Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır'a konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bayık,
Gülen Cemaati'nin arkasında Amerika olduğunu iddia ederek hedef Erdoğan'dan
kurtulmak dedi.KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, son
dönemde yaşanan AK
Parti-Cemaat çatışmasına dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de AK
Parti-Cemaat çekişmesinin sadece bu güçleri değil tüm Türkiye’yi
ilgilendirdiğini belirten Bayık, “Sadece bu güçlere değil Türkiye’nin bütününe
zarar veriyor. PKK için şu anda bulunmaz bir ortam var. Eğer PKK şimdiye kadar
psikolojik merkezin yansıttığı gibi bir hareket olsaydı, sadece Türkiye
düşmanlığı yapsaydı farklı davranabilirdi.
Bayık, “Fethullahçılar Kürdistan’a yönelerek PKK’yı temizleyen bir
güç olarak iktidara yerleşmek istedi. Kürdistan’daki bütün uygulamaları
cemaatçiler gerçekleştirdi ama AKP’nin iktidarı altında bunu gerçekleştirdiler
ve AKP buna sahiplik yaptı, karşı çıkmadı. Bu AKP’nin işine geldi. Bir nevi
kendisinin yapacağını cemaatçilere yaptırtmak istedi. Kürtlerin tepkileri AKP’ye
değil Fethullahçılara yönelsin” dedi.
KCK Yürütme Konseyi Eş başkanı Cemil Bayık, Kandil’de Vatan gazetesi yazarı
Ruşen Çakır’a konuştu.Ruşen Çakır 'ın Cemil Bayık ile yaptığı (2 Şubat 2014) söyleşi şöyle:
- Şu anda hükümet zor durumda. Sizin tavrınız ne olacak?
Şu anda sadece AKP zor durumda değil. Türkiye,
devlet zor durumda. AKP-Fethullah çekişmesi, çatışması sadece bu güçleri
ilgilendirmiyor. Tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Sadece bu güçlere değil
Türkiye’nin bütününe zarar veriyor. PKK için şu anda bulunmaz bir ortam var.
Eğer PKK şimdiye kadar psikolojik merkezin yansıttığı gibi bir hareket olsaydı,
sadece Türkiye düşmanlığı yapsaydı farklı davranabilirdi. Demek ki Önder
Apo’nun, PKK’nın ve Kürt halkının Türkiye düşmanlığı yok. Bugünkü yaşanan
durumlardan da bunu çok rahat görebilirler. Bugün en sorumlu davranan Önder Apo,
PKK ve Kürt halkıdır.
PKK belirleyici bir güç
- Sizi bu konuya şu veya bu şekilde çekmek isteyen çok farklı güçler olsa gerek. Böyle bir ihtimal var mı?
Çeşitli güçler elbette ki yanına almak ister. Çünkü PKK’yı yanına alan bir güç, dengeleri rahat değiştirebilir. Bu Türkiye’de ve Ortadoğu’da da böyledir. Şu anda PKK hem Türkiye’de, hem Suriye’de belirleyici bir güçtür. Birçok gücün kaderi PKK’nın elindedir. PKK istediği gibi dengeleri yıkabilir, istediği gibi kurabilir. Ama dikkat edilirse PKK halklara karşı ciddi ve sorumlu davranıyor. Öyle dar, basit örgüt çıkarları gözetmiyor. Hatta Kürt halkının çıkarları kadar kendi dışındaki halkların çıkarlarını da gözetiyor. Onun için hiçbir güç PKK’yı kendi amaçları için kullanamaz. Eğer PKK kendi amaç ve çizgisinden uzaklaşırsa kendi kendini tasfiye etmiş olur. Anlamsız hale gelir.
AKP Cemaat’i kullandı
- Öcalanın darbe tespiti ve hükümetten yana olması tereddüt yarattı mı sizde?
Önder Apo öyle hükümetten yana bir tavır filan
belirlemiş değil. Öyle yansıtılıyor ama doğru değil. AKP ile Cemaatçilerin hem
ittifakı var, hem birbirleriyle karşıtlıkları var. Birbirlerini kullanma
durumları da var. Eski hegemonik devlet tasfiye edilince, yenisi geliştirilince
kendileri açısından tek PKK kalıyor. Zaten uluslararası sistem de arkalarında.
Bu noktada iktidar mücadelesine başladılar. İktidar mücadelesini kazanabilmeleri
için Kürtleri tasfiye etmeleri gerekiyor. AKP resmen iktidarda. Fethullahçıların resmi bir durumu yok.
Resmen koalisyon kurmuş değiller ama koalisyondur. Cemaatçiler ideolojik ve
uluslararası bağlantıları olan bir güç. Fethullahçılar Kürdistan’a yönelerek PKK’yı temizleyen bir
güç olarak iktidara yerleşmek istedi. Kürdistan’daki bütün uygulamaları
Cemaatçiler gerçekleştirdi ama AKP’nin iktidarı altında bunu gerçekleştirdiler
ve AKP buna sahiplik yaptı, karşı çıkmadı.
