Bu 28 Şubat Farklı

Geçtiğimiz pazartesi günü SDP (Sivil dayanışma platformu) nun 28 Şubat darbesi konusu ile ilgili düzenlediği 30 STK'nın katıldığı bir toplantıya katıldım, toplantıda alınan kararı makalenin sonuna bırakıp, analizi sizlere sunucağım. 


17. Yılını doldurucağımız 28 şubat darbesi bugün daha bir önem kazanmış durumda, saklanan ve bugüne kadar görmezden gelinen ''paraler'' unsurlarında dile getirileceği bir lanetleme yapılacak, en önemlisi Cemaat'in 28 Şubattaki yeri tartışılacak. Türkiye ciddi anlamda bir ayrışmadan geçiyor ve bu temizlik hiç kolay olmuyor, olmucakta. Bu zamana kadar çatışılan, zulüm eden kemalist-sol yapıların rengini bilip gardını alma imkanı bulurken, bizden olmayıp bizden gibi görünen ''Devşirme'' yapıları çözmek ve mağlup etmek güç istiyor, heleki sizden diye bildikleriniz içinize kadar girip, gelecek hamleyi önceden tahmin ediyorsa.


Yaşım gereği baştan beri AKP nin yönettiği ve ''siyasal islam'' ın hakim olduğu bir yapıda islami camianın içinde elimden geldiğince çalışıyorum, eski beyazıt mitingleri başörtülülere yapılan  eziyet ve islami kesimi sindirme operasyonları okuyup fotoraflarını gördükçe özellikle o dönemi yaşamış müslümanların şimdiki muhalefetini algılayamıyorum, 12 yıllık kazanımları elinin tersiyle itip Sol yapıların yanında söylem geliştirmesi bana trajik geliyor. Elbetteki mevcut sistem ve yapıya muhalif oluna bilir, lakin kendi ilke ve fikrine nisbetle karşı duruş almaması, kutup'un AKP de birleşmesine daha da yardımcı oluyor, örnek vereyim Saadet partisi milli görüş ilkelerinden dolayımı muhalif duruyor ? yoksa sol dillemi ?  Mesala MHP dokuz ışığı hatırlayanınız kaldımı ? Rahşan Ecevit'in ''eli kanlı katiller'' dediği zihniyetle şimdi kolkola aynı söylemde değilmi ? unutulmuş 1980 ülkü duruşları, solcular tarafından ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basılıp ünüversite çatısından atılarak katledilen Dursun önkuzu'lar, kadir gecesi camii'de vurulanlar, katledilen  Mustafa Pehlivanoğulları... ve daha binlerce örneğini artırıla bilir.

   



İşte alınan bu tavırlar ihvan çizgisinde'ki tüm aklı başında müslümanları AKP kutbun da birleştiriyor ve işin olumlu yanı AKP gezi olayları sonrası daha'da islamlaştı bu söylemler'lede doruk noktasına ulaşmış durumda. Toplantı'da Türkiye'nin en büyük STK ve sendikaların  birleştiği nokta tüm darbe ve darbe girişimlerine karşı çıkmak oldu, ama bu 28 şubatın asıl farkı 28 şubat dönemınde kamufile olup aslında lokomotifin kilit taşıyıcılarından olan cemaate karşı da tavır alınması olucak.  



17 Aralık eğer başarılı olsaydı, Ergenekon davası örneğinde görüldüğü gibi, sistematik olarak binlerce islami öncü operasyon dalgalarıyla içeri alınacaktı,listeyi Yenişafak ve Star gazeteleri yayınladı, yaklaşık 7 bin kişiyi dinlemişler ve bu sadece görünen, il il dinlemeler yapıldığı söyleniyor sayı kat be kat fazla, aralarada sol mercilerden garnetür olarak birkaç isim koyup süslemişler.

 Bu yapının savaş açtığı AKP ise refleks gereği  islami mercilerin birleştiği nokta haline geldi. Toplantıda ÖN-DER başkanı Hüseyin Korkut söz aldı ve açık açık dediki; '' Bütün islami dava ve cezaları bu paraler yapının hakim ve savcıları verdi, hakimler bunların elinde, dile getirilmesi lazım...'' aynı dilde Milletvekili sayın Mehmet Metiner ise Ersoy Dede'nin sunduğu Bıçak Sırtı programında ''Yargı bizim elimizde değil...'' dedi. Toplantıda bulunan SDP (Sivil Dayanışma platformu) yöneticisi Ayhan Ogan ise AKP nin yasalaştırdığı 2. ve 3. yargı paketlerinin uygulanmadığından söz etti. Evet (!) meclis yasa çıkarıyor ama hakimler  ve HSYK bu kararları yargıda uygulamıyor (!) bakın size bir kaç davadan örnek vereyim; Selam terör örgütü adı altında 2011/762 nolu soruşturma dosyası kapsamındaki dinlemeler açığa çıkınca, soruşturmayı yürüten savcı Adnan Çimen diyor ki; '' Ben soruşturmayı açtım ama bu kadar dinlemenin olduğunu bilmiyordum...'' böyle bir komedi olabilir mi ? bunu iddanameyi yazan savcı söylüyor (!) gelgelelim  Yakup Köse davası,  Yargıtay 9. dairesi işgal edilmiş paralerden oluştuğunu bağıra bağıra söylediğimizde susanlar (!) Aynı daire'nin Şahmerdan Sarı'yı sırf makaleleri yüzünden mahkum ettiğinde'de sustular! 

