Filistin'in meşru başbakanı İsmail Heniyye, Filistinlilerin Gazze'de büyük bir zafer kazandığını ilan etti.
Filistin'in meşru Başbakanı İsmail Heniyye, Filistinlilerin, Gazze'de "büyük bir zafer kazandığını" söyledi.
Heniyye, İsrail'in tek taraflı ateşkes ilan etmesinden sonra televizyonlardan yayınlanan sesli açıklamasında, "Allah, bir fraksiyon ya da bir partiye değil, bizlere, halkın tamamına büyük bir zafer bahşetti" ifadesini kullandı.
Heniyye, "İsrail ordusunun saldırılarını durdurduk ve düşman hiçbir hedefine ulaşamadı" ifadesini kullandı.
Filistin'in meşru başbakanı, "Bizim şehitlerimiz cennette, zalim İsrail'in ölüleri ise cehnnemde" şeklinde konuşurken, Gazze'nin yaralarını sarmak için hemen çalışmalara başlayacaklarını, saldırılardan zarar görenlere acilen yardım edeceklerini de duyurdu.
Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kurtarılması için mücadeleye devam edeceklerinin altını özellikle çizen Heniyye, ateşkesin Filistinlilerin kendi aralarındaki ihtilafların rafa kaldırılması ve ulusal birliğin sağlanmasına yol açması temennisinde de bulundu.
Heniyye şunları söyledi: "İsrail'in sergilediği acımasız vahşete rağmen halkımıza yönelik hizmette aksaklık yaşanmadı. Hastaneler var gücüyle çalıştı, acil yardım ekibi yaralananlara hizmet götürdü, sivil savunma görevinin başındaydı. Hatta sivil savunma ve acil yardım ekibimizden onlarca şehit verdik. Bakanlıklar ve polis de görevlerini yerine getirdi. Hükümet olarak halkımıza yardımları ulaştırdık. Emniyet alanında bir kaos ve karışıklık yaşanmadı. Yetkililerimiz, mekik diplomasisini başarıyla götürdüler.
İsrail'in askeri gücüne ve sivillere yönelik acımasızca saldırılarına ve eşitsiz güç dengesine rağmen büyük bir zafer kazandık. Bu sadece Filistin'de bir gruba ait bir başarı ya da zafer değil tüm ümmete ait bir zaferdir. Hatta bu zaferi Filistin'le sınırlamak da doğru olmaz, bu, uluslararası bir başarıydı. Bu zaferi Arap ve İslam ümmetinin değerli katkılarıyla hatta yeryüzünün onurlu inanlarının dayanışmasıyla kazandık. Bu yönüyle bu zafer, haktan yana insanların kazandığı insani bir zaferdir.
İsrail saldırılarına karşı mücadelemiz iki hatta ilerledi: Birincisi, direniş, sebat ve mücadele azmiyle ikincisi de diplomasi ve siyaset alanında. İsrail saldırılarının durdurulması ve bu saldırıların başarısızlıkla sonuçlanması için gerek Filistin içinde gerekse dışarıdaki liderlerimiz, İslam ve Arap ülkeleriyle ve uluslararası kamuoyuyla sürekli temas halinde oldular. Gerek resmi gerekse halk düzeyinde şu ana kadar görülmemiş bir desteği arkamıza aldık müthiş bir hareketlenemeye şahit olduk. Bu çerçevede Türkiye, Mısır ve Katar'ın yaptığı girişimleri şükranla yad ediyor; Venezuella, Bolivya, Katar ve Moritanya'nın İsrail'le diplomatik ilişkilerini kesmesini takdirle karşılıyoruz. Ayrıca son dönemde Mısır'ın arabuluculuğu çerçevesinde yaptığımız çağrılara Filistinli direniş gruplarının verdiği karşılık için teşekkür ediyoruz.
Biz bu tarihi dönüm noktasında şu hususları ifade etmek istiyoruz: İlk olarak, sunduğumuz şehitlerimizi Allah'ın kabul etmesini niyaz ediyoruz. Özellikle lider düzeyinde verdiğimiz şehitler, büyük alim ve mücahit Nizar Reyyan ve İçişleri Bakanımız Said Siyam'ın şehadetlerinin kutlu ve mübarek olmasını yüce rabbimizden niyaz ediyoruz. Şehitlerimizin yakınlarına Allah'tan sabır, yaralılarımıza da şifa diliyoruz. Şehitlerimize aynı yolda yürüyeceğimize, bu yoldan bir karış bile ayrılmayacağımıza bir kez daha söz veriyoruz.
İkinci olarak da evleri yıkılan, evleri zarar gören halkımıza yardım edecek, yaralarını saracak, yıkılan evlerini yeniden inşa edeceğiz. Bu vesileyle bütün Arap ve İslam ülkelerindeki kardeşlerimize Gazze'nin yeniden imar edilmesi konusunda buradan bir çağrı yaparak ellerinden gelen yardımları yapmalarını ve katkılarını esirgememelerini istiyoruz. Uluslar arası toplum da bu konuda sorumluluklarını yerine getirmeli.
Üçüncü olarak bu zaferin bizi, en büyük zafer olan, mültecilerin döneceği, işgal altındaki toprakların kurtarılacağı, tutsaklarımızın işgal zindanlarından kurtarılacağı başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin devletine bizleri götüreceğinden hiç şüphem yok.
Dördüncü olarak da bu mübarek zafer, bizleri ulusal birliği sağlayama ve anlaşmazlıklar sayfasının kapatılmasına götürmeli. Buradan bu diyaloğun ve birliğin sağlanması için gerekli altyapının sağlanmasına çağırıyorum.
Beşinci olarak da işgal güçleri Gazze'den kayıtsız şartsız olarak çekilmeli, kuşatma kaldırılmalı, sınır kapıları açılmalı. Bu kadar büyük fedakarlıklar, şehitler verilmesi ve kayıplar yaşanmasının ardından İsrail'in yeniden böyle bir şeye başvurmaması için ve Filistin halkının yeniden eski acıları yaşamaması için gerekli olan bütün önlemler alınmalıdır.
Altıncı olarak hitabım Arap ve İslam ümmetiyle yeryüzünün onurlu insanlarınadır: Gazze'ye verdikleri desteği aynen sürdürmelidir. Alimlerimiz, liderlikler, sivil toplum kuruluşları ve aydınların da desteklerini takdir ediyor, kendilerinden bu desteği sürdürmelerini istiyoruz.
Yedinci olarak da uluslar arası toplum, İsrail'in işlediği savaş suçlarının incelenmesi için Gazze'ye gelerek buradaki olayları soruşturmalı ve İsrailli liderlerin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları için gerekli bütün çalışmaları yapmalıdırlar.
Sekizincisi ise, medya ve basın yayın organlarının Gazze'de işlediği suçları ve halkımızın direnişini dünya kamuoyuna ve tüm insanlığa ulaştırma konusundaki gayretlerini önemsiyor ve bu çabaların devam etmesini istiyoruz.
Arap ve İslam ülkelerinden gelen doktorlarla UNRWA ve Kızılhaç yetkililerini buradan selamlıyor, UNRWA yetkililerini uğradıkları saldırılara rağmen başarıyla yürüttükleri çalışmalar nedeniyle kendilerini tebrik ediyor ve geçmiş olsun diyoruz.
Ey Filistin halkı! Bir kez daha buradan Kudüs'e başlattığımız yürüyüşümüzün devam edeceğini söyleyerek sizleri selamlamak istiyorum.
Esselamu aleyküm ve rahmatullahi veberekatuh."
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.