Nevzat Laleli
nlaleli@mynet.com www.yuvamiz.net
Hatıralar yazı serisi
KAYIP TRİLYONLAR MESELESİ
Bilindiği gibi her partinin aldığı oy ve çıkardığı milletvekili sayısına orantılı olarak Hazine’den partilere para yardımı yapılır. 1996 yılı içinde diğer partilere yapıldığı gibi Refah Partisine de Hazineden para yardımı yapılır. RP, o yıl % 21.38’lik oy oranı ve çıkardığı 158 Milletvekili ile Türkiye’nin büyük partisidir. Nitekim DYP ile anlaşarak REFAH-YOL koalisyon hükümetini kurmuştur. Kendisine verilen Hazine yardımı Trilyon lira (kesin rakamı bilmiyorum) mesabesindedir.
Refah Partisi Anayasa Mahkemesince açılan “Kapatma Davası” sonucu 16.Ocak.1998 de kapatılınca, bütün mallarına da Hazine el koyar. Bu arada 2 sene kadar önce Partiye yapılan yardımın iade edilmesi de istenir. Hâlbuki aradan geçen iki sene içerisinde bu para partinin değişik il ve ilçe Başkanlıklarına yardım olarak verilmiş ve değişik faaliyetlerinde kullanılmıştır.
Parti yetkilileri mahkemeye verdikleri bilgi ve belgelerde; “Partimiz kurulduğu günden bu yana her ayın belli gününde (genellikle her ayın ilk cumartesi) Ankara veya uygun görülen bir il merkezinde İl Başkanları ve İl müfettişleri toplantısı yapar. Toplantılar yoklamalar ile sıkı şekilde takip edilir.
Gene böyle bir toplantı davetinde İl Başkanlarına yapılacak para yardımın miktarı belirtilerek Genel merkeze belirtilen miktarlarda makbuz keserek getirmeleri istenmiştir. Nitekim o toplantıda iller için ayrılan para ilgili ilin Başkanı veya müfettişine verilerek makbuzları alınmış ve muhasebe edilmiştir.
Öte yandan İl Başkanlıkları da Genel Merkezden aldıkları bu paraları “İl’in çeşitli faaliyetlerinde kullanarak muhasebeleştirmişlerdir” şeklinde olmuştur. Bunların muhasebe kayıtlarında her hangi bir sorun bulunmamaktadır.
Nitekim birkaç sene önce bazı illerin başkanları bu parayı almış ve kullanmış olmalarından dolayı haklarında hapis cezası verilmiş ve hapis yatmışlardır.
HAZİNE DAVA AÇIYOR
Hazine avukatları, Refah Partisinin İl Başkanlıklarına elden vererek yaptığı yardımın kabul edilmemesini ve bu il yardımlarının banka kanalıyla yapılması gerektiğini savunuyorlar. İlgili mahkeme avukatların bu iddiasını benimseyerek; “Hayır. İl Başkanlıklarına elden yardım yapamazsınız. Bunu Banka kanalıyla yapmanız gerekirdi” diyerek Parti yetkilerini ve özellikle Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı suçlu buluyor. Ve yapılan itham; “Evrakta sahtecilik”
Dava neticeleniyor. Temyiz süreçleri de tamamlanıyor ve karar kesinleşiyor. Ve 13 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Yaşı nazarı dikkate alınarak bu cezanın “ev hapsi” şeklinde olmasına karar veriliyor.
Bir millet kendisine hizmet eden önderlerini en azından yâd etmek mecburiyetindedir. Bu onun ahde vefa borcudur.
Yazımı, Çanakkale Destanını en ince ayrıntılarıyla kamu oyunun önüne çıkartan ve yazdığı kitabıyla Çanakkale’yi yeniden destanlaştıran yazar Ekrem Şama’nın “Görevini yaptı Erbakan” şiirinden bir parçayla bitirmek istiyorum. GÖREVİNİ YAPTI
ERBAKANÂlim, arif, müşfik, mütebessim,
çalışkan.Bin yıllık ateşle, bu meşaleyi yakan,Liderliği görür O’na dikkatli
bakan,Tarih
şahittir ki görev yaptı Erbakan. O’nu anlatmak mı? Hâşâ, nedir
seviyem?Dönenlere baktım, hepsi kurda kuşa
yem,Şahitlik edecek il il, köy köy
Türkiye’m!Millet şahittir ki görev yaptı
Erbakan. Çilesini çekti, dokudu ilmik ilmik,Yeşerdi boy attı, Milli Görüşçü
gençlik,El ele kol kola, baş dik, irade çelik,Gençlik şahittir ki görev yaptı
Erbakan. Dik durdu çalıştı, Allah izin
verdikçe,En güçlü bizleriz, kalpler toplu
vurdukça,Hep liderimizdir, canlar tende
durdukça,Allah şahittir ki görev yaptı Erbakan.
nlaleli@mynet.com www.yuvamiz.net
Hatıralar yazı serisi
KAYIP TRİLYONLAR MESELESİ
Bilindiği gibi her partinin aldığı oy ve çıkardığı milletvekili sayısına orantılı olarak Hazine’den partilere para yardımı yapılır. 1996 yılı içinde diğer partilere yapıldığı gibi Refah Partisine de Hazineden para yardımı yapılır. RP, o yıl % 21.38’lik oy oranı ve çıkardığı 158 Milletvekili ile Türkiye’nin büyük partisidir. Nitekim DYP ile anlaşarak REFAH-YOL koalisyon hükümetini kurmuştur. Kendisine verilen Hazine yardımı Trilyon lira (kesin rakamı bilmiyorum) mesabesindedir.
Refah Partisi Anayasa Mahkemesince açılan “Kapatma Davası” sonucu 16.Ocak.1998 de kapatılınca, bütün mallarına da Hazine el koyar. Bu arada 2 sene kadar önce Partiye yapılan yardımın iade edilmesi de istenir. Hâlbuki aradan geçen iki sene içerisinde bu para partinin değişik il ve ilçe Başkanlıklarına yardım olarak verilmiş ve değişik faaliyetlerinde kullanılmıştır.
Parti yetkilileri mahkemeye verdikleri bilgi ve belgelerde; “Partimiz kurulduğu günden bu yana her ayın belli gününde (genellikle her ayın ilk cumartesi) Ankara veya uygun görülen bir il merkezinde İl Başkanları ve İl müfettişleri toplantısı yapar. Toplantılar yoklamalar ile sıkı şekilde takip edilir.
Gene böyle bir toplantı davetinde İl Başkanlarına yapılacak para yardımın miktarı belirtilerek Genel merkeze belirtilen miktarlarda makbuz keserek getirmeleri istenmiştir. Nitekim o toplantıda iller için ayrılan para ilgili ilin Başkanı veya müfettişine verilerek makbuzları alınmış ve muhasebe edilmiştir.
Öte yandan İl Başkanlıkları da Genel Merkezden aldıkları bu paraları “İl’in çeşitli faaliyetlerinde kullanarak muhasebeleştirmişlerdir” şeklinde olmuştur. Bunların muhasebe kayıtlarında her hangi bir sorun bulunmamaktadır.
Nitekim birkaç sene önce bazı illerin başkanları bu parayı almış ve kullanmış olmalarından dolayı haklarında hapis cezası verilmiş ve hapis yatmışlardır.
HAZİNE DAVA AÇIYOR
Hazine avukatları, Refah Partisinin İl Başkanlıklarına elden vererek yaptığı yardımın kabul edilmemesini ve bu il yardımlarının banka kanalıyla yapılması gerektiğini savunuyorlar. İlgili mahkeme avukatların bu iddiasını benimseyerek; “Hayır. İl Başkanlıklarına elden yardım yapamazsınız. Bunu Banka kanalıyla yapmanız gerekirdi” diyerek Parti yetkilerini ve özellikle Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı suçlu buluyor. Ve yapılan itham; “Evrakta sahtecilik”
Dava neticeleniyor. Temyiz süreçleri de tamamlanıyor ve karar kesinleşiyor. Ve 13 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Yaşı nazarı dikkate alınarak bu cezanın “ev hapsi” şeklinde olmasına karar veriliyor.
Bir millet kendisine hizmet eden önderlerini en azından yâd etmek mecburiyetindedir. Bu onun ahde vefa borcudur.
Yazımı, Çanakkale Destanını en ince ayrıntılarıyla kamu oyunun önüne çıkartan ve yazdığı kitabıyla Çanakkale’yi yeniden destanlaştıran yazar Ekrem Şama’nın “Görevini yaptı Erbakan” şiirinden bir parçayla bitirmek istiyorum. GÖREVİNİ YAPTI
ERBAKANÂlim, arif, müşfik, mütebessim,
çalışkan.Bin yıllık ateşle, bu meşaleyi yakan,Liderliği görür O’na dikkatli
bakan,Tarih
şahittir ki görev yaptı Erbakan. O’nu anlatmak mı? Hâşâ, nedir
seviyem?Dönenlere baktım, hepsi kurda kuşa
yem,Şahitlik edecek il il, köy köy
Türkiye’m!Millet şahittir ki görev yaptı
Erbakan. Çilesini çekti, dokudu ilmik ilmik,Yeşerdi boy attı, Milli Görüşçü
gençlik,El ele kol kola, baş dik, irade çelik,Gençlik şahittir ki görev yaptı
Erbakan. Dik durdu çalıştı, Allah izin
verdikçe,En güçlü bizleriz, kalpler toplu
vurdukça,Hep liderimizdir, canlar tende
durdukça,Allah şahittir ki görev yaptı Erbakan.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.