Kürtlerin tepkisi Cemaat’e...
Bu AKP’nin işine geldi. Bir nevi kendisinin
yapacağını Cemaatçilere yaptırtmak istedi. Kürtlerin tepkileri AKP’ye değil Fethullahçılara yönelsin. Bu arada
iktidarını güçlendirir ve kendisini Kürtler için bir kurtarıcı göstermeye
çalışır ki dikkat edilirse propagandalar da hep o yöndeydi. Burada AKP’nin
Cemaatçileri kullanma ve teşvik etme durumu da var. Cemaatçiler de buna
dayanarak PKK’ya darbe vurup Kürdistan’da savaşı kazanmış bir güç olarak
iktidara gelmek istedi. Bu konuda belli bir savaş yürüttüler. Binlerce insanı
zindanlara attılar. Oslo sürecine müdahaleyi başlattılar. Dediler ki “İktidara
bizim hâkim olmamız gerekir!” İktidara hâkim olabilmek için MİT’i ve Erdoğan’ı
hedeflediler. İktidara gelmek istediler ama tabii ki AKP buna karşı durdu.
Arkasından başka sorunlar gündeme getirildi. Bunun hem iktidar boyutu var hem de
uluslararası sistemin Ortadoğu’da uyguladığı politikalarla bağı var. İkisi
birleştiği için Türkiye’de bu çatışma başladı.
Türkiye’de hükümet değil devlet krizi var
- Gülen’in BBC’ye İmralı ile de görüşülür demesi önemli değil mi?
Niye şimdi? Çok açık. Süreçle bağlantılı. Şu an
Türkiye’de bir devlet krizi var. Hükümet krizi değil devlet krizi var. Bir
iktidar sorunu var. Sorun çözümlenmek isteniyor. Türkiye bir NATO ülkesi. İktidar boşluğunu
kaldıramaz Türkiye uzun süre. Bu sorunun mutlaka erkenden çözülmesi gerekiyor.
NATO’nun, kapitalist modernist çıkarı
bunu gerektiriyor. Türkiye bir Mısır değil. Türkiye’de bu iktidar sorunu nasıl
çözümlenmek isteniyor. Bu önemli. Türkiye’de iktidar sorunu ortaya çıkınca CHP hemen Washington’a gitti, bazı
görüşmeler yaptı. Geldi şimdi ulusal güçlerin, Cemaat’in desteğini alarak
iktidar sorununu çözmek istiyor kendine göre. Ankara’da eski MHP adayı Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak
gösterildi. CHP, MHP hepsi birleşti bu anlamda. CHP gerçekten iktidar sorununu çözebilir mi? İktidara
gelebilir mi?
CHP nasıl iktidara gelir?
Bu tamamen PKK ile ilişkisine bağlıdır. O da neye
bağlıdır? Kürt sorununda, Alevi sorununda, Türkiye’nin demokratikleşme sorununda
köklü adımlar atmasına bağlıdır. Eğer bu köklü değişiklikleri yapabilirse Kürt
halkının desteğini kazanabilir, Alevilerin desteğini kazanabilir, Türkiye’deki
demokrasi güçlerinin desteğini kazanabilir. O zaman iktidara gelebilir. Şu anki
haliyle iktidara gelmekten, iktidar sorununu çözmekten uzaktır. MHP iktidar sorununu çözebilir mi? Ona
çok uzak olduğu açıktır. Tek başına bir HDP, BDP benzeri bir güç çözebilir mi?
Çözemez, uzaktır. Geriye ne kalıyor? Ya AKP içerisinden bir parçayla iktidarı
çözmek ya da ordu darbesiyle iktidarı çözmek... Mısır’da ordu darbesi ile çözmek
istediler ama çözemediler. Orada ne olacağı henüz belli değil. Türkiye bir Mısır
da değil. Orduyla iktidar sorununu çözmek Türkiye’nin sorunlarını çözmeyeceği
gibi daha da çıkmaza götürür. Geriye ne kalıyor? AKP içerisinden bir alternatif
yaratmak. Onun için Erdoğan’ın ve ekibinin etkisiz kılınması gerekiyor. Neden bu
sorun hemen seçimlerin arifesinde gündeme getirildi? Belli ki seçimler
etkilenmek isteniyor. Bir taraftan AKP içerisindeki Fethullahçı milletvekilleri istifa
ettirerek bir taraftan CHP güçlendirilerek AKP’nin istediği sonuçlar önlenmek
isteniyor. Daha sonra da kazanlar kaynatılmak isteniyor. Böylelikle Erdoğan ve
ekibinin işi tamamlanmak isteniyor. Küçültülmüş, daha çok sistemin kontrolünde
bir AKP yaratılmak isteniyor. Buradan Türkiye nereye gider? Artık koalisyonlar
dönemine gider. Bir de AKP’yi, Erdoğan’ı iktidarda tutan nedir? Ekonomi politikalarıdır. Ekonomi politikalarına da müdahale
ediliyor. Bütün bunlarla AKP iktidarından, Erdoğan iktidarından kurtulmak
isteniyor. Bu nettir.
