HUKUKUN ELİNDEKİ LEVYE DEMİRİ!

HUKUKUN ELİNDEKİ LEVYE DEMİRİ!
Yazısı için bu kardeşime teşekkür ediyorum.
Hakkınızı Helal edin.
Türkiye de artık herkes yargının ne kadar siyasallaştırıldığını görebilmektedir. Düne kadar nedenleriyle anlattığımız ve asla olamaz, Hukukun mantığı böyle bir kararı kabul etmez dediğimiz 367 kararı, gözlerimizin içine baka baka çıkarılmadı mı? Bu karar çıkmadan önce bütün gazeteler kimin evet kimin hayır oyu vereceğini bas bas bağırmadı mı? Bu ülke siyasallaştırılmış ve bir partinin genel başkanı tarafından istediğimiz karar çıkmazsa şeklinde başlayan cümlelerle güdülenmiş bir yüksek yargı organı tarafından alınan anlamsız 367 kararıyla tanışmadı mı? Türkiye, bütün ömürlerini hukuka adamış Yüksek yargı organına yargıç olmuş yargıçların almış olduğu bu karar sonrasında liseli çocukların pi sayısı 367 olsun, bir yıl 367 gün olsun söylemleriyle gülmedi mi?

Bütün üniversitelerde Siyaset bilimcileri, en kötü demokrasi en iyi askeri yönetimden yeğdir sözünü daha üniversite kapısında öğrencilere anlatırlarken, Yüksek yargı mensubu olan bazı kimselerin; başbakanların, bakanların asıldığı askeri darbeleri bile ağızlarının suları akarak övdükleri bir ülkede yaşamak ne kadar acıdır. Yoksa onlara Hukuk fakültelerinde hukukun tarafsızlığı, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı gibi ilkeler yerine 27 Mayısların üstünlüğü mü anlatılıyor?

Galiba Hukukun Üstünlüğü diye bir şey söz konusu değil, ya da asıl olan Hukukun Üstünlüğü değil, belli düşüncelere ve belli söylemlere karşı hukukun elindeki levye demiri...

Darbe planlarını günlük haline dönüştürenlere karşı hukuk yok, Ordu göreve pankartları ile gezen darbe çığırtkanı rektörlere karşı hukuk yok, 27 Mayısı ballandırarak anlatan yargıçlara karşı hukuk yok, Anayasa mahkemesini tehdit edenlere karşı hukuk yok, ama halkın % 47 sinin oyunu almış bir siyasi partiye karşı su uyur; hukuk uyumaz. Delil yoksa delil de bulunur. Gerekirse delil icat edilir, ama böyle bir partiye karşı hukuk asla uyumaz.

Demek ki halkın da uyanma zamanı gelmiştir artık… Ulu Önderin ölümünün hemen ardından hatta geleneklerimize göre, kırkının dolmasını bile beklemeden kendilerini Milli Şef ilan ettirenlerin zihniyetine sahip olanlar, alışmış oldukları ballı kaymaklı tek parti diktası döneminin özlemi ile yanıp tutuşanlar en azından mevcut statükoyu korumak için, amansız bir savaş içerisine girdiler. Girdiler ki ne savaş: Halk için Halka karşı…

Kimi zaman postalları, kimi zaman cübbeleri harekete geçiriyorlar. Çeteler kurup kendilerini bombalatıyorlar. MAYO davaları açıp, medet umuyorlar. Haksız da sayılmazlar. Çünkü daha dün 367 kararı alınmışsa… Bugün de halkın % 47 sinin oyunu almış, tek başına iktidar olmuş, yüzlerce milletvekili olan bir parti, halkın % 70 inin, sivil toplum kuruluşlarının, hukukçuların, siyaset bilimcilerin, Avrupa Birliğinin, ekonomi çevrelerinin ve huzur içerisinde yaşamak isteyen insanlarımızın tepkisine rağmen, tarafsızlığını açıkça kaybetmiş olan bir savcının hazırladığı iddianame ile kapatılabilecekse Demokrasi, hukuk, eşitlik, özgürlük, adil yargılanma, yargıç bağımsızlığı, bilim hakkı, hak getire...

Bugün Türkiye genelinde AK Parti kapatılsın mı? Diye bir halk oylaması düzenlenecek olsa herkes gayet açık bir şekilde biliyor ki, Evet diyeceklerin oranı % 25lerın üzerine çıkamayacaktır.

İddianame hazırlandı, M.A. Ersoy un Safahat isimli eseri dağıtılmış, mayo reklamının üzeri kapatılmış, türban düzenlemesi yapılmış, gelecekte şeriat getirme eğilimleri varmış vs… Gelin görün ki; Mahkemeler, Türk Milleti adına, bağımsız yargı yetkisini kullanırlar. Şimdi düşünün yarın 11 üyesi olan bir Yüksek Mahkeme Ak Partinin kapatılması kararını verirse, halkın %75 inin istememesine rağmen, 11 Üyeli bu mahkemenin alacağı karar Türk Milleti adına mı olacaktır!

Eğer böyle bir karar çıkacak olursa, Mahkemeler Türk Milleti adına bağımsız yargı yetkisini kullanır ve Türk Milleti adına karar verir şeklindeki bu anayasal ifadenin, derhal; Mahkemeler Türk Milleti karşı çıksa bile bir siyasi partinin genel başkanının talimatları doğrultusunda karar verir şeklinde değiştirilmesi gerekecektir.

AK Parti kapatılırsa, Ak Partiye oy vermiş milyonlarca seçmen için ne yapılacaktır. Şeriat getirme eğilimi olan bir partiye oy verdikleri gerekçesi ile 27 Mayıs hayranı hukukçular tarafından Yassıada ya mı gönderilecekler?

Biz seçmenlerin cübbesi yok, İddianame hazırlayamayız belki ama:

SANDIKTA EVET DİYE HAYKIRABİLİRİZ...

ZİRA EGEMENLİK BASSAVCILARIN DEĞİL; KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR...

Saygılarımla Tunc ERKAN

tunc_turk@mynetgrup.com



--
Bir hevesin değil, uygarlığın işçisiyiz.
http://www.styleislam.com/
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.