BARAN Dergisi 113. Sayı Çıktı! Tüm Bayilerde...
kiminde fikirsiz bez parçası bayrak
kiminin gırtlak hela arası
gerçeğinin alt yapısı
çağdas medeniyete doğru
kimi diskotek yollarından
nerde o dağ gibi insanlar
nasıl doğdu bu fareler
uçan köprüler nesiller arası
uçan köprüler ülkeler arası
uçan köprüler..."
BARAN'dan – 113 Kâim ve Dâim
Bize “Bush’u unutun,
artık Obama var,
ona inanın!” diyorlar.
“Cici Demokrasi’ye sarılın” diyorlar.
Önce “Ya bizdensiniz ya onlardan” diyorlardı; şimdi “Haydi gel bizimle ol” diyorlar.
“Artık buyurmayacağız, dinleyeceğiz” diyorlar.
“Dünya yeni bir döneme giriyor” diyorlar.
“Afganistan’ı unutun” diyorlar.
“Irak’ı unutun” diyorlar.
“Filistin’i, Gazze’de olanları unutun” diyorlar.
“Guantanamo’yu kapatıyoruz, işkence üslerini unutun” diyorlar.
“Uluslararası hukuk var” diyorlar.
“Bizim adaletimizden şüphe duymayın” diyorlar.
Irak’ın kuzeyinde “Büyük pazarlık”a çağırıyorlar.
“Gelin yer altı ve yer üstü kaynaklarını beraber yağmalayalım” diyorlar.
“Küresel malî krizin yükünü paylaşalım” diyorlar.
“Savaşı başlatan biz değiliz, bölgede barış için (İsrail için!) tehdit oluşturan Irak’tı!” diyorlar.
“Sorunların kaynağı Batı değil; topraklarını şirketlerimize açmayan diktatörlerdi” diyorlar.
“Tamam biraz fazla ileri gittik ama buna değdi; Irak’ı özgürleştirdik” diyorlar.
“Özgürsünüz!” diyorlar.
“Artık düşmanlık yok, ittifaklarımızı derinleştirelim” diyorlar.
“Tüm olanları unutun, beyaz bir sayfa açalım” diyorlar.
“Sıkılı yumruğunuzu açın, el sıkışalım” diyorlar.
Hazırladıkları klişelerle bir resim çiziyor ve “değişim ve umut” diyorlar.
Ve “Evet yapabiliriz!” diye saymaya başlıyorlar:
“Diyalog, barış, uzlaşı, hoşgörü, işbirliği, ittifak, refah, huzur, istikrar, güven”...
Bütün bunları sıralarken “soykırım yok” diyorlar.
“Demokrasi tartışılamaz, dünyanın dışına yuvarlasınız” diyorlar.
“Aynı gemideyiz, alternatifimiz yok” diyorlar.
“Bir fikriniz varsa paylaşalım, mevcut düzene alternatif teklifiniz olmadığını siz de biliyorsunuz” diyorlar.
“Dünya barışı için, özgürlük için, insan hakları için, gelecek için yapalım” diyorlar.
“Koşun Amerikan rüyasına!” slodanlarıyla Amerika’yı bize satıyorlar.
Ve böyle yaparlarken bizi kendilerinden sayıyorlar.
Yalnız bir şeyi gizleyemiyorlar:
Kendileri de dahil, hiç kimse bundan sonra ne yapılacağını bilmiyor!
Hiç kimse önünü göremiyor; bir belirsizlik hâkim.
Gerçekten yeni bir fikir olabileceği ihtimâlinin bile düşünülmesinden korkuyorlar.
Gerçek “Yeni”nin önünü, köhnemiş eskiyi gözümüze tutarak, “al sana yeni” diye kesiyorlar.
İnsanları mevcut kokuşmuş yapıya tutunmaya çağırıp “umut” dağıtıyorlar.
Yeryüzündeki kredilerinin bittiğinin farkındalar.
Aynı klişeleri tekrarlayarak kaygılarını bastırıyorlar.
Kaynakları tükettiklerini biliyorlar.
Bunalımın içinden çıkılmaz hâle geldiğine, söyledikleri şeylerden daha fazla inanıyorlar.
Ekran başındaki insanın en hassas noktasına, hafıza zaafına oynuyorlar.
Meşruiyetlerini, içini boşalttıkları müsbet kavramları sürekli tekrarlayarak, “tartışılmaz” olduğuna inanılmasından kazanıyorlar.
Önümüze sürecekleri bir veya birkaç muhakkak “Kötü Örnek”leri var.
“Kötü”yü kabul ettirerek “kötülüğün kaynağı” olduklarını görünmezleştiriyorlar.
Topraklarımıza saldırırken “kötü örnek” dedikleri Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i “canavar” gösterip bütün canavarlıklarını görünmezleştirdiler.
O “kötü örnek” gitti; unutuldu.
Şimdi farklı yerlerden farklı “kötü örnek”ler çıkarıp, kendilerinin “alternatifsiz”liklerine peşin kabul sağlayacaklarını düşünüyorlar.
Ortada “kötü örnek” olmazsa, demokrasinin tartışılacağını biliyorlar.
İçimizdeki “ayak takımı” üzerinden, “hepiniz halinizden memnunsunuz!” diyorlar.
“Psikolojik duvar aşıldı” derken, ihanete çağırıyorlar.
“Normalleştirme” derken haini “dost ve kardeş”, yaptıklarını cezasız, yapacaklarını “meşru” kabul ettirmek için “sorunlarımız aynı, gelin çözümü beraber bulalım” diyorlar.
Sorunun maliyetini yüklenen bizlerken, “çözümün tarafları” onlar oluyor.
İnsanımıza ödetilen bedellerin bedava kahramanlarından “fatih” çıkarıp, emperyalizmin ayak işlerini yapanlara prim tanınmasını istiyorlar.
Irak’ın işgalinin 6. yıldönümüne giriyoruz; hangi “değer”imiz ayakta kaldı?
Bir milletin, uğruna savaştığı değerler için kendini fedâ eden bir devlet başkanı gördük.
Sonuç: İçimizdeki ayak takımının “demokratik değerler” dediği, demokratik sömürgeleştirmenin topraklarımıza yerleşmesi!
Bush döneminin “Önleyici vuruş” diyerek saldırdığı topraklarımızdaki “kazanım”larını, şimdi Obama “zafer”e dönüştürecek ve demokrasi dininin meczubları, Batı’nın “kurtuluşumuz” olduğunu söyleyecek.
Amerika’yı kurtarmak için insanımıza bir kez daha bedel ödetme hazırlığı içindeler.
“Cici Demokrasi’nin ve onun getirdiği ‘özgürlük’ün tadına varın” diyecekler.
111. sayımızda dikkat çektiğimiz bazı hususları burada tekrar etmek zorundayız:
“Özellikle kelime ve resimlerle, yirmi dört saat yürütülen “haber” bombardımanıyla gerçekler görünmezleştiriliyor.
Sorsanız; herkes her şeyi biliyor.
Bu kadar çok ve yoğun “bilgi” akışı içerisinde bilinmeyen tek gerçek, gerçeğin kendisi!
Devrimci siyasetin ilk elden etkisizleştirmesi gereken, tersinden zihinleri inşâ eden düşman medyasının işte bu dilidir.
Kelimeler ve resimlerle dumura uğratılan beyinlere gerçeği sokmanın tek yolu budur.
Klişeler üzerinden yürüyen düşman siyasetine karşı koymak, sonra da onu etkisizleştirmek için, o klişeleri lime lime edip yırtıp atmaktan, parçalamaktan başka bir yol yoktur.
Toplumda menfî düşünceyi oluşturan bu klişelerin etkisi kırılmadan toplumun şuuruna kendi ideolojimizi yerleştirme çabamız istenilen etkide olmayacaktır.
Beyinlerde oluşmuş bu yanlış klişeler üzerine doğruları oturtmanın ne kadar zor olduğu aşikâr!”
Hiçbir şeyi unutmayacağız.
Hiçbir şeyi unutturmayacağız!
GENEL YAYIN
113. Sayımızdan Başlıklar
SUDAN Vesilesiyle... İnsan Hakları Emperyalizmine Hayır!
Fazıl Duygun
*
RÖPORTAJ
SUDAN Büyükelçisi
Abdurrahim Muhammed İbrahim MATAR:
'Batı Sudan’ı Sömürmek İçin Yarışıyor!'
*
TELE-RÖPORTAJ...
Kumandan CARLOS:
'“Kendinizi İslâm ve Muhteşem Türk Tarihi Üzerinde Temellendirin.”'
*
“ADAM YERİNE KONMANIZ, BİZİM GİBİ AŞIRILAR YÜZÜNDENDİR”
Kâzım Gökbayrak
*
EMPERYALİZMİ MEŞRULAŞTIRICI ARABULUCULUK
Ve İRAN-ABD İlişkileri
Tuncay Aksoy
*
RÖPORTAJ
Bülent ESİNOĞLU;
'Hiçbir Ülkeyle Bağımlı Bir İttifakı Kabul Etmeyiz!'
*
ANZAK’sız Bir ÇANAKKALE
BARAN
*
Tek Alternatif; BAŞYÜCELİK
Bâkî Aytemiz
*
'(Uluslararası) Hukuktan Bahsetmek BARBARLIKTIR!’ -5-
Av. Ali Rıza Yaman
*
IMF’yi Def Edip Kendi Reçetemizi Uygulayalım
Ali Acar
*
İNSAN
Salih Mirzabeyoğlu
*
SOSYAL PATLAMA KAPIDA!
BARAN
*
DEMOKRATİK SÖMÜRGECİLİK VE MANDACILAR: CHP=AKP
Sazai Kırlangıç
*
MAKROKOSMOS’TAN (KÂİNÂT), MİKROKOSMOS’A (İNSAN) DOĞRU… -2-
Dr. Hakkı Açıkalın
*
“Meselâ savcı yazı yazmış... Sen kimsin lan bana yazıyorsun?
Sen kimsin!?”
Murad Salih
*
‘Gata-kulli’ veya ‘Feto-kulli’
Nuray Mert - İktibas
*
Kültür-Sanat
Nasıl Okumalı?
Seyfi Çabukel
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.