- Yani “Erdoğansız AKP” senaryosu...
Evet. Bunu kiminle gerçekleştiriyorlar? Cemaat ile.
Onun arkasında kim var? ABD. Amerika Cemaat ile işi götürüyor. Nerden vurdular?
Yolsuzluktan vurdular. Can damarından vurdular. Çünkü AKP topluma kendini hep
yolsuzlukla mücadele eden bir güç gibi göstermiştir ve öyle bir algı
oluşturmuştur. Buradan vurulursa ancak AKP vurulabilir ki operasyon buradan
başladı. Yolsuzluk yok mu? Var. Rüşvet yok mu? Var. Eğer olmasaydı oradan
vuramazlardı. Demek var ki operasyon oluyor. Bu çok net. AKP yolsuzlukları bir
kenara iterek sadece Cemaat’in kendisine darbe yapmaya çalıştığını söylüyor.
Doğru. Cemaat darbe yapmaya çalışıyor ama gerçek sadece o değil. Bu darbe
yolsuzluk ve rüşvetin üzerinden geliştiriliyor.
Cemaat bizimle temas kurmadı
- Cemaat’in sizinle hiç teması oldu mu?
Hayır bizimle hiç temasları olmadı. Biz ilişki kurmak istedik, mesajlar gönderdik ama buna rağmen Cemaatçilerin tutumu değişmedi bize karşı.
Fethullah da AKP de demokratikleştirmez
Bizimle alakası olmaz mı? Bu savaş Türkiye toplumundaki herkesi ilgilendiriyor. Sadece Türkiye’yi değil Ortadoğu’yu da ilgilendiriyor. Ortadoğu’da siyaset yapan bir gücüz biz. Bu olup bitenlere kayıtsız değiliz. Belki öyle gözüküyor ama kayıtsız değiliz.
- O zaman ne yapabilirsiniz?
Şimdiki çatışma Türkiye’deki hegemonik devleti
çökerten bir çatışmadır. Türkiye değişim sürecine girmiştir. Bu süreç Türkiye’de
daha çok demokrasi güçlerinin gelişebileceği bir süreçtir. Eğer demokrasi
güçleri yaşanan durumu iyi değerlendirir sorumluluklarını yerine getirirlerse
burada kesin demokrasi güçleri kazanır. Artık Türkiye’de bir daha hegemonik bir
devlet örgütlenemez. Devlet daha çok demokrasiye güvenir. Türkiye’de demokratik
siyasetin, demokratik toplumun önü açılır. Kürt sorununu demokratik siyasal
yöntemle çözümünün önü açılır. Böyle bir sürece girilmiştir. Biz bu çatışmada
herhangi bir tarafa hizmet edemeyiz. Biz burada demokrasi güçlerinden yana tavır
alıyoruz. Demokrasi güçlerinin gelişmesi gerekiyor. Ne Fethullah hareketi ne AKP hareketi
Türkiye’yi demokratikleşmeye götürecek bir hareket değil.
PKK’nın desteğini kim alırsa, diğeri kaybeder
- Öcalan’ın darbe açıklamasından hemen sonra Taraf gazetesi MİT ve Roboski haberlerini yaptı. Sanki Kürtlere deniyor ki “Siz bunların arkasında duruyorsunuz ama bunlar sizin altınızı oyuyor, katliam yapıyor.“
Bunu MİT yaptıysa neden daha önce açıklamadı da şimdi açıklıyor. Bu süreçle bağlantılı. Çünkü ciddi bir çatışma var. Bu çok net. Bu çatışmada PKK belirleyici bir güçtür. Kim PKK’nın desteğini alırsa diğeri kaybeder. AKP de PKK’nın desteğini almak istiyor, Cemaat de PKK’nın desteğini almak istiyor. Çünkü PKK’nın desteğini almadan Kürtlerin desteğini almadan bu savaşta istedikleri sonucu elde etmeleri çok zor.
- Cemaat’in sizin desteğinizi alması biraz zor da en azından hükümete destek vermemenizi istiyor. Nötr kalmanızı istiyor, sanki...
Destek illa ki arkasında durup destek vermek
anlamına gelmiyor. PKK’yı AKP’den uzaklaştırmak onlar için destektir o savaşta
başarılı olabilmeleri için. Fethullahçılar tabii ki PKK’yı desteklemez ama PKK’nın
dengelerdeki belirleyici rolünü gördükleri için bu dengeyi kendilerine göre
belirlemek istiyorlar. Onun için bu süreçte piyasaya sürerek güya PKK’yı
tarafsızlaştırmak istiyor bu savaşta sonuç alabilmek için.
- Başarılı olabilme ihtimali yok mu?
Başarılı olamaz. Bizim saflarımız farklıdır. Biz
demokrasi güçlerinin güçlenmesini isteriz. Buna çalışıyoruz. Biz ne AKP’nin ne
Fethullah’ın güçlenmesinden yana
değiliz. Bunu Türkiye’nin çıkarına görmüyoruz. Bunu net söylüyorum.
Vatan
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.