26 Mayıs 1904 perşembe günü İstanbul'da doğan Necip Fazıl, 25 Mayıs 1983 tarihinde 79 yaşında vefat etti."Hastalığının ilerlediği dakikalarda yatağından hafifçe doğruldu, ela gözlerini pencereden dışarıya çevirdi, derin karanlığa baktı. Ne gördü bilinmez"...
İşte o an:
"Tam 26 yıl önce yine gizemli bir Mayıs gecesinde, takvimlerin 25 Mayıs 1983 gece yarısını gösterdiği saatlerde, hastalığının ilerlediği dakikalarda yatağından hafifçe doğruldu, ela gözlerini pencereden dışarıya çevirdi, derin karanlığa baktı. Ne gördü bilinmez; ateşin verdiği etki ile kırmızıya yakın pembeleşen dudakları hafifçe kıpırdadı ve "Demek böyle ölünürmüş!.." dedi...
Kimbilir belki de o an, ölüm meleğinin (Azrailin) evine teşrifini gördü... Nitekim bu sözlerinden hemen sonra şahadet getirerek son nefesini verdi."
Fikirlerinden dolayı defalarca hapse giren Büyük Doğu Mimarı yaşadığı hayatın her anında gösterdiği kararlılığı ve cesareti ölüm döşeğinde hakka yürürken de sergileyerek sevenlerini şaşırtmıştı. Evet, Üstad Necip Fazıl Kısakürek 25 Mayıs 1983 günü gözlerini pencereden dışarıya dikerek "Demek böyle ölünürmüş" diyerek hakka doğru yürümüştü. Adı anıldığında insanın tüylerinin diken diken olduğu ölüm karşısında Üstadın bilgece bir tavırla "Demek böyle ölünürmüş"demesi üstadın ölümle de ne kadar da barışık olduğunu göstermektedir.
Ölüm? O geldi mi ne var korkacak/ Korkular biter? diyordu üstad..
Sevgililer sevgilisine kavuşmanın sevincini ise işte şu dizelerle dile getiriyordu.
Son günümde olmasın çelengim top arabam
Alıp beni götürsün tam inanmış dört adam.
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?
Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!
Kapı kapı, yolun son kapısı ölümse;
Her kapıda ağlayıp o kapıda gülümse!
O demdeki, perdeler kalkar, perdeler iner,
Azrail?e hoş geldin, diyebilmekte hüner...
O dem çocuklar gibi sevinçten zıplar mısın?
Toprağın altındaki saklambaçta var mısın?
Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;
Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var!
Ufka bakarlar; ölüm uzakta mı uzakta...
Ve tabut bekler, suya inmek için kızakta...
Sultan olmak dilersen, tacı, sorgucu, unut!
Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut!
@anadoluhaber
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.