Örnek çok; Adana'daki paraler savcı Özcan Şimşek 7 Mayıs 2013 günü Suriye Muhaberat'ının Reyhanlı'da saldırı yapacağı ihbarı alıyor, ne yapıyor biliyomusunuz ? Hiçbirşey! ve Reyhanlı'da 11 Mayıs günü bomba patlıyor. Bu savcı MİT'in tırlarını çeviren savcı, Bombalı araca geçit var, MİT tırlarına geçit yok! Bitmedi yine savcı Özcan Şimşek, Adana 10. Ceza Mahkemesin'de bir dava, 9 müslüman tutuklanmış bu 9 müslüman'nın birbirinden haberi yok, yani birbirini tanımıyolar! işin trajik yanı farklı dosyaların tek dosyada toplanarak “organize örgüt” imajı verilmesi dosya'da tek dosya olarak kabarınca otomatik olarak verilecek cezalar'da artıyor. iddanamede epeyce uzun ama size önemli kısımlarından biraz özetleyeyim;
 

1) Osman Akyıldız İslam Dünyası dergisini çıkarmaktan, Ömer Belül ve Mirac Karaaslan da bu dergiye yazdığı yazılardan el-Kaide örgütü propagandası ile yapmaktan.

2) Mirac Karaaslan ve Abdurrahman Özdemir çıkarmış oldukları Mevzi Dergisi ile el-Kaide örgütü propagandası yapmaktan.

3) Hamza Er, Adem Özköse, Mirac Karaaslan, Alper Cinaklı, Ömer Belül ve Abdurrahman Özdemir Adana İncirlik’te 14.10.2012 tarihindeki “Amerikan Üslerine Hayır” basın açıklamasından dolayı el-Kaide örgütü propagandası yapmaktan.

4) Mirac Karaaslan ve Ömer Belül 24.08.2012’de Ankara Hacı Bayram Veli Camisinde düzenlenen Suriye ve Afganistan’da şehid olanlar için kılınan gıyabi cenaze namazına katılarak el-Kaide örgütü propagandası yapmaktan

Görüyorsunuz yazılacak o kadar çok dava varki, asıl bombayı söyleyeyim Bülent Yıldırım Mavi Marmara'da israil komandolarınca tutuklanıp İsrail'e getirildiğinde MOSSAD tarafından sorguya alınıyor, sorguda Bülent Yıldırıma ne soruyolar biliyomusunuz ? ''-Selam terör örgütü'' yani Tayyip Erdoğan'nın lideri, Hakan Fidan'nın yardımcısı olduğu hayali örgütün! Şimdi soruyorum (!) Bizim yeni duyduğumuz Selam Terör örgütü'nü MOSSAD 2011 de nerden biliyordu ? Palaler yapının islama verdiği zararı görüyormusunuz ? Yeri geldiğinde hayalden bir terör örgütü, yeri geldiğinde bizzat siyonizmle işbirliği, yeri geldiğinde THKP-C Acilciler örgütüne el altından ses etmeme (!)  sizce dertleri sadece Tayyip Erdoğan'ı devirmekmi ? yoksa Türkiye'deki islamcılığı bitirmek mi ? bir dizayn çalışması Ülkeyi ABD'den gelecek hocaefendiye hazırlama çalışmları, olaylar başlamadan 2015 takvimi ile belirlenen geri dönüş bu saatten sonra kazanıcak olguya bağlı ya İslam ya Graham Fullerci ılımlı islam.

HSYK kararı onaylandı, Mit yasası geçti, TÜBİTAK'ta deşifre oldular, Yargı kökten değişikliğe gidiyor, Adalet bakanlığının çalışmları ve yargı paketleri işleme konulursa ne zindan hayatı yaşayan mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu için engellemeler yapıla bilecek, nede müslümanlar haksız yere içeri tıkıla bilecek! İşte o zaman tüm müslümanlar görecekki Telegram işkencesinin asıl kimler tarafından yapıldığını, Mirzabeyoğlu'na işkence edenlerin asıl kimler olduğunu ?
 

Bu 28 Şubat o kadar farklı ki, asıl faillere bu kadar yaklaşılmışken ''Bir daha asla'' dememiz için doğru uslub ve azimle ilerlememiz çok önemli, biz 1 Mart Cumartesi günü Taksim Tünel'den Galatasaray meydanı'na yürüyüceğiz, ve diyeceğizki; 28 ŞUBAT AKLANAMAZ! PALALER YARGI HESAP VERECEK! MİLLİ İRADENİN YANINDAYIZ!
 

Yoksa sen 28 Şubat'ın ''sadece'' Asker, sermaye, basın arıcılığıylamı yapıldığını sanıyorsun (?)  bu sefer farklı bu sefer çok yaklaşıldı!
 

selam ve dua ile..

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.