1960 ihtilali: 1960 ihtilalinin idealist amacı uygulanan baskı rejimini kaldırmak ve demokrasiyi yeniden kurmaktı. Somut olarak ise, baskı rejiminin sorumlusu olarak görülen Demokrat Partiyi siyaset dışına çıkarmak ve sivil iktidarı Cumhuriyet Halk Partisine devretmek hedeflenmekteydi.
1971 darbesi: 12 Mart 1971 darbesinin idealist amacını belirlemek biraz daha zor. Açıklanan amaç şiddetlenmekte olan sağ sol kavgasını önlemekti. Ama darbe önce sol görüşün hâkim olduğu bir biçimde başladı, sonra bir gece içinde sağa döndü ve giderek faşistleşti.
1980 ihtilali: 1980 ihtilalinin idealist amacı kısmen 1970 darbesine benziyordu. Kenan Evren ve dört kuvvet komutanı 1970 darbesinin başarısız olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle çok daha radikal davrandılar. Yeni bir Anayasa yaptılar. Atatürkçülük adı altında klasik bir cunta rejimi yarattılar. Somut olarak ise ülkenin siyaset yapısını tamamen değiştirmeyi, destekleri ile kurulacak otoriter anlayışa dayalı bir partinin iktidara gelmesini hedeflediler. Bu hedefe ulaşmak için tüm partileri kapatıp siyaseti yasakladılar. Daha sonra seçimlere girecek partileri engellediler. En çok çekindikleri sol parti olan SODEP'i seçimlere sokmadılar. Onun yerine göstermelik bir sol parti ile, nedense çok da önemsemedikleri, sağ görüşlü Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisine izin verdiler. Sonuç ne oldu? 1983 seçimlerinde şimdi ismini dahi hatırlayamadığım Konsey'in partisi parlamentoya ancak üçüncü parti olarak girebildi. Küçümsedikleri Turgut Özal ise tek başına iktidara geldi.
28 Şubat 1997 kararları: 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu kararları da açık bir müdahaleydi. Burada idealist hedef irticaı önlemek olarak açıklandı. Somut hedef ise Necmettin Erbakan'ı ve "Milli Görüş" hareketini tasfiye etmekti. Erbakan siyaset dışı kaldı. Kurulan partiler peş peşe kapatıldı. Ama sonunda Milli Görüş kökenli AKP tek başına iktidara geldi.
27 Nisan 2007 muhtırası: 27 Nisan tarihli Genelkurmay "gece yarısı muhtırası"nın açıklanan idealist hedefi 28 Şubat kararı ile aynıdır: İrticaı engellemek. Somut hedef ise Abdullah Gül'ün, ya da eşi türbanlı olan birinin, cumhurbaşkanı olmamasını sağlamaktır. Bunun yanında AKP'nin siyasi gücünü zayıflatmak da bir hedef olarak görülebilir.
Sonuç: Askeri müdahalelerin zararları olduğu, demokrasiyi askıya aldığı ya da sekteye uğrattığı, toplumumuzu demokrasi açısından geriye götürdüğü her defasında bizzat müdahaleciler tarafından bile kabul edilmektedir.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.