EMPERYALİZMİN BAŞINA OBAMA GEÇTİ!

Afrika kökenli ve siyah deriliyle evli Barack Obama gibi biri Amerikan siyaset çekişmesinde ilk kez başkanlık yarışını kazanıp Amerika’nın başına geçti. Bu belki bir yenilik sayılabilir. Ancak Amerikan emperyalizmi devam ediyor. Hem de tüm şiddeti ve alçaklığı ile…

Irak, Afganistan, Filistin, Somali başta olmak üzere tüm dünyayı kavramış kanlı pençeleriyle… Amerika’nın içerisine girdiği ekonomik krizler nedeni ile çökme aşamasına geldiği bugün halkın umudu haline getirilen Obama’nın, sadece Amerika halkının başkanı olması için değil, sürdürülen psikolojik operasyonlarla tüm dünyanın başkanı olması için hazırlanan bir kişi olduğu gözlemlenmektedir.

Obama’nın bir kurtuluş olarak sunulduğu ve Amerikan işbirlikçisi basın yayın eli ile de gönüllü olarak bunun propagandasının yapıldığını da gördüğümüzden rahatça diyebiliriz ki, Amerika Çöküyor! Hem kendi içerisinde hem de sömürme hevesi ile geldiği ve işgâl ettiği bölgelerde. Ve bu çöken Amerika İmparatorluğu’nu, ne kurtarıcı (!) vasıf yüklenmiş OBAMA ne de katıksız ve teslimiyetçi işbirlikçiler ayakta tutabilirler.

Bugün İslâm dünyasında akmakta olan kanın, işkencenin sorumlusu olan ABD, uğradığı hezimetlerin yanında kendi içerisindeki halk hareketlerini, bölünmüşlüğü ve asıl kaosu bastırmak için de debeleniyor. Amerika uygulanan emperyalist politikaların iflâsı neticesi yıkılırken, Obama, Amerika’nın bozulan imajını düzeltebilir zannıyla emperyalizmin başına geçirilmiştir. Ümid edilmektedir ki, Senatör Obama’nın Amerika’ya başkan olması dünyada yeni bir Amerikan sempati dalgası doğurabilsin…

Liberal söylemi, Demokrat olması, müslüman kökleri sayesinde Batı, Türkiye ve Ortadoğu’da Amerika’ya karşı nefreti kırması düşünülmüş ve bu da zaten propagandalarla büyük ölçüde sağlanmıştır. Seçim atmosferindeki açıklamalardan da anlıyoruz ki, Obama, Amerika’nın mevcut emperyalist politikasından rahatsızdır ama bu emperyalizmden rahatsız olduğu anlamına gelmemekle beraber emperyalizmi sürdürebilmek için yeni bir politika üreteceklerinin sinyalidir de... Emperyalizm, Obama ile yola devam edecektir.

Bush ile halk desteğini kaybetmiş Amerikan Emperyalizmi, Kennedy ve Clinton örneklerinde olduğu gibi sempatik maskesini takacaktır ve kim bilir yeni bir felakette o da Türkiye’ye gelir de sevimli bir Erkan bebeğe burnunu sıktırır. Hepimiz, “aman ne sevimli, ne kadar halktan bir başkan!” diye alkış tutarız. Oysa bilir miyiz ki Kennedy Küba’da; Clinton Bağdat’ta, kan dökmekten çekinmemişti. Bush’u zaten saymıyoruz…

Bakın bir konuşmasında ne demiş; “Amerikan ordusu Aslında 21. yüzyıl ordusu… Biz dünyanın en iyi ekipmanlarına sahip, en güçlü ordusunu kurmalı ve devam ettirmeliyiz.” (Küresel Sorunlar Chicago Konseyi konuşması, Nisan 23, 2007) Devam ettireceği şey kesinlikle ABD emperyalizmasıdır....

Bush iktidarında, Amerikan emperyalizmasının tarihe geçecek katliamlar gerçekleştirdiği ve bir de yüzsüzce “değdi doğrusu” diyerek kendisini maskeleme ihtiyacı bile hissetmediği bir gerçek.

Katliam üreten Amerikan siyasî kanatları Demokrat’ının da, Cumhuriyetçi’sinin de Amerika’nın menfaatlerini koruyacak bir statüde olduğu ve Obama’nın da bu ahlâksız ve katliamlarla gerçekleşecek çıkarları gözetmek zorunda olduğu gerçeğinden yola çıkarsak;

George W. Bush, 2006: “Hükümet bizim orada kalmamızı istediği sürece işimizi yapmak için Irak’ta kalacağız.”
George W. Bush, 2007: “Bu onların hükümetlerinin tercihi. Onlar ayrılın deselerdi ayrılırdık.”

Anlaşıldı değil mi; işgâl ettikleri Irak’ta kendi kurdukları işbirlikçi kukla sözde Irak hükümetinden bahsediyor. Kukla irade gösterip Amerika’nın çekilmesini isterlerse çekileceklermiş…

Ve Amerikan kuklası, düğmesine basılınca konuşuyor:
Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Muvaffak El-Rubai, 2008: “Hükümetim, ABD birliklerinin tümüyle geri çekilmesini ‘sabırsızca’ bekliyor.”

Barack Obama, 2008: “Bir ayda, bir ya da iki birliği geri çekerek tüm birlikleri 16 ayda geri çekmek gibi bir değişiklik yapabiliriz.” Bu çekilmenin sebebi malûm, Afganistan’da köşeye sıkıştılar ve askerlerin bir bölümünü oraya kaydırma ihtiyacı hissetmekteler. Obama’nın geri çekilmeğe dair yaptığı bu konuşma kesinlikle bir geri çekilme değil, bilakis Amerika’nın oralara tam anlamı ile yerleşme, yani geri çekilmeme planıdır.

Obama’nın seçim sürecinde yaptığı konuşmaların hiç birinde Irak ve Guantanamo’ya dair oraların AMERİKA’NIN bir ayıbı olduğunu ve bunların bir savaş suçu olduğuna dair açıklamasını duydunuz mu?

Obama’nın Guantanamo körfezindeki ABD işkencehanesi konusundaki tutumu da oldukça çirkin ve bir ikiyüzlülük örneği.

Guantanamo’yu Bush dönemine ait bir aşırılık olarak nazikçe damgalayarak örtmeye çalışan Obama, o toplama kampında yaşanan insanlık suçlarının da ABD’nin değil Bush’un günahı olduğu kanısını uyandırmaya çalışıyor. Böylelikle, amacına ulaşmış ve artık faydadan çok zarar vermeye başlamış bir rezaleti sonlandırırken, bu rezaletin vebalini geçmiş iktidara ait ilan edip ABD emperyalizmini aklayarak, bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Amerikan emperyalizmini “ak”lamak siyahî Obama’nın ‘’iş’’i olmuştur.... Obama’nın görevi olmuştur...

Amerikan seçimleri, Amerikan halkına yenilik ve değişim olarak sunulurken, Türkiye’nin dâhil olduğu bölge ülkelerinde de bu seçime dair anketler, TV programları ve Obama pohpohlamaları sürdürülmüştür... Ve böylece İSLÂM DÜNYASI ‘da Obama’yı Bush’a tercih etmiş-ettirilmiştir... Velhasıl Amerika’nın katliamlarını unutturma çabalarının işgâl altındaki bölgeler ve etki ettiği ülkelerde de işbirlikçileri eli ile sürdürüldüğü, Irak ve Afganistan tuzağına düşen bir Amerika’nın çıkış için Bush’u tasfiye ederek yeni birine ihtiyacı olduğu ve bu işe uygun biri olarak, “Müslüman mı, Hıristiyan mı?” tartışmaları arasında muallakta kalan Obama’yı başa getirdiği bir gerçek...

ABD, Obama ile değişecek; belki de kökünden değişecek! “Ama ABD’de değişene, belki de çökene kadar değişmeyecek şeyler de olacak. Ülkenin çıkarı Cumhurbaşkanlarının değişmesiyle değişmiyor. Güvenlik ve petrol konuları başta olmak üzere pek çok konuda ABD’nin menfaatlerine özen gösterecek Obama”, yoksa kaos ve batış hızlanacaktır. Bilhassa Ortadoğu ve İslâm toprakları, bugün kurtuluşunu aramaktadır...

Amerika’dan kurtulmanın peşindedir... Sürdürülecek ılımlı, anlaşmalı politikalar ile Amerika’yı ayakta tutabilme çabasındaki Obama, yıkılışa giden yolda belki de Amerika’yı kurtarma operasyonunun son hamlesi olarak görülüyor. Bakalım bu yeni süreçte Obama emperyalizmi kurtarabilecek mi? Ya da Obama’nın başa geçirilmesi ile Batı’nın piç medeniyeti AMERİKA çökecek mi?

Zaman her şeyi yaşayanlara gösterecek...

Kaynak:Baran Dergisi/ Tuncay Aksoy

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.