CIA’in Dehşet Verici Zihin Kontrol Yöntemleri Belgelendi

Amerikan İstihbarat Ajansı CIA’in zihin kontrolü için yaptığı deneylerin belgeleri ortaya çıktı.Natürel fakat konu CIA olunca iddiların doğruluğunu kanıt etmek ve kanıtları bulabilmek azıcık daha kuvvetli bir hal alıyor hükümetin gizliliği kaldırılmış dosyalarını yayınlamasıyla nam salan “The Black Vault” sitesi, 20 senedir gizlenen ve hatta doğruluğu inkar edilen dökümanları yayımladı.
Dünya’nın en kuvvetli istihbaratı olarak gösterilen CIA; filmlerde, kitaplarda ve reel hayatta da çoğu danışıklı dövüş teorisinin başrol oyuncusu olmuştur. Bazı zamanlarda öne sürülen iddialar en ince ayrıntısına kadar kurgu olsa da, ara sıra de insanın kanını donduran bilgiler gün ışığına çıkıyor.
Natürel fakat konu CIA olunca iddiların doğruluğunu kanıt etmek ve kanıtları bulabilmek azıcık daha kuvvet bir hal alıyor ancak hükümetin gizliliği kaldırılmış dosyalarını yayınlamasıyla nam salan “The Black Vault” sitesi, 20 senedir gizlenen ve hatta doğruluğu inkar edilen dökümanları yayımladı.
Uzun yıllardır CIA’in fikir kontrolü gerçekleştirebilmek namına canlılar üstünde deneyler yaptığı söylentileri dolaşır. Ama bu bahis tekrar tekrar hayali olduğu sebebiyle devlet yetkilileri tarafından yalanlanır ve yalnızca filmlere konu bir entrika teorisiymiş gibi gösterilirdi. Doğrusu çoğu kişi tarafından CIA’in MKUltra isimli bir hafıza teftiş programına sahip olduğu biliniyor. Bu program doğru kayıtlı ilaçlar, elektrik akımları ve elektrotlar kullanılarak dağıtılmış deneyler gerçekleştiriliyor ve denekler istenilen şekilde denetleme ediliyor.
The Black Vault göre ortaya çıkarılan, “fazla dar” kategorisinde bulunan bu kayıtlar ise bütün bu teorilerin sahiden kurgu deği birer reel olduğunu ispatlıyor. Belgeler, epeyce kötü bir şöhrete sahip olan MKUltra programı dahilinde, zihnin uzak da teftiş edilip edilemeyeceğini sınamak için köpeklerin deneysel olarak kullanıldıklarını ortaya çıkarıyor.

İstihbarat ajansı, ilk deneylerini köpeklerin kafalarına plastik kaska aynı bir cihaz takarak gerçekleştiriyordu. 1963 senesinde ise fazla daha efektif sonuçlar alabilmek adına, operasyonla köpeklerin beyinlerinin içine elektrotlar yerleştirerek bu deneylere devam edildi. Bu sayede köpekleri açık havaya salıp uzaktan yoklama etmeyi başardılar ve köpeklerin hangi yöne gideceklerini, ne vakit durup ne vakit koşmaları gerektiğini yoklama altına alabildikleri bir sistem yaratıılar.

Programda çalışan bir kişinin yazmış olduğu rapor da yayınlanan arşiv aralarında yer alırken, bu kişinin ismi titizlikle saklanmış görünüyor. Mevzu bahis kişinin yazmış olduğu raporda, yapılan deneylerin başarıyla sonuçlandığı, köpeklerin zihinlerinin uzakta denetleme edilebildiği belirtiliyor. Benzer raporda bir takım köpeklere elektrot takılma işlemlerinde hayvanların yaralandığı, zarar gördüğü ve bir takım alt etkilere maruz kaldığı da bildiriliyor.

Şimdiye kadar öğrendikleriniz ile yeterince kanınız donmuş olabilir ama deneyler bu kadarla da kalmıyor. Yayımlanan öbür raporlarda, CIA’in bununla beraber siviller üzerinde de deneyler yaptığı; hafıza kontrolü, psikoloijk işkence ve data biriktirmek namına birçok öbür hap, radyo dalgaları ve elektro şok aletlerini kullandığı da ortaya çıktı.
Yayımlanan evrakların bazılarının belirtilmiş kısımları üstü kapatılmış, okunamayacak halde yer alıyor olsa da, kedilerin de dahil edildiği buna aynı daha birçok deneyin yapıldığı açıkça gözler önüne seriliyor.
PEKİ MKULTRA BÜTÜN OLARAK NEDİR?

MKUltra programı, CIA’in ABD hükümetine yardım yapabilmek ve gerekli istihbaratı toplayabilmek namına her türlü deneye başvurabildiği bir program olarak biliniyor. Soğuk savaş yıllarında Sovyetler’in de buna aynı bir program yürüttüğüne inanan ABD hükümeti, CIA’ın gönülsüz olmalarına karşın insanların üzerinde de deneyler yapmasına o yıllarda engel olmamış gibi gözüküyor.

Programın başlıca amacı ise LSD gibi ağır kimyasal maddeler dahil çoğu kimyasal maddeyi ve bambaşka yöntemleri millet üzerinde kullanarak, kişilerin davranışlarını ve mental durumlarını başkalaştırmak, yoklama altına almak, beyin fonksiyonlarını rehberlik etmek.

Yayımlanan bu belgelerle ilgili önümüzdeki günlerde nasıl bir izah etme geleceği ise merakla bekleniyor. Bir yanlamasına insanlığın büyük tepkisini çeken bu deneyler, bir yana da komplo teorilerinin aslında pek de “entrika” olmadıkları ile ilgili düşünceleri doğuruyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.