Kaosun Mimarları


Kemalist Ordu mensuplarından Halkın İnançlarına, saygı duyan bir yapı görmedik. Ordu içinde ne müsaade ne de müsamaha görebildik. Onlar ‘halk’ deyince ‘düşman’, düşman deyince halkını algılayan bir düşmanlık içinde oldular.


Piyon olduğunu anlayacak kadar akıllı olamayanların kendilerini iktidar sandıklarını gördük. Aslında itiraz ettikleri ile iktidar oldukları yer aynıydı.

Sizi besleyenler, bugün başkalarını besliyorlar. Onlar sizin güçten düştüğünüzü ve zayıfladığınızı gördü. Sonra 'yeni dünya düzeni'n de Kemalistlerin Emperyalist çıkarlara karşı sağlayacağı bir fayda kalmadı. Ama şimdi yaşasın “Ilımlı İslamcılar” havasındayız.

Kemalistler de Ilımlı İslamcılar da bu millete hayır getirmedi ve getirmeyecektir. Sadece kendi çıkarlarının derdinde, imanında basitliklerin içinde boğulup gidilmektedir. Ne halkımız ne dünya mazlumları düşünülmemektedir.Etrafımıza bir bakın Kemalist iktidar zamanı ile imdi arasında ne fark var.Her yerde kan ve gözyaşı devam ediyor. İtiraz etmeyen bir iktidar olduktan sonra adının ne önemi var.

Devamlı Darbe ile iktidarda kalma ve kaosu üretmenin mimarları oldular.İyi ki bunlarla dış bir ülkeyle savaşa girmemişiz derken Bülent Arınç Bey ne kadar da haklıymış meğer. Halkına komplo kuran ve Müslümanları irtica geliyor yaygaralarını tezgahlayarak düşman gören ve gösteren bir zihniyetin orduya hakim olduğunu görmek bizleri haddinden fazla üzmektedir.

İlker Başbuğ bile bir komutan olarak dine saygılı olduklarını söyledikleri dönemde bu ‘son kirli tezgah’tan haberdar olduğunu bilmemiz bu oyunun büyük komutanlarında içinde olduğu düşüncesinden bizi ari kılamamaktadır.

İlgiyi başka yere çekerek yönetmede toplum psikolojisini yönlendirmede mahir bir 28 Şubattan sonra buna şaşmadık.Bu da 28 şubat benzeri bir tezgahtı.Bu tezgah genel kurmayın içinde oluşmakta olan bir oluşumdu ve Kara kuvvetleri komutanıyken haberdar olan bir genel komutana da sahibiz. Bu komutanın demokrasiye saygı söylemlerinin havada kaldığını da görmüş olduk.

Taraf Gazetesinin "AKP ve Güleni Bitirme Planı" haberi ile bu süreçte gördük ki;

1-Ordu içinde halka yön vermek ve yönetmek heveslileri vardır.

2-Halkını sevmeyen komutanlar da vardır.

3-Halkına komplo kuracak bozuklukta olanlar da komutan olabilmişlerdir. Halktan maaş alıp halkına komplo kurabilenler kimlerdir?

4-AKP ve Güleni Bitirme Planı’nı yapanlar bir kişi değil bir emir komuta zinciri ile yekun tutmaktadır. Hedef orduyu yıpratmaktır diyenler de komplonun parçasıdırlar.

5-Ordu halka devamlı darbelerle mesafe koymuşsa bu halkla ordunun arasının açık olmasına matuf amaçları taşıyanlar darbe yapma sevdalılarıdır.

6- Demokrasiyi hazmedemeyenlerin komutan olduğu bir ülkeyiz.

7- Bu son darbe planlarının ortaya çıkarılmasında sağlanan istihbarat’ta önemlidir. Buradan da çıkarılabilecek anlamlar var..

8-Askerlerimizin zafiyetlerini birileri kotarmış gibi gözükmektedir. Bunu Ülkemizin kuruluşundan beri böyle olması olasılığı büyüktür.

9-Birisine söverseniz o da size kalkar söver. Siz birilerini düşman ilan ederseniz o da sizi imha etmek zorunda bırakırsınız.

10- Halkın sevdiklerini idam edenlerin, darbe yapanların bu ülkeye kattığı veya katabileceği bir şey yoktur. Onların isimleri unutuldu ve sadece lanetle anılmaktalar.

11- Askerin içinde camiye gidenlerin ve namaz kılanların Yaş’lanıp atıldığını biliyoruz ama bir gün “masonluk” gibi dış örgütlere üye olan askeri zevatında askeriyemizden atıldığını duymak hakkımızdır.

Asker dini hassasiyetlere irtica diye bakarak yok saydığı için ve onlara komplo peşinde olduğundan birlileri de bu ülkenin heba olmasındansa sömürme ve kullanabilme için Orduya, rejime yeni bir şekil vermektedir. Yeni düzenin sahipleri eski düzeni ve ona direnenleri sessiz bir devrimle devirmektedir. Bunun adı bugün demokrasidir. Dün Kemalizm idi. Yöneteni aynı olan farklı rejimler…

Dün darbe yapan Kemalist subaylar Amerika’dan maaş alırlarken bugün de demokrasi taraftarları işe alınmış gözüküyor. Dün dost olanlar bugün düşman, dün düşman olanlar bugün dost oldular yeni düzende.Sahip ve köle aynı ama kuklalar ve oynatıcıları değiyor. İşini kaybetmiş Kemalistler ile yeni işe alınan Ilımlı İslamcılar arasında geçen çekişmeye şahit oluyoruz.

Bunların hepsi dış istihbaratların iç mizansenleridir. Bizim ne bir milli politikamız ne bir milli ordumuz ne bir milli ekonomimiz… ne de bir milli istihbaratımız mevcut maalesef…

Gladyo bıraktığı pislikleri kaldırırken ortalık toz duman. Yeni oyuncular da amerikanın eski oyuncuları gibi yeri zamanı gelince atılmaya mahkumdurlar. Kalkmak ve dirilmek lazım. Osmanlının çocukları inisiyatifi ellerine almalıdır. Ülkede çalkantıları yapanlar bu halkı sevmedi. Bizde onları hiç sevmedik. Onların Oyuncularını da ..

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.