Denizde ABD-İsrail sabotajı: İnternet tamamen çökebilir
Geçtiğimiz hafta, Perşembe ve Cuma günleri, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede çok önemli aynı zamanda oldukça tuhaf bir gelişme yaşandı. ABD'deki ekonomik krizden neocon cemaatin yeni savaş senaryolarına, Rusya ile İngiltere arasında uzun zamandır devam eden karşılıklı restleşmeden küresel ekonomik kriz endişelerine, petrodolara karşı açılan savaştan ABD Başkanı'nın Ortadoğu'da para dilenmesine kadar bir çok gelişmeyle bağlantısı kurulan tuhaflık, bugüne kadar gördüklerimizden çok farklı bir savaş yöntemine karşı da bir uyarı niteliğinde. Küreselleşmenin en vahim zaafını, zayıflığını ortaya koyar, dünyayı iletişim karanlığına gömüp kör ve sağır hale getirmenin ne kadar kolay olduğuna işaret eder nitelikte. Farkına bile varmadığımız bir bağımlılığı, ekonomiden askeri iletişime bütün sistemi çökertmenin ne kadar basit olduğunu, geleceğin savaşının hangi alanlarda yapılabileceğini gösterir nitelikte. Kutuplar'dan Baltık Denizi'ne, Akdeniz'den Basra Körfezi'ne ve Güney Asya'ya kadar denizler altında başlayan, ileride çok tehlikeli noktalara gelebilecek bir savaşı haber verir nitelikte. Bence geçtiğimiz hafta dünyanın en önemli olayıydı bu ama nedensi pek fazla dikkat çekmedi. Asya, Ortadoğu ve Kuzey Arifka'nın internet bağlantılarını sağlayan denizaltındaki fiber optik kablolar ardı ardına kesilir oldu. Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn. Pakistan, Hindistan'ı etkileyen (Türkiye'yi de etkilediği söyleniyor), Mısır kıyılarından geçen fiber optik kabloların ikisi 30 Ocak'ta kesildi. Tabi ki bu bir “kaza”ydı. Hatta gemilerin bu kabloları kopardığı iddia edildi. 1 Şubat'ta Basra Körfezi'nde, Kuveyt'le Umman arasındaki fiber optik kablo kesildi. Bu da kazaydı. Aynı gün Suveyş'ten ve Sri Lanka açıklarından geçen fiber optik kablolar da benzer şekilde “kazaen” kesildi. Dört günde beş fiber optik kablo değişik bölgelerde benzer kazalara uğradı. Basra Körfezi ülkelerinde, Kuzey Afrika ülkelerinde internet ve telefon hatlarında büyük sorunlar yaşadı. Ancak İran'da internet sistemi çöktü. Asya ve bölge ülkelerinin İran'la bankacılık işlemleri neredeyse durdu. Sadece iki ülke bu “kaza”lardan etkilenmedi; İsrail ve Irak… Bunlar yaşanırken olayın vahametini ortay koyan son derece tehlikeli bir karşı hareket gerçekleşti. Rusya, bütün bunların olağan olmadığını düşünmüş olacak ki, Putin'in talimatıyla Rus hava kuvvetleri harekete geçirildi. ABD ve İsrail kaynaklı sabotajlar olarak görülen ve Ortadoğu bankacılık sistemini çökertmeyi amaçladığına inanılan “kaza”ların yayılmasını, Rusya'nın bağımlı bulunduğu kablolara da zarar verilmesini engellemek için Kutup bölgesinde ve Atlantik'teki fiber optik kabloları korumak amacıyla hava kuvvetleri bu bölgelere gönderildi. Füze yüklü uçaklar, stratejik bombalar yüklü iki Tupolev Tu-16, sekiz TU-22 bombardıman uçağı, Mig-31'ler ve Su-27'ler bu bölgelere nakledildi. Uluslararası haber ajansları sadece bu uçaklarını hareketin haber yaptı ama gerekçesine hiç değinmedi. Dünya genelindeki 120 fiber optik kablodan Asya ile Ortadoğu arasındaki iletişimi sağlayanların, İran'ın dünya ile iletişimini kesme tatbikatı anlamına gelecek şekilde kesilmesi üzerine Cuma günü İran'da internet erişimi durdu. Ancak “başka bir hattı kullandığı” söylenen İsrail bundan hiç etkilenmedi. Irak ise iletişimi İsrail üzerinden yaptı. Bu sabotajlar üzerine Ortadoğu bankacılık merkezleri'nin Brüksel'deki Worlwide Interbank Financial Telecommunication'la iletişimi kesildi.
Peki bu “kaza”lar nasıl algılandı? ABD'nin Ortadoğu'nun internetini kestiği, neocon örtülü operasyonu olduğu, medeniyete karşı yeni bir Mossad operasyonu olduğu, İran'a ambargoyu tanımayan dünyaya gözdağı verildiği, dünya uygulamasa da bu şekilde İran'ın dünyadan izole edileceği, fiber optik kablolara gemilerin zarar vermesinin mümkün olmadığı dolayısıyla bir kaza değil sabotaj olduğu gibi yorumlar yapıldı. Gerekçeler ise şöyle sıralandı: OPEC ABD'nin petrol üretimini acilen artırma baskısını reddetti. S. Arabistan ABD'nin İran'a karşı cephe oluşturulması önerisini reddetti. Yine Suudiler ve bazı Arap ülkeleri petrolün dolarla satışına son vermeye karar verdi. Petrolsüz dolar ABD için büyük hezimet anlamına gelecekti. Bush'un son Ortadoğu turunun bu ricalar ve para dilenmek için yapıldığını not edelim. İran, Rusya, Venezüella ve daha bir çok ülke petrol ticaretinde dolar egemenliğine son verme kararı aldı. Bazı Asya ülkeleri, ABD'nin; İran'la bankacılık işlemlerine son verilmesi baskılarına yüz vermedi. 31 Ocak tarihli bir habere göre, Türkiye de ABD'nin bu yöndeki talebini geri çevirdi. Washington, İran bankası Bank Mellat'ın faaliyetlerine son vermesi yönünde Türkiye'ye baskı yaptı. Ankara, bu talebi reddetti. ABD ve İsrail, artık söz dinlemeyen bölge ülkelerini hizaya getirmek için en zayıf yerlerinden vurmaya başladı. Dolardan kaçan, ABD hegemonyasını sorgulayan, İran'ın tecridine boyun eğmeyen Ortadoğu ülkelerini ve bu ülkelerle bağlarını zayıflatmayan ülkeleri cezalandırıyorlar. Bu girişim sadece bir uyarıydı. Muhtemelen çok daha sert müdahalelere başvuracaklar. Ekonomisi zayıfladıkça agresifleşen bir ABD izliyoruz. Çok büyük operasyondu bu. Daha büyüklerinden endişe etmek gerekiyor. Küresel savaşın yeni bir şekliyle karşı karşıyayız. Ortadoğu'nun bütün iletişim sistemleri çökertilebilir…
Ortadoğu'nun bütün iletişim sistemleri çökertilebilir!..
Küresel savaşın yeni bir şekliyle karşı karşıyayız. Geçtiğimiz hafta, Perşembe ve Cuma günleri, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede çok önemli aynı zamanda oldukça tuhaf bir gelişme yaşandı... İbrahim Karagül, ABD ve İsrail'in uyarı niteliğindeki girişimini yazdı...
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.