ kaydıyla gönderdiği mektup ve Balyoz gibi davaların sanıklarına yeniden yargılanma imkânının tanınmasıyla ilgili irade beyanı.
Hemen belirteyim ki, iade-i muhakeme meselesi sadece Balyoz gibi davalar hususunda değil 28 Şubat hukuku denilen zulüm düzeninde görülen şaibeli davalar hususunda da gündeme geldi.
Başbakan, Yakup Köse’nin adını da zikrederek, bu davaların yeniden görülmesi için gerekli düzenlemelerin yapılacağını kesin olarak ifade etti.
28 Şubat darbecileri tahliye edilirken darbe mağdurlarının hâlâ tutuklu olması veya şu günlerde yeniden tutuklanması yenir yutulur şey değil ve hükümet de bunu yiyip yutmuyor, çok şükür.
Balyoz gibi davalarda kurunun yanında yaşın da yanması, aynı şekilde, yenir yutulur şey değil ve hükümet onu da yiyip yutmuyor.
Bununla beraber, yenir yutulur olmayan bir şey daha var: Sanki bu memlekette hiç askeri darbe olmamış, sanki yakın geçmişte bir sürü cunta yeni darbelere tevessül etmemiş, sanki Türk Silahlı Kuvvetleri düne kadar cuntaların cirit attığı bir kurum değilmiş, sanki cuntalarla paslaşan ‘silahsız kuvvetler’ hiç var olmamış, milli iradeye tuzaklar kuran derin devlet etrafındaki tartışmalar ve davalar baştan aşağıya mesnetsizmiş gibi bir havanın oluşturulması da yenir yutulur şey değil.
Polis ve yargıdaki bazı cemaat kadrolarının adaletinden ne kadar şüphe edersek edelim, milli iradenin canına okumayı meslek edinen askerî ve sivil cuntaların varlığından şüphe edemeyiz.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.