Fethu'l İslam'ın Lübnan'daki yükselişi


Fethu'l İslam örgütü hakkında jihadunspun isimli ABD'li internet sitesi tarafından yayınlanan makaleyi istifadenize sunuyoruz







Lübnan’daki Filistin mülteci kampı Nahr’ül Berid’de, Mayıs 2007’de yaşanan kanlı kuşatma, Feth’ül İslam örgütünün dikkate değer bir silahlı örgüt olduğunu gösterdi. Grup Irak’taki örgütler arasında 2006 yılında meydana gelen sürtüşmeden sonra, El-Kaide şemsiyesi altında Filistin’i özgürleştirme söylemiyle oluştu. Zerkavi, Amerikan güçleri tarafından katledilmeden henüz iki ay evvel Filistin hakkında önemli bir açıklama yapmış ve El-Kaide’nin gelmekte olduğunu duyurmuştu. Jihad Unspun adlı internet sitesi bundan kısa süre sonra, Zerkavi’nin Filistin’e kıdemli bir komutan gönderdiğini bildirmişti. Fakat kimse, o zaman Zerkavi ve Feth’ül İslam’ın lideri olan Şakir el Absi arasında bir kan bağı olduğunu bilmiyordu. Zerkavi, Şakir el-Absi’nin dayısıydı.
Feth’ül İslam, birisi de Nahr’ül Berid’de aktif olmak üzere Lübnan’da birbirinden ayrı dört hücreden oluşuyordu. Örgüt, kamplarda eğitim yapıyor ve Berlin yolu aracılığıyla savaşçılarını Filistin’e sızdırıyordu. Tahminen 500 civarında savaşçıyı, Nahr’ül Berid’in kuşatılmasıyla sonuçlanan saldırıdan evvel Filistin’e sokmayı başardı.
Nahr’ül Berid’in kuşatılması, Filistin’e yapılan bu sızmayı durdurmayı amaçladı. Filistin Kurtuluş Örgütü üyeleri Abbas Zeki ve Ali Faysal, bu olayın yabancı kaynaklar tarafından yönetildiğine inandırmak ve kanlı katliamı haklı göstermek amacıyla kiralandı. Olayın meydana geldiği zaman, Nahrül Berid içerisinde yaklaşık olarak 645 savaşçı bulunuyordu. Çatışmaların başlamasıyla birlikte birkaç hafta sonra tahmini 228’i öldürüldü ve diğerleri kaçmayı başardı. Asbet el-Ensar ve Cündiy’ül Şam gibi örgütler de 2 Eylül’e kadar süren çatışmalar sürecinde Feth’ül İslam’a destek sağladı.
Batı medyasının raporlarına karşın, bu Feth’ül İslam’ın sonu değildi. Tahminen, Lübnan’da yeraltına çekilmiş ve birbirleriyle gevşek bağı olan 7800 civarında üyesi bulunuyor. Geçtiğimiz haftalarda, cemaatin emiri Şakir el-Absi’ye ait olduğu iddia edilen ve tartışmaya yol açan beyanatlar yayımlandı. El- Absi’nin, DNA testlerinin sonuçsuz kalmasına rağmen "şehid düştüğüne" inanılıyordu.
Şakir el-Absi’nin gerçek ismi Şefik El-Makdisi. O’nun kayınbiraderi ise, aktif bir El-Kaide elemanı olarak bilinen Ebu Leys, 2004 yılında bir Amerikan operasyonunda katledildi.
Bütün bunlara karşın şu açıktır ki; Feth’ül İslam, halen ayakta ve de gerçekten güç kazanmaya devam ediyor. Onların Suriye sınıraına yakın yerlerde eğitim yaptıkları söyleniyor. Hem Dr. Zevahiri hem de Usame bin Laden, geçtiğimiz aylarda Filistin ile ilgili Lübnan’daki çatışmalara da değinen açıklamalar yaptı. Bu gösteriyor ki; bu örgüt ve liderliği çökertilemedi ve Filistin’i işgalcilerin elinden kurtarmak için Lübnan’da toplanıyorlar ve kendilerinden eminler.
Çev: Mahran Rabbani
Press Medya / Özel Haber